DİYANETİN İHANETİ

Diyanet İşleri Başkanlığı; Hayrettin Karaman, Mustafa Çağrıcı, İbrahim Kâfi Dönmez, Sadrettin Gümüş adlı ilahiyatçılara 5 ciltlik KUR'AN YOLU Türkçe Meal ve Tefsir isimli bir kitab hazırlatmış ve bu sözde tefsir kitabı ile ustaca “kitab-ı mukaddes” (incil ve tevrat) reklamı yapılmaktadır.
Sadece Bakara suresinde tam 50 yerde Kitab-ı Mukaddes'e atıf yapılmış.Ve buna gerekçe olarak da:
"İslâmi inançlarla ve ilkelerle çelişmeyen ek bilgiler vermek maksadıyla Kitab-ı Mukaddes'ten de bilgiler aktardık."
(Cild 1, XLIII)
Tahrif
edilip Allah'ın gönderdiği orijinal halini kaybetmiş olan bir kitabın
verdiği bilgiye ne kadar güvenilir ki, okuyuculara ek bilgi vermek için
Kitab-ı Mukaddes'ten yığınla bilgiler aktarıyorsunuz?
Allah
kelamı olmaktan çıkan bir kitabın, insanlar tarafından yazılan
kitaplarla ne farkı kalır? Eğer, maksadınız söylediğiniz gibi "İslâmî
inançlarla ve ilkelerle çelişmeyen ek bilgiler vermek" idiyse, niçin
sadece Kitab-ı Mukaddes'ten bilgiler aktardınız da -meselâ- doğu
dinlerine ait bilgiler aktarmadınız? Muharref Tevrat ve İncillerin
rüchaniyeti ne? Niçin sadece İncil ve Tevrat? Bunun bir sebebi olmalı.
Ve ne?

Yazarlar heyeti aktardıkları bu bilgilerle yetinmeyip ayrıca "daha geniş bilgi için Tevrat'ın falan falan yerine bakın" diyerek okuyucuyu bir de Tevrat'a yönlendiriyor.
Kitab-ı
Mukaddes'ten aktardıkları bilgilerin, söyledikleri gibi İslâmi
inançlarla çelişip çelişmediğine bakalım. Aktardıkları bilgilerden biri
şöyle:
"Tevrat'ta, Yakub peygamberin Tanrı ile güreşip O'nu yendiği, bu sebeple Tanrı'nın ona İsrail adını verdiği bildirilir."
(Birinci baskı, Cild 1, s: 50)
Eeee?..
Hani İslâmî inançlarla çelişmeyen bilgiler verecektiniz? Yakub
peygamberin -hâşâ- tanrı ile güreşip O'nu yendiği İslâmi inançla
bağdaşıyor mu?
Yazarlar heyeti tarafından kaleme alınan Önsöz'de şu bilgiler veriliyor:
"Bildiğimiz
kadarıyla İslâm dünyasında bir heyet tarafından yazılmış ve tamamlanmış
Kur'an-ı Kerim tefsiri bulunmamaktadır. Bu açıdan bizim çalışmamızda
bir ilkin gerçekleştiği söylenebilir. Ayrıca, Kur'an Yolu'nun, Din
İşleri Yüksek Kurulu tarafından okunup tenkit süzgecinden geçirilmesi
de esere yararlı katkılar sağlamıştır."
Demek bu eser bir de Din
İşleri Yüksek Kurulu tarafından okunup tenkit süzgecinden geçirilmiş.
İyi ki Kurul tarafından okunmuş. Ya okunmasaydı kimbilir nasıl olacaktı
(!)
Bu sözde tefsir kitabında sadece İncil ve tevrat propagandası mı yapılıyor sanıyorsunuz?
Mut’a nikahını bilenleriniz bilir, bilmeyenlere tarifini yapalım:
“Bir
kadınla bir erkek, şahit falan da olmadan belli bir para karşılığında
belli bir süre için anlaşıp karı-koca hayatı yaşıyorlar. Anlaşılan süre
bitince nikâh da sona eriyor...”
Bu
nikâh, ehl-i sünnete göre geçersiz olup yapanlar zina yapmış olurlar.
14 asırdır, hiçbir ehl-i sünnet âlimi de bunun câiz olduğunu
söylememiş,yazmamıştır. Gelin görün ki, KUR'AN YOLU tefsiri bunun câiz olduğunu yazıyor.
(1. baskı, Nisâ, 24. âyetin tefsirinin son paragrafı.)
Evet!Şimdi bir bakalım; bu tefsiri hazırlatan kim?
Dıyanet işleri başkanlığı!
“30
yıllık fıkıh bilgilerime ve kişisel kanaatime göre, kurban kesmek
sünnettir. Sadece İmam-ı Azam Ebu Hanife vacib olduğunu söylüyor.”
diyen bir başkanının (Ali Bardakoğlu) olduğu diyanet işleri başkanlığı(!).Yıllar evvel bu kurumda başkanlık yapmış olan bir başka mezhebsiz T.Altıkulaç da benzeri bir laf etmişti:
“İmam-ı azam da kim, o ictihat ediyorsa ben de ederim; iğne vurmak orucu bozmaz”
Ve üstad Necib Fazıl Kısakürek şöyle demişti:
“Başındaki altıkulaçlık iple rejime bağlı ... şebekesi”
Bu sözde tefsiri hazırlayan heyetin elebaşı kim?
Hayrettin Karaman
“ben müctehid değilim diyemem” sözü ile “hadi ben tevazu ediyorum, ama siz bana müctehid deyin, yahut o gözle bakın” demeye getiren Mezhebsiz,Vehhabi, reformist bir şarlatan.
Başörtüsü
meselesinde güya başörtülü kardeşlerimizin hakkını savunma adına YÖK’ü
protesto etmek için üniversitedeki görevinden istifa eden sözde
“kahraman” Karaman(!)
Merak etmeyin arkadaşlar; onun hakkındaki
belgeleri de yakında ayrı bir yazı dizisi olarak sizlerin ilgi ve
bilgisine sunacağız.Şimdilik bu kadar.
Vesselam...