HOCAM
Eyvah!Bu şehir de değişti hocam.
Namertlikler ortasındayım.
Her yanım pusu.
Yıkık dökük kaldırımlara okuyorum şiirlerimi
Börtü böceğe
Anlamsızlara anlatamadığım türkülerimi
Harmanlayıp döküyorum en karanlık geceye.
Kaçıyorum hocam kaçıyorum
İnsan suretinde görünenlerden.
Bizi kim anlar hocam, bizi kim anlar?
Seher vakti esen rüzgârlarda çizdim
Özlediğim ülkemin resmini.
İntikam yüklü bulutlarla paylaştım
Çakan şimşeklerle yaşattım kinimi.
Kime anlatayım garip Anadolu’yu
Güneşin kavurduğu esmer yüzleri
Tırpan sallayan elleri.
Kime anlatayım TURAN elleri.
Kendini bilmeyen ne bilsin âlemi
Ne bilsin Kerkük’ü Musul’u
Ne bilsin Karabağ kara bağlamış
Hocalı’da ciğerlerim dağlanmış
Ne bilsin çocuklarım öksüz kalmış ağlamış
Ne bilsin hocam ne bilsin.
Eyvah! Bu şehir de değişti.
Ne düşman belli, ne dost belli.
Kılıçları kuşanan, namluları doğrultan,
Yumrukları sallayan dost mudur yani.
En ucuz kahpeliklere imza attı,
En kıymet verilenler.
Vurgun yedim, vuruldum.
Bir damla kan düştü isyan şiirlerime
Yoruldum.
Paraperest dedikoducular akıtır salyalarını
Kıskançlık sivri dişlerinde
Yalnız bağırmayı bilirler bir şey yapamayanlar
Dost maskesi takarlar
Sağa sola çatarlar.
Olsun hocam olsun.
Fırtınalaşan yüreğim çizmiş haritasını
Ülkümdür pusulam.
Yılanı dost bilmek yok
Yorulmak var yılmak yok.
Bu kervan yürüyecek.
Çok havlayan dişlemez.
İsterse düşsün tetikler
Suya kurşun işlemez.
Bu şiir Erzurum'lu Ozan Erhan ÇERKEZOĞLU
21.06.2008 ERZURUM
alıntıdr.