UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

UlkuGulu.Hareket-Forum.Net

ÜLKÜGÜLÜ | UlkuGulu.com | facebook.com/UlkuGuluyuz
 
KLAVUZ HATİVE VE GÖRDESLİ MAKBULE (KAHRAMAN ASENALARIMIZDAN) Anasay11AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 KLAVUZ HATİVE VE GÖRDESLİ MAKBULE (KAHRAMAN ASENALARIMIZDAN)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Misafir
Misafir




KLAVUZ HATİVE VE GÖRDESLİ MAKBULE (KAHRAMAN ASENALARIMIZDAN) Empty
MesajKonu: KLAVUZ HATİVE VE GÖRDESLİ MAKBULE (KAHRAMAN ASENALARIMIZDAN)   KLAVUZ HATİVE VE GÖRDESLİ MAKBULE (KAHRAMAN ASENALARIMIZDAN) Icon_minitimeSalı 14 Nis. 2009 - 15:13

Fransızları Tuzağa Düşüren Kahraman KLAVUZ HATİCE

8 Mayıs 1920 tarihinde Pozantı'ya sıkıştırılan Fransızlar çok kritik bir duruma düşmüşlerdi. Zira, etrafı kuşatmış olan Türk kuvvetlerinin yapacakları taarruz, kendilerinin yok edilmesine sebep olabilirdi.
Fransız kumandanı buhranlı dakikalar geçirmekteydi. Bu sırada, Hızır gibi yetişen genç bir Türk kadını, güya ufak bir ücret mukabilinde Fransızları bu müşkül durumdan kurtarmayı kabul etmişti... Kendilerine sözde kılavuzluk ederek Türkler tarafından ihmal edilmiş bir istikâmetten onları selâmete çıkaracaktı.
Kararlaştırılan saatte harekete geçen Fransızlar; gece karanlığında -güvendikleri bu Türk kadının kılavuzluğunda- onlar için meçhul bir semte doğru gidiyorlardı. Güneş ışımağa başlayınca kılavuzların ortada görülmediğini farkeden Fransızlar o civarın en ârızalı bir yerine, Karaboğazı'na sıkıştırdıklarını büyük bir acı ile anlamakta gecikmediler. Ama, iş işten geçmişti. Tam bu sırada, başlayan Türk taarruzu vaziyetin vahametini büsbütün arttırmış ve Fransızlar için tek ümit, Karaboğazı'nı vurup geçmek olmuştur. Ancak bu hareketin başlaması ile beraber çok kuvvetli bir yaylım ateşine maruz kalan Fransızları, bu baskını yapan müfrezeye bir kadının kumanda ettiğini dehşetle görmüşlerdi. Bu kadın, kendilerine kılavuzluk eden kadından başkası değildi. Ve onun cesaret ve mahareti sayesinde bu Fransız kuvveti tamamen esir edilmiş, küçük de olsa bir çıban ortadan kaldırılmıştır.

Hatice Hanım'ın Oynadığı Rol Ve Yaptığı Fedakârlık

Kılavuz Hatice'nin kahramanlıklarını dile getiren, "Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Riyâseti Arşivi"nde mevcut olan şu vesikayı birlikte okuyalım:
"Ordu Dairesi Reisliği'ne,
26 Şubat 1936 tarih ve 1. Şube 1988/789 sayılı yazı karşılığıdır.
İstiklal Savaşı'nda Türk kadınlarının, savaşın devamı müddetince, kâğnılarla ve sırtlarıyla orduya cephane, silah ve erzak taşıdıkları gibi; yaralıların yaralarını sarmak ve cephe gerisine taşımak gibi büyük hizmet ve fedakârlıkları sabittir…
Adana'nın Külek Nahiyesi'nin Banzınçukur Köyü'nden Hasan Ağa'nın Hatice, Fransızlar'a karşı vatani vazifesini yapmak ve yurdunu korumak maksadıyla Kilikya Milli Kuvvetlerinden Emin ve Derviş ağaların müfrezesine gönüllü olarak iştirak etmiştir. Bu müfrezeler Haçkırı, Kelebek, Bilemedik istasyonlarında bulunan Fransız kıtalarına baskınlar yaparak çok zâiyat verdirmiş ve Fransızlar'dan -çoğu Ermeni askeri olmak üzere- 200'den fazla esir ve birçok ganimetler almışlardır.
Bu muvaffakiyet, Adana Milli Kuvvetlerinin şöhretini arttırmış, yiğitlik ve yılmazlıklarıyla anılan halkın kahramanlık hislerini kamçılamış ve Pozantı saldırısını tesri etmişti. Milli Kuvvetlerimiz Pozantı'yı muhasara ettiler. 8 Mayıs (1)336 (1920)'de Pozantı'ya üç cihetten saldırış ve bombardıman başladı. Hakim mevkilerde bulunan toplarımızın Toros Dağları'nda akseden müthiş gürültülerinden zevk alan Milli Kuvvetlerimiz Pozantı'ya taaruruza başladılar. Bu taaruruza bütün kadınlar, çoluk çocuklarıyla halktan, birçok kimseler iştirak etti.
Pozantı'da mahsur kalan Fransızlar'ın Tarsus istikametinde bir yarma hareketi yapacaklarını anlayan Hatice, bir kolayını bulup Fransızlar'a hulûl etmiş ve onlara yanlış kılavuzluk etmiş ve pek sarp olan Karaboğazı'nı tıkadıktan sonra firar etmiştir. En kısa zamanda Milli Kuvvetlere ulaşan Hatice, düşmanın pek fena vaziyette olduğunu haber vererek emrine aldığı yüz kadar silahlı adamı ile Karaboğaz'ın iki tarafındaki tepeleri işgal etmiş ve Fransızlar tam yarma hareketi yaparken, bir ateş baskını ile düşmana büyük bir zayiat verdirmiştir. Bu baskın neticesinde Fransız kıt'alarından 9 subay, 550 esir er ve 7.5'luk bir top ele geçirilmiştir. Hatice Hanım'ın oynadığı bu rol ve yaptığı fedakârlık her türlü kahramanlığın fevkindedir”.


------------------------------------------------------------------------------------------------



Vatan Size Minnettar GÖRDESLİ MAKBULE

Yunanlılar, Sakarya Meydan Muharebesi'ni kaybetmiş, Afyon mevzilerine çekilmişlerdi. Hummalı bir faaliyetle yeni mevzilerini kuvvetlendirmeye çalışıyorlardı. Fakat Yunan Başkumandanlığı'nın canını sıkan en mühim neden; en emniyetli olması lazım gelen cephe gerisi hareketlerinin, bilakis büyük bir huzursuzluğa maruz kalmasıydı.
Cephe gerilerinde gerilla harbi vardı. İşgal altında kalan Türkler mücadeleden vazgeçmemişlerdi. Küçük küçük gruplar halinde çalışan Kuva-yı Milliyeci kuvvetler fırsat buldukça, Yunan geri hizmet ve ikmal birliklerine baskınlar yapmaktaydılar.
Cephe gerilerinin emniyetini sağlamak için buralarda kullanılan muharip birliklerin bütün dikkati Akıncılar müfrezesindeydi. Zira en büyük zararı bu müfrezeden görmekteydiler.
Gördes-Sındırgı-Akhisar üçgeni içindeki sahada, Gördesli Halil Efe, sayı ve teçhizat bakımından çok üstün bir düşman kuvvetiyle çarpışmaktaydı. Nâmüsaid şartlar içinde meydana gelen bu karşılaşmada Akıncılar müfrezesinin tek avantajı araziyi iyi tanıması ve bu sûretle manevra yapabilmesiydi. Buna rağmen, muharebeyi kesip sıyrılmaya imkân yoktu ve çetenin cephanesi gitgide tükenmekteydi. Saatlerce süren bu olumsuz şartlar, muhariplerin moralini bozmaktaydı. Fakat, müfrezenin içinde bulunan bir kadın kahramanın, zaman zaman kükremesi onlara, yeni bir mücadele ruhu ve cesaret aşılamaktaydı.. Bu mübarek kadın, Gördesli Makbûle Hanım idi.

Vatana Kurban Genç Kahramanlar

16 Mart 1922'de Kocayayla'da cereyan eden çarpışmalar milli kuvvetlerin gittikçe aleyhine dönmekteydi. Birçok muhariplerin gözü düşmandan çok, çekilecek bir istikâmet aramakla meşguldü. Her zaman olduğu gibi bir ara Makbûle' Hanım'a yeni bir heyecan ihdas etme fırsatı çıktı. Düşman ateşinin durakladığı bir sırada Makbûle'yi kükremiş bir arslan gibi düşmana saldırırken görüyoruz. Bu hareketin ruhlarda yarattığı ateşin parlaması ile sönmesi bir oldu. Çünkü bu genç ve cesur kadın, alnından aldığı bir mermi yarası ile yere yıkıldı. Başta Halil Efe olmak üzere, bu acı kayıp bütün erkekleri sarstı. Cesaret kaynaklarını kaybeden Kuva-yı Milliyeciler için muharebeye devam etmek, nasıl mümkün olsun? Bu mukaddes ve muazzez şehide kadının mübârek naşını bile kaçırmaya imkân yoktu. Onu gömmediler bile. Mevcut siperlerden birine olduğu gibi yatırılan Makbûle Hanım'ın cesedi, birkaç avuç toprakla ancak örtülebildi.

Milli Mücadele’yi Zaferlere Götüren İnanç

Gördesli Makbûle, Halil Efe ile 1921 senesinde evlenmişti. Fakat bir çokları gibi bu güzel çiftin de balaylarını düşman karşısında geçirmeleri mukaddermiş. Silaha sarılan genç karı-koca; kurdukları birliklerle dağlara çıkarak aylarca düşmanla çarpışmıştı. Çoğu zaman baskınlar yapan, bazen da baskına uğrayan Akıncı Türk müfrezesi, Makbûle Hanım'ı bir uğur ve kahramanlık sembolü olarak yanlarından ayırmamıştı. Lakin Makbûle Hanım, Türk Milletine olan yardım ve desteğini diğer binlerce şehit kadın gibi bir başka boyutta da olsa eksik etmemiştir. Milli Mücadele işte bu şehitlerin canı, kanı, şefaat ve himmetleriyle kazanılmıştır.

Kanlı Elbisesi Ve Çizmesi İle Toprağa Gömülmüş Şehîde

Makbûle Hanım ile ilgili "Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Riyâseti Arşivi"nde kayıtlı bulunan vesikada şunlar yazılıdır:
Yunan işgali sırasında, Akıncılar müfrezesinde Halil Efe'nin eşi Gördesli Bayan Makbule henüz yirmi yaşını ikmal etmiş, gençliği ile beraber cesur ve çevik bir kadındı. (1)921'de Halil Efe ile Demirci'de evlenmiş ve iki ay sonra kocası ile birlikte yurdu kurtarmak için dağa çıkmış, sekiz ay dağlarda kar, yağmur ve çamurda beraber gezmiş ve düşmanla muharebe edip, Milli İstiklal Savaşı'nın muvaffakiyetle sonuçlanacağına kanaat getirerek yılmaz bir azim ve sebatla erkelere büyük örnekler vermiş ve bunların medar-ı teşviki olmuştur.
Kendisi siyah pantolon, ceket ve uzun bir manto giyinir, ayağında çizme, başında siyah başlık ve elinde bir Japon filintası taşırdı. Düşmandan iğtinam ettiği doru atı üzerinde daima müfrezenin artçısı olurdu. Pek çevik ata biner ve iner, tehlike zamanında herkesten evvel silahını kullanırdı. Birkaç müsademeye girdiği gibi bir iki defa da düşmanın pususuna düşmüş ve hiçbir zaman metanetini kaybetmemiş, hatta telaş gösterenlere cesaret örneği olmuştur.
Aksihar'la Sındırgı'nın hatt-ı fâsılı olan Kocayayla'da yapılan bir müsademede 16 Mart (1)338-(1922)'de başından aldığı bir kurşunla şehid olmuş, aynı yerde kanlı elbisesi ve çizmesi ile toprağa gömülmüştür”.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
KLAVUZ HATİVE VE GÖRDESLİ MAKBULE (KAHRAMAN ASENALARIMIZDAN)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» HAYME ANA (KAHRAMAN ASENALARIMIZDAN)
» SİYÜN BİKE (KAHRAMAN ASENALARIMIZDAN)
» KARA FATMA (KAHRAMAN ASENALARIMIZDAN)
» AYŞEMGÜL VE TOMRİS HATUN (KAHRAMAN ASENALARIMIZDAN)
» NENE HATUN VE İPARHAN (KAHRAMAN ASENALARIMIZDAN)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net :: Tarihimizden :: Türk ve İslam Tarihi-
Buraya geçin: