UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

UlkuGulu.Hareket-Forum.Net

ÜLKÜGÜLÜ | UlkuGulu.com | facebook.com/UlkuGuluyuz
 
BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ !... Anasay11AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ !...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
kursad_56
BalaKurt
BalaKurt
kursad_56


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 96
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 25/03/56
Yaş Yaş : 68
Nerden Nerden : Bursa
İş-Meslek İş-Meslek : Turan'ı Görebilmek...
İsim İsim : Yörük Beyi
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 27/05/09

BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ !... Empty
MesajKonu: BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ !...   BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ !... Icon_minitimeCuma 29 Mayıs 2009 - 11:33

Bir Köpeğin Hikayesi

Bir varmış, bir yokmuş…
Aslında hiç yokmuş da, Atalar der ya “ısıracak it dişini göstermez” diye; bu da öyle işte kah havlarmış, kah çemkirir!..
Köpek işte…
Bir zamanlar Yeniköy sırtlarında yalanırmış da ekmek kapısı çabuk dağılınca kapı bulmakta zorlanmamış…
Köpek “sadakat”tir, o da sadıktı, efendisinin peşinde, onun attığı kemiği kovalayarak ömür geçiren bir Tanrı yaratığıydı…
Yeniköy’dekinin etrafında yalanırken, efendi hocasına yalakalık yapayım derken ona kulübe veren “iki efendi olmaz, yallah!” deyivermiş…
Sokakta kalmaz tabii ki, iyi itin her zaman sahibi olurmuş; kalmamış açıkta…
Önce yeni bir kulübe vermişler. Sonra bir güzel yıkamışlar, sonra bir tas süt, bir parça kemik; hayatını idame ettirmeye tekrar başlamış…
Mutad olduğu üzere…
Köpekçik, o zamanlar pek ufak, yeni kulübesini öyle bir sahiplenmiş ki; ismine isim katmış yeni kapısında…
Tek isimli iken iki isimli oluvermiş; böylece olmuş “kendince” mahallenin çocuğu…
Zannetmiş ismime isim katarsam ben de girerim Çin sarayına...
Mahallenin misafiri iken eski sahibinden, kapısından kovalandığı yalının sahibine havlayarak olmak istemiş sokağın en gür sesli köpeği…
Hani meseldir, sesi gür çıkan hep ordaymış gibi görünürmüş…
O da öyle yapmış…
Lakin anlayamamış Yeniköylülerle eski köylüler arasındaki farkı…
Hafızası vardır bu mahallenin ve geçmiş önemlidir her ne kadar görmezden gelinse de…
Olamamış eski mahalleden bizim köpekçik. Çünkü “genetik” olarak uyuşmamış mahalle ile…
Mahalle sevmez her önüne gelene kuyruk sallayanı, bir kemik için her kapıya sürüneni…
Kurtla iti birbirine karıştıranı…
İyice çıldırmış bizim köpekçik…
Komşu mahallenin iti, çakalı ve sansarıyla bir olmuş eski mahallenin sahiplerine saldırmış…
Dalmış anlayacağınız, paçasına doğru…
Halbuki önündeki sütün de, ağzındaki kemiğin de sahibiymiş paçasına dalınan…
Yine nankörlük etmiş anlayacağınız…
Sonra mı?
Tekmeyi yemiş tabii ki…
Efendiliğini bozmayacaksın bu mahallede demiş eskiler, her şeyi üsluplu yapacaksın; efendi olacaksın yani…
Yemiş tekmeyi ya bizim köpekçik, onu da “şöhret”e tebdil edivermiş…
Tarihte var mıdır yediği dayakla meşhur olan; işte bizim köpek oluvermiş…
Yemiş ya tekmeyi, oluvermiş mahallenin “aksakal”ı…
Akıl vermeye başlamış çevreye, “kurt”luğun nasıl bir şey olduğunu öğretiyormuş köpek başıyla…
İnananlar da çıkmış tabii ki; hem de kurtların arasından…
Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür” demiş eski mahalleli, nasihat etmiş Kurtlara; it ile aynı çuvala girilmez demiş de kimilerine inandıramamış…
Kurt kurdun yanında olmalı, it ile çakal ile ne işi olur?” demiş de kimisine fayda etmemiş.
Doluvermiş hepsi birden aynı çuvala şimdilerde.
Bizim köpekçik olmuş mahallenin sözcüsü…
Gözcü”lükten sözcülüğe tekamül etmiş bizim it…
Şimdilerde yine rahatsızlanmış bizim köpekçik.
Bitiyle piresiyle oynamayı bırakmış da, eski mahalleliye nasihat edermiş; birleşin gayri, ama sizi ayıran konağın sahibine isyan ediverin; sizi ayıran odur! …
Köpekçiği görenler lakin bilmeyenler bir şey diyor zannederlermiş de ondan “hoşt” demezlermiş…
Halbuki bilir mahallenin eskileri bu köpeğin cinsini…
Kemiği bitiverince başlar sağa sola havlamaya…
Sırtını okşayanlar önüne koyuverince sütünü kemiğini, gösterirlermiş havlayacağı kimseyi…
O da havlar dururmuş…
Köpek işte…


ASIL KONU ile AŞAĞIDAKİ CEVABIN KIYASLAMASINI SİZLERE BIRAKIYORUM DOSTLAR !...


En son kursad_56 tarafından Cuma 29 Mayıs 2009 - 11:38 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.m-akalankoyu.tr.gg
kursad_56
BalaKurt
BalaKurt
kursad_56


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 96
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 25/03/56
Yaş Yaş : 68
Nerden Nerden : Bursa
İş-Meslek İş-Meslek : Turan'ı Görebilmek...
İsim İsim : Yörük Beyi
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 27/05/09

BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ !... Empty
MesajKonu: BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ !...   BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ !... Icon_minitimeCuma 29 Mayıs 2009 - 11:36

MÜJDAT ÖZTÜRK

Genelde bu üslupla yazmam. Polemiği ve kavgayı sevmeme rağmen üslubu ve seviyeyi korumakta hassas davranırım. Fakat MHP ve Genel Başkanı Bahçeli ile ilgili eleştiriler iftira ve haksızlıklara dönüşünce hele de bu haksızlıkları ve iftiraları yapan medyada bir rüzgârgülü ise insan çok da seviyeye dikkat edemiyor.

Yalnız kalem erbabı olmayla medya o.....luğunu karıştıran, hiçbir dürüst ve şerefli vicdanın kaleme alamayacağı iftiraları duyum diyerek okuyucusuna aktaran, yalayacak kapı bulamayınca Ülkücülüğünü hatırlayarak Türk Milliyetçilerine sığınmak isteyen kendi şahsiyetsizliğinin farkında olmadan birde Ülkücülere akıl vermeye kalkan bu haysiyet kaçkınına birkaç şey karalamak farz oldu.

Kendisini ulusalcı-ülkücü addeden bir gazetenin kemik yalamakla ünlü iş takipçisi gazetecisi aldığı yeni talimat üzerine yine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliye saldırmış. Kendisine köşe yazarı diyen iş takipçisi gazeteci kanalizasyon kokan köşesinden yine kusmuklarını üzerimize boşaltmaya teşebbüs etmiş ve Ülkücüye akıl vermeye kalkmış

Her dönemin rüzgârgülü Özal ve Enver'in kemik yalayıcısı bu gazeteciye anlaşılan birileri bir görev yüklemiş. O çok belli. Periyodik kaleme aldığı Bahçeli karşıtı yazıları ile patronunu memnun etmeye çalışıyor.

Dünlerde Tansu Çillerin Öncü gazetesinde Çillere yılışarak ikbal peşinde koşan Israfil zavallısından sonra İnanç hortumcusu bir Holdinge uşaklık eden Sabahattin Önkibar'ın MHP adına konuşmaya kalkması bir Ülkücü olarak beni yaralamaktadır.

Sahibine yaranmak isteyen kelp misali atmadık takla bırakmayacağı her halinden belli bu kalem o.......sunun sürekli salyalarını akıtarak dedikodu gazeteciliğini aşamayan yazılarına gazetecilik denemez.

O bir tetikçidir. İşini yapmaktadır.

Kim çok verirse ona hizmet eden bir zavallı var karşımızda. Konumunu korumak için korumalığı ve fedailiği bile göze alan birisi Sabahattin. Bizi daha da üzen, bu medya paçavrasının Türk Milliyetçisi olduğunu iddia eden bir gazetede yazı yazması.

Gazeteciliğin en temel kurallarını unutarak kişisel kin ve nefretine uygun yazı yazan ve fiyatı belli adamların MHP Genel Başkanına laf söylemek ve Ülkücülere akıl vermeye kalkması haddi değildir.

Binlerce samimi inananı dolandırarak batan İhlâs Finansın kuruluş iznini kendisinin aldığını itiraf eden yani iş takipçiliği yaptığını saklamayan Sabahattin Önkibar, Enver Ören'e ait anılarını naklederken gazetecilik hariç her şeyi yaptığını- fedailik ve arabuluculuk dâhil- söyleyen zavallı bir adamdır.

Her büyük holdingde rastlayabileceğiniz sıradan yağdanlık tiplemelerin medya dünyasındaki izdüşümüdür. Her devrin adamı omurgasız bir tiptir. Para karşılığı çeteler lehine yazı yazdığı iddia edilen hatta bu yüzden gözaltına bile alınan bir adamdır. Çalıştığı patronları adına kapı açmayı görev bilen ve bunları normal karşılayan çalıştığı patronların işlerini takip eden buna da gazetecilik diyen bir adamdır. İsrafil ile birlikte Devlet Bey düşmanlığında iyi bir ikili oluşturan Sabahattin sahip olduğu geçmişle MHP'nin kapısından içeri giremeyecek bir adamdır.

İhlâs Holdingin yaşadığı mali sıkıntı olmasa adına gazetecilik dediği iğrenç yaşamına Türkiye Gazetesi Ankara temsilcisi olarak devam edecek olan bu adam Türk Milliyetçilerinin verdiği paralarla bir yere gelen ama zamanla bir kanalizasyona dönen gazetenin Ankara temsilciliğini yapmakta ve asla kendisinin sahip olamayacağı değerlerle kuşanan Bahçeli'ye saldırmaktadır.

Daha evvel yaptığı Cuma namazı ve imam haberinin yalanlanması ve gerçeğin ortaya çıkması ile ailesinin bile yüzüne bakmaması gereken ve Necip Fazıl'ın çukur adam dediği insan tiplemelerinden olan Sabahattin Önkibar bugün MHP'nin geleceği üzerine ahkam kesmeye çalışmaktadır. Sabahattin yıllarca Özal şakşakçılığı yaparken aklına bile gelmeyen MHP için bugün kafa patlatmaktadır.

Fakat MHP Genel Başkanı ve Milliyetçi Hareket mensupları kendisini muhatap almamaktadır. Neticede patronlarının iş takipçiliğini, fedailiğini, korumalığını yapabilen birinin Türk tarihinin soylu çizgisini devam ettiren Milliyetçi Hareketin Genel Başkanı tarafından ciddiye alınacağını düşünmek bile hem Milliyetçi Harekete hem de o büyük tarihe saygısızlık olacaktır.

MHP'nin Sabahattin Önkibar gibi iş takipçisi, arabulucu, her devrin adamı rüzgârgüllerine gazeteci kılığındaki müsveddelere ihtiyacı yoktur.

Ayrıca bu tiplere MHP'de yer de yoktur. Hem bu yazıyı yazan hem de yazdıranlar bunu böyle bilmelidir. Ülkücülerin akla ihtiyacı yoktur. Hele Kangal meşrep kiralık kalemlere karşı izaha kalkışacakları hiçbir davranışı yoktur. Ne geçmişte kapı nöbeti tutarken Özal'a yanaşmış, ne Sarışın Güzel Kadına danışmanlık yapmışlardır.

Ülkücüler gibi dik duramadığı için kendine içten içe hayıflanan ve dik duranlardan nefret eden bu kimliksiz tetikçi gazetecinin kelime kırıntıları karşısında tüm Ülkücüler Ya Rabbi bizi Sabahattinleşmekten koru demelidir.

Bu arada parti içinde keskin Bahçelici tavrı takınan ve rakiplerinin bir açmazını arayarak onları Bahçeli karşıtı ilan etmek ve böylece kongrelerde onları saf dışı bırakmak isteyenler Devlet Beyi sevmek sadece koltukta otururken sağa sola mesaj atmak değildir. Bir iki mesaj da Sabahattin'e atın...
Sevgilerimle...

Müjdat Öztürk

www.2023istanbul.com
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.m-akalankoyu.tr.gg
Misafir
Misafir




BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ !... Empty
MesajKonu: Geri: BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ !...   BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ !... Icon_minitimeCuma 29 Mayıs 2009 - 13:04

Valla baştan sona okudum çok güzel bi yazı ve hem güldürücü hem düşündürücü

Kalemine sağlık yazanın

Dinimize laf söyleyenelr müslüman olmalı!!!!!!!!!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
BİR KÖPEĞİN HİKAYESİ !...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ÜÇ “KAN” HİKAYESİ
» ..........AŞK HİKAYESİ.........
» ÜÇ KAN HİKAYESİ...
» ÜÇ HİLALİN HİKAYESİ
» ÜÇ İHANETİN HİKAYESİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net :: Ülkücü Hareket :: Ülkücü Hareket / Türk İslam Ülküsü-
Buraya geçin: