UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

UlkuGulu.Hareket-Forum.Net

ÜLKÜGÜLÜ | UlkuGulu.com | facebook.com/UlkuGuluyuz
 
ÜLKÜCÜ HAREKET VE EĞİTİM! Anasay11AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ÜLKÜCÜ HAREKET VE EĞİTİM!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
KOZENİR
ÜLKÜCÜ HAREKET VE EĞİTİM! Yoneticiun8
KOZENİR


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 506
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 19/03/66
Yaş Yaş : 58
Nerden Nerden : TÜRK İZMİR
İş-Meslek İş-Meslek : SİTE KURMAK
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 10/02/09

ÜLKÜCÜ HAREKET VE EĞİTİM! Empty
MesajKonu: ÜLKÜCÜ HAREKET VE EĞİTİM!   ÜLKÜCÜ HAREKET VE EĞİTİM! Icon_minitimePerş. 28 Mayıs 2009 - 20:10

ÜLKÜCÜ HAREKET VE EĞİTİM!

Bugün gerçek bir şey varsa o da artık dünya üzerinde ilerlemiş ve kalkınmış bütün milletler hem milli,hem de modern anlamda bir politikası olan milletlerdir.Eğer bir ülke ne kadar müreffeh ise bunda hiç şüphesiz eğitime verdiği önemin katkısı inkar edilemez.Bir ülkenin eğitime gereken önemi vermeden çağ atlaması mümkün değildir.Türkiye olarak da kesinlikle Milli Eğitime önem vermediğimiz müddetçe ülke olarak da ilerleyebilmemiz mümkün görünmemektedir. Eğitim insana yapılan yatırımdır.
Eğitimin önemi ve değeri her geçen gün daha da artmaktadır.Sosyal bir gerçek olan eğitim,kesinlikle milli olmalıdır,milliyetçi bakışla şekillenmelidir,mukaddesatçı ve çağdaş normları ihtiva ederek bunları sentezlemelidir.
Eğitim asla bölge,siyasi mezhep ayrımcılığına yaslanmamalı,Türk İslam Kültürüne ve çağdaş normlara yaslanmalıdır.
Milli olmadan evrensel olunamayacağı ortadadır.Tarım toplumundan,sanayi toplumuna geçmek hedefi olan bir ülkede eğitime en öncelikli mesele olarak bakmak gereklidir.Bu sebeple Ülkücü Hareketin eğitimi birinci öncelikli mesele olarak alması kaçınılmazdır. Ülkücü Hareketin eğitim anlayışı gerçeklilik ilkesine dayanır.
Ülkücü Hareketin eğitim anlayışına göre Türk Gençliği,Milli Tarihine,Milli Kültür ve Medeniyetine,Milli Ve Manevi değerlerine,Devletine ve Milletine bağlı,Ahlaklı ve Şahsiyetçi,Türklüğe ve Müslümanlığa bağlı,Çağdaş olabilmeyi başaran bir konumda olmalıdır.
Ülkücü hareketin hedefi işte budur.
Ülkücü Hareketin eğitim anlayışına göre fırsat eşitliği mutlaka sağlanması gereken en önemli hususlardan birsidir.
Fakir ve yetenekli çocuklara imkanların sağlanması hedefidir.
Kız çocuklarının okuma oranlarının yükseltilmesi hedefidir.
Köylerdeki eğitimin kalitesinin arttırılması hedefidir.
Ders araç ve gereçlerinin tamamlanması hedefidir.
İlköğretim,orta ve Yüksekokulda adaletli ve dengeli bir dağılımın gerçekleştirilmesi hedefidir.
Gençler üniversite kapılarında bekletilmeyecek, ilköğretim ve orta öğretim kademesindeki yönlendirme çerçevesinde ve yetenekleri ölçüsünde istedikleri bölümde yüksek öğretime devam etme imkânına kavuşacaklardır.
Üniversite öğrencilerinin beklentileri doğrultusunda sorunlarına çözüm bulunması amacıyla okul yönetimi, öğretim elemanı ve öğrenci arasındaki diyaloğu sağlayacak mekanizmalar geliştirilecektir.
Orta öğretim ve yüksek öğretimde okuyan gençlerin burs ve kredi imkânları artırılacak, yeni öğrenci yurtları yapılarak barınma ihtiyaçları karşılanacaktır.
Yurtlar, bilgisayar ve internet kullanımının ve sosyal faaliyetlerin gerçekleştirilebileceği çağdaş mekânlar hâline getirilecektir.
Engelli gençlerin eğitim alanları genişletilecek, eğitimlerini sürdürebilmeleri için gerekli eğitim alt yapısı ve teknolojik imkânlar artırılacaktır.
Bu kesimin, eğitimlerine normal olarak devam edebilmeleri için fizikî ve sosyal çevrenin oluşturduğu engeller ortadan kaldırılacaktır.
Gençliğe yapılacak yatırımı, Türkiye'nin geleceğine yapılmış en önemli yatırım olarak görmekteyiz.
Gençlerin eğitim, sağlık, istihdam, sosyal güvenlik ve serbest zamanlarının değerlendirilmesiyle ilgili sorunları çözüme kavuşturulacaktır.
Gençlerin fırsat eşitliği çerçevesinde eğitim imkânlarından yararlanmaları sağlanarak eğitim düzeyi yükseltilecek ve aldıkları eğitimin onları çağın yeni şartlarına hazırlamasına özel bir önem verilecektir.
Orta öğretimi tamamlayan gençlerin meslek sahibi olmaları, iyi derecede yabancı dil bilmeleri ve bilgisayar kullanmaları sağlanacaktır.
İlköğretim ilk sınıfından itibaren yönlendirme/yöneltme, diğer bir ayağı meslek okullarını cazip ve istenilen hale getirme, bir başka ayağı okulları başarılı olmaya teşvik ve tam kapasite çalışmalarını sağlama, bir diğer ayağı da öğretim üyeliğini cazip hale getirerek ihtiyacı kısa zamanda karşılama ve mevcut üniversitelerin de eksikliğini gidererek verimli ve tam kapasite çalışmalarının önünü açılacaktır.
Okul öncesi eğitim yaygınlaştırılacak, ilk aşamada ana sınıfı dahil edilerek zorunlu temel eğitim süresi 9 yıla çıkarılacak ve uzun vadede gerekli alt yapı oluşturularak zorunlu temel eğitimin süresi 12 yıla yükseltilecektir.
İlköğretimde bilgisayar destekli “rehberlik” yoluyla öğrenciyi tanıma teknikleri geliştirilecek ve yetenek ağırlıklı değerlendirme yöntemleriyle etkin bir yönlendirme yapılacak, altıncı ve yedinci sınıftan itibaren de kabiliyetlerin ortaya çıkarılmasına ve mesleğe yönlendirmeye yardımcı olması amacıyla seçmeli derslere ağırlık verilecektir.
Öğrencilere en az bir yabancı dilin iyi bir şekilde öğretilmesinin alt yapısı oluşturulacak ve yabancı dille eğitime son verilecektir.
Ülkemizde herkesi doğrudan ilgilendiren ve ailelerin büyük paralarla harcadığı önemli imtihanlardan birisi olan ÖSS konusunda Ülkücü Hareketin bu sınavı kaldıracak makul ve olabilir çözümü "Eğitim Strateji Raporu" ile ortaya konmuştur. "Herkese Sınavsız Yükseköğretim"
Bilindiği üzere ÖSS’ye girenlerin üçte ikisi dışarıda kalmaktadır.
YÖK Yasası'nın bilgi ve birikimi olan kurum ve kişilerin katkılarıyla hazırlanması gerekmektedir.
Ülkücü Hareket "Yükseköğretim Şurası" toplanmasını savunmaktadır. Bilgi ve birikime değer verilmeli; üniversitelerin, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı sağlanmalı, Şura'da "ortak akıl" devreye konularak çözüm üretilmeli ve "çorbada herkesin tuzunun olması" yöntemi benimsenmelidir.
Yükseköğretim; sistem bütünlüğü içinde yeniden ele alınmalıdır.
"Herkese Sınavsız Yükseköğretim" yolu mutlaka Ülkücü Hareketin öcelikli gündem maddesi olacaktır.
Ülkücü Hareketin iktidarında Dershanelerin özel okullara dönüşmesi teşvik edilecek,
Ülkücü Hareketin iktidarında İlköğretim 6’ncı sınıftan itibaren ‘Kuran-ı Kerimi Okuma ve Anlama’, ‘İlmihal Bilgileri’ ve ‘Peygamberin Hayatı’ gibi dersler seçmeli olarak okutulacak. Böylece milli birlik ve bütünlüğün yanısıra vatandaş ve devlet arasında yakınlaşma ile ön yargıların giderilmesi de sağlanacak.
Ülkücü Hareketin iktidarında Türklüğün ve İslam’ın değerlerini yaşayan ve yaşatan önder şahsiyetlerin (Hacı Bektaş-ı Veli, Mevlana, Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bayram Veli ve Yunus Emre gibi) hayatı ve felsefeleri, okullarda seçmeli ders olarak okutulacak.
Ülkücü Hareketin iktidarında Üstün zekalı ve üstün yetenekli öğrenciler özel imkanlara kavuşturulacak.
Ülkücü Hareketin iktidarında Zorunlu temel eğitim süresi 12 yıla çıkacak.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Misafir
Misafir




ÜLKÜCÜ HAREKET VE EĞİTİM! Empty
MesajKonu: Geri: ÜLKÜCÜ HAREKET VE EĞİTİM!   ÜLKÜCÜ HAREKET VE EĞİTİM! Icon_minitimeCuma 29 Mayıs 2009 - 7:45

BU GÜZEL PAYLAŞIMIN İÇİN TEŞEKKÜRLER ABİ

ELİNE EMEĞİNE SAĞLIK

DOKUZ IŞIK DOKTRİNİNİN MADDELEİRNDEN BİRİSİ OLAN İLİMCİLİLİĞİN VURGUSUNU BİR KEZ DAHA YAPMIŞ OLDUK

NE GELİRSE CAHİLLİKTEN GELİR BAŞA

İNSAN KURANINI KİTABINI İYİ ÖĞRENMELİ BİLMELİ

VE DİĞER İLİMLERİ DE





İlimcilik
Bugün dünya üzerinde ilimdeki büyük gelişmeler insanlığa uçsuz bucaksız gelişme ve mutluluk ufukları açmıştır. Bir memleketin refahlı olması, güçtü olması her şeyden önce o memlekette yaşayan insanların ilimde, teknikte ileri bir seviyeye ulaşmış olmaları ile mümkündür. Bir milletin askerî gücü de ilim ve teknik gücüne, medeni seviyesine bağlıdır. İlimde, teknikte geri kalmış bir ülkenin insanları ne kadar kahraman yaratılıştı olurlarsa olsunlar, onların millî savunma yönünden, askerlik yönünden güçlü olmaları mümkün değildir. Bu sebeplerden Türkiye'yi kalkındırmayı düşünürken Türk milletinin hızla bir an önce refaha kavuşmasını, mutluluğa kavuşmasını ve güçlü bir varlığa sahip olmasını sağlamak için ilim ve teknikte büyük bir ilerleme kaydetmek mecburiyetindeyiz.Bunun için Türkiye'nin ilimde, teknikte süratle en yüksek seviyeye çıkmasını, hızla modern sanayii kurmasını, tarımını modernleştirmesini sağlamak için dünya çapında yüksek kaliteli, liyakatti ilim adamları ve teknisyenler yetiştirmek zorunluluğu vardır. Bu vasıfta insan gücü yetiştirmedikçe Türkiye'nin ilimde, teknikte süratte ilerlemesi ve modern sanayie sahip olması, tarımını modernleştirmesi mümkün olamaz. Bunun için Türkiye her şeyden önce öğrenimde bulunan gençler içinden en kabiliyetlilerini seçerek bunlara geniş öğrenim imkânları sağlamalı ve süratle dünya çapında her konuda yüksek seviyeli ilim adamları ve teknisyenler kadrosunu kurmalıdır. İster matematikte, ister fizikte, ister kimyada, ister tarım bilgilerinde, ister sosyal bilimlerde olsun dünya çapında ve en yetenekli ilim adamları yetiştirmek ve Türkiye'yi kalkındırmaya yetecek bir ilim adamları kadrosunu teşkil etmek Türkiye için başlıca önemli meseleyi teşkil etmektedir. Bugüne kadar Türkiye'yi idare eden iktidarlar bu konuyu karıştırmışlardır. Türkiye için her kasabada ortaokul, liseler açmak, her yerde okulları çoğaltmak başlı başına Türkiye'nin meselelerini çözmeye yetmez. Öncelikler tespit etmek zorunluluğu vardır. Öncelikleri düşündüğümüz zaman da, Türkiye'nin kalkınmasını sağlamada birinci öncelik yüksek seviyeli, liyakatli ve üstün kaliteli ilim adamları, teknisyenler kadrosunu kurmaya önem vermek gerekmektedir. Birinci öncelik buradadır. Böyle bir kadro kurulduktan sonra bu kadronun varlığı sayesinde Türkiye'nin süratle modern sanayie sahip olması ve tarımını modernleştirmesi mümkün olacaktır. Ve bu üstün, seçkin ilim adamları kadrosu sayesinde Türkiye ilim ve teknik yönünden büyük bir güç elde etmiş olacaktır. Buna işaret etmeyi çok gerekli saymaktayım.Bunun yanı sıra millî eğitimin ele alınması ve millî eğitimin Türkiye'nin ilimde, teknikte süratle dünyanın en ileri gitmiş ülkesi haline gelmesini sağlayacak bir plânlama yapmak ve buna göre bir millî eğitim faaliyeti göstermek gerekmektedir. Millî eğitimin başlıca dört gayesi olduğu ortaya konulmalıdır. Bu gayeleri sırayla şöyle ifade edebiliriz : Birincisi, Türk insanını yaşı ne olursa olsun Türk milletinin tarihinden şuur almış olan, Türk geleneklerinden şuur almış olan, Türk milletinin milliyetçilik duygularıyla ve manevî değerleriyle beslenmiş olan insanlar olarak yetiştirmek teşkil etmelidir. Millî eğitimin birinci gayesi bu olmalıdır. Türk insanını Türk milletinin örnek bir kişisi, Türk milletinin bütün vasıflarını üzerinde taşıyan müşterek vasıfları benimsemiş insan olarak yetiştirmek olmalıdır. Kendi tarihinden habersiz, geleneklerinden habersiz, örfünden habersiz, manevî değerlerinden habersiz çıplak bir varlık olarak insanlarımızın yetişmesi, yurdumuzun büyük zaafını teşkil etmektedir. İkinci gaye : Millî eğitim Türk milletinin sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarına göre hedeflerini tayin etmeli ve Türk insanı ona göre yetiştirmelidir. Türk milletinin sosyal ve ekonomik ihtiyaçları önce tespit edilmelidir. Yani Türkiye'nin modern sanayii kurması, Türkiye'nin modern tarım kurması, Türk toplumunun kalkınması için ne kadar doktora ihtiyacı vardır, ne kadar kimyagere ihtiyacı vardır, ne kadar mühendise ve yüksek mühendise ihtiyacı vardır, ne kadar makine mühendisine ihtiyacı vardır, ne kadar öğretmene ihtiyacı vardır, ne kadar tornacıya, tesfiyeciye ihtiyacı vardır ; bunlar gayet dikkatli olarak, ilmî bir şekilde tespit edilmeli ve Türk toplumunun bu sosyal ve ekonomik ihtiyaçlarına göre Millî eğitimin hedefleri tespit edilerek ona göre okullar açılmalı, ona göre teşkilâtlanma yapılmalı ve bu okullara ona göre öğrenciler alınarak bu hedeflere göre Türk insanı eğitilerek yetiştirilmelidir.Millî eğitimin üçüncü gayesi : Türk insanını topluma yük olmadan yaşayacak, üretici olarak yetişecek ve topluma katkıda bulunacak şekilde yetiştirmesi esas olmalıdır. Okullardan birtakım gereksiz bilgi yüküyle yüklenmiş ve gözünü devlet kapısına dikmiş, devlet kapısında memuriyet peşine düşmüş insanlar yetiştirmek özellikle bundan sonra, memleketimiz için çok zararlı ve tehlikelidir. Türk insanını üretici olacak şekilde yetiştirmek, Türk toplumuna katkıda, bulunacak şekilde yetiştirmek, hem bu şekilde bilgili yetiştirmek, kabiliyetli yetiştirmek hem de bu ruhta ,bu anlayışta; bu zihniyette yetiştirmek büyük önem taşımaktadır.Dördüncü gaye : Bugün dünya üzerinde tekniğin, teknik bilginin önemi hayatî derecede artmıştır. Bunun için Türk çocuklarını teknik eğitime yönelik yetiştirmek gerekmektedir. Türk çocuklarını, Türkiye'nin ihtiyacı olan kalkınmayı sağlayacak bir eğitim göstererek yetiştirmek yoluna gidilmelidir. İlim ve teknik milletlerin sayısı ne olursa olsun, durumu ne olursa olsun diğer milletler arasında durumunu sağlamlaştırmakta ve etkin hâle getirmektedir. Bunun için bu konu Türk milleti için de hayatî değer taşımaktadır.Karşılaşılan her olayı, önümüze getirilen her meseleyi gördüğümüz her işi ön yargılardan ayrılarak, art ;düşüncelerden sıyrılarak gerçekçi' bir gözle göstermek ve ilim zihniyetiyle bunu muhakeme etmek değerlendirmek başlıca usul olmalıdır.Her çeşit peşin hükmü kafalardan bir kenara bırakacağız. Her olayı incelerken ilim metodunu takip edeceğiz. Bu da nedir? Müşahede, inceleme, araştırma, analiz, tecrübe ve müspet sonucu bulmak. Demek ki, bütün memleket meseleleri ile ilgili olayları, tutumları düşünürken en doğru neticeye varabilmek için uygulayacağımız îlke ilim metodu, ilim mantalitesi olacaktır ve bütün faaliyetlerimizde bize yol gösterici olarak ilmi önder kabul edeceğiz. Bunu da görüşümüze esas olarak almakta çok fayda gördük. Çünkü çoğu zaman birçok kimseler ilk hamlede ortaya ön yargılarla, art düşüncelerle çıkıyor ve daha ilk anda muhakeme yürütüp, doğru sonuca varma yolların tıkamış oluyor. Bunun için ilimciyiz. İlimcilikten de kastettiğimiz şey,yukarıda da belirttiğimiz gibi olayları incelerken, ilim mantalitesini, ilim metodunu kullanmak ve her işimizde ilmi kendimize önder kabul etmektir. Yalnız ve sadece ilmi , müspet ilmi önder kabul edeceğiz
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ÜLKÜCÜ HAREKET VE EĞİTİM!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ülkücü Hareket ve Eğitim
» ÜLKÜCÜ HAREKET VE EĞİTİM!
» ÜLKÜ,ÜLKÜCÜ,ÜLKÜCÜLÜK VE ÜLKÜCÜ HAREKET
» TÜRKLER,İSLAMİYET VE ÜLKÜCÜ HAREKET
» Ümmetçilik ve Ülkücü Hareket.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net :: Ülkü Gülü Otağı Yazarları :: KOZENİR'in Kaleminden-
Buraya geçin: