Liderler krizi alışverişle sepetleyecek!

Liderler krizi alışverişle sepetleyecek


"Eve kapanma pazara çık" sloganıyla halka tüketmekten vazgeçmeyin çağrısı yapan 'Üreten Türkiye Platformu' Cumhurbaşkanı Gül de dahil liderleri alışverişe çıkmaya davet edecek.



Küresel ekonomik krize çare arayan sanayici, tüccar, esnaf, işçi ve kamu sendikaları, "Üreten Türkiye Platformu" adı altında bir araya gelerek, "Kriz varsa çare de var" seferberliği başlattı.

"Eve kapanma pazara çık" sloganıyla halka tüketmekten vazgeçmeyin çağrısında bulunan platformun, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Lideri Deniz ****** ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'yi de kampanyaya destek vererek alışverişe çıkmaya davet edecekleri öğrenildi.
Türkiye'de ihracata yönelik satışların toplam üretimin sadece yüzde 9'unu oluşturan bu nedenle de iç tüketimin önemine dikkat çekmeyi hedefleyen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) önderliğinde biraraya gelen Hak-İş, Kamu-Sen, TESK, TİSK, TÜSİAD, MÜSİAD ve TİM, iç pazarı canlandırmak için bir araya geldi ve platform tanıtım toplantısını cuma günü düzenledi.

Üreten Türkiye Platformu'nun kampanyası 5 hafta sürecek ve 5 başlık altında toplanacak. İlk olarak iletişim kampanyası ile başlanacak olan seferberlik, belediye ve valilikler yardımıyla da tüm Türkiye'ye yayılacak. Sonraki haftalarda tüketiciyi tüketime yönlendirecek çeşitli kampanya duyuruları yapılacak. Kampanyaya dönük hazırlanan ortak bildiride, "Ayağa kalkmak için bir fitilin ateşlenmesine ihtiyaç var. Ne kadar tek vücut olursak, ekonomik gücümüz ve hedeflerimize ulaşma şansımız o kadar artar" denildi. Bu süreçte bir yandan siyasi parti liderlerini de kampanyaya davet ederek alışveriş merkezlerine çıkmalarını önermesi beklenen platform üyeleri hükümet, bankalar, Hazine ve perakandecilerle de görüşerek, tüketiciyi harcamaya yönlendirecek ek tedbirler geliştirecek.

Herkes üzerine düşeni yapacak

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, krizin yatırım ve tüketimin azalmasıyla iyice derinleştiğini söyledi. İşsizliğin giderek arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Ancak kriz varsa çare de olduğuna inanıyoruz. Şimdi tüketimi kesmenin değil bilinçli tüketimin zamanıdır. Bu girişim ile biz tulumbaya ilk suyu döküyoruz" dedi.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de milli gelirin yüzde 70'inin hanehalkı tüketiminin oluşturduğuna dikkat çekerek, krizin etkisinin hafifletilmesi için kişisel tüketimin canlanması gerektiğini söyledi.

Uzun zamandır üzerinde çalıştıkları kampanya kapsamında hükümetle, bankalarla, Hazine ve perakende sektörü ile görüşmeler yaptıklarını ve bu konuda herkesin üzerine düşeni yerine getireceğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Tüketiciye harcama kolaylığı getirecek çalışmalar yapılacak. Bankalarla da görüşüyoruz, Hazine ile de... Herkes üzerine düşeni yapmak için çalışıyor. Muhakkak desteklenecek hareketler, hükümetin alması gereken önlemler de vardır. Bu kampanyanın ilk ateşini yaktık. Bundan sonra herkes parça parça yaptığını açıklayacak" dedi.

İmkanı olanların yaşamlarını, harcamalarını azaltmadan sürdürmelerini isteyen Hisarcıklıoğlu, öncelikle bilinçili tüketimin zamanının geldiğini hatırlattıklarını söyledi. Daha sonra hem halka hem de sanayiciye güven vermeyi amaçlayan ilanların devreye gireceğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Aynı o Erzincan türküsündeki gibi, bugünkü zorlukların içinde aklımızda hep yarın olmalı, 'bu da gelir, bu da geçer' demeyi unutmamalıyız. Zaten hep öyle olmadı mı" dedi.

Herkesin aynı geminin içinde olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Sen işini kaybettiğin zaman ben satışımı kaybediyorum. Ben satışımı kaybettiğim zaman sen işini kaybediyorsun. Hepimiz birbirimize aynı zincirin halkaları gibi bağlıyız" dedi.
Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası (TESK) Başkanı Bendevi Palandöken'e göre kampanya tüketiciyi harekete geçirecek bir paketin ilk adımları...

TÜKETİCİ HARCAMAYA NASIL İKNA EDİLECEK
Bankalarla yapılan görüşmelerin ardından; tüketici kredi kartı kullanımının dışında farklı bankacılık enstrümanlarına yönlendirilecek. Örneğin tüketici kredilerindeki faiz oranı aşağı çekilecek, tüketicinin üzerindeki masraflar azaltılacak.
Perakende ayağında, çeşitli indirim kampanyaları hayata geçirilecek. Her hafta tüketiciye yeni bir kampanyanın duyurusu yapılacak.
Kampanya kapsamında hükümetin tüketiciyi harekete geçirecek ek tedbirler açıklaması bekleniyor. Harcama çeki, başta doğalgaz olmak üzere pek çok üründe KDV indirimi gibi önlemlerin alınması gündemde.
Kampanya kapsamında Hazine ile de görüşmelerini sürdüren platform, Kredi Garanti Fonu'nun genişletilmesi konusunda adım atılmasını sağlayacak.
TEPAV TÜKETİMİN CANLANMASI İÇİN NE ÖNERİYOR

ÖNLEM
* Gelir seviyesi en düşük kesimleri oluşturan 1000 TL altında maaş alan emekliler ile SGK'dan maaş bağlanan 1.2 milyon yaşlı, malul ve sakata bir kereye mahsus 500 TL'lik harcama çeki verilebilir.

KATKI VE MALİYETİ
* Emekliler ile yaşlılara verilecek harcama çekinin bütçe üzerindeki toplam yükü 3.3 milyar TL'ye, milli gelire katkısı ise yüzde 1,1 düzeyine çıkabilir.

ÖNLEM
* Krizden en çok etkilenen işsizler için de işsizlik sigortası fonu genişletilebilir. 2009'da aylık ortalama 350 bin kişinin ödenekten yararlanması öngörülüyor.

* Ödenek iki alternatif çerçevesinde genişletilebilir. Birincisi bugün aylık 356 TL olan ödemeler üst limit olan asgari ücretin yüzde 80'ine yani 533 TL'ye yükseltilebilir.

* İkinci alternatifte ise işsizlik ödemeleri mevcut seviyesinde tutulmakta ancak sigortanın kapsamı genişletilerek ödeme alan kişi sayısı 1.4 milyona çıkartılabilir.

KATKI VE MALİYETİ
* Her iki alternatif ayrı ayrı uygulanırsa fon gideri aylık olarak 472 milyon TL'ye çıkacak ve yıllık 4.8 milyar TL ekstra Hazine katkısı gerekiyor.
* Uygulanacak iki alternatifle yapılan artışın milli gelire nominal olarak 15.3 milyar TL oran olarak ise yüzde 2,2 ek katkısı olabilir.
* Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV) önerileri 26 Mart'ta yayımlanan yazı dizisinde yer almıştı.
DÜNYA, ALIŞVERİŞİ TEŞVİK İÇİN NE YAPTI

ABD: 2008'de 145 milyar dolarlık vergi indirim çeki dağıttı. Kişi başına 600 dolarlık vergi indirim çekini posta kutularına bırakan ABD, evli çiftlere 1200 dolar ve her çocuk için de 300 dolarlık çek vermişti.
İTALYA: Orta ve ortanın altı gelirli ailelere ayda 40 euroluk bir kart dağıtarak ailelerin bununla elektrik ve gıda ihtiyaçlarını karşılamalarına katkıda bulunmalarını sağladı.
TAYVAN: Tayvan hükümetinin piyasaya sürdüğü alışveriş kuponlarının tutarı 3600 Tayvan Doları (108 dolar). Alışverişlerin yanı sıra karaoke söylemek gibi farklı alanlarda da kullanılabiliyor. Kuponlar hükümete 82 milyar Tayvan Doları'na mal oldu.
ALMANYA: Sosyal Demokrat Parti 2008 Aralık ayı başında tüketimi teşvik etmek için vatandaşlara 500 euro tutarında alışveriş çekleri dağıtılmasını ve böylelikle Noel öncesinde tüketimi artırmayı önermişti. Ancak iktidarın büyük ortağı olan Hıristiyan Demokratlar bu fikre rağbet etmemişti.
FRANSA: Şubat ayında dar gelirliler için 2.6 milyar euroluk (3.3 milyar dolar) bir sosyal paket açıkladı. Buna göre geliri düşük ailelere bir defaya mahsus 200 euroluk alışveriş çeki verilecek. Bu ailelerin çocuklarına her eğitim yılı başında yapılan yardım 150 euro artırılacak. İki ay çalıştıktan sonra işsiz kalanlara 500 euroluk ek prim ödenecek, gelir düzeyi en düşük 4 milyon çalışana 2008 için vergi muafiyeti tanınacak.

OBAMA DA HAMBURGERCİYE GİTTİ
ABD Başkanı Barack Obama, geçen günlerde yardımcısı Joe Biden ile birlikte öğle yemeği için bir hamburgerciye girdi. Herkes gibi sıraya giren Obama ve Biden sıra kendilerine geldiğinde hamburger siparişlerini verdi ve ödemeyi kendi ceplerinden nakit olarak gerçekleştirdi. 42 numaralı masaya oturan Obama ve Biden'ın yemekleri hazır olduğunda, diğer tüm müşterilere olduğu gibi onların da masalarına servis yapıldı.

I LOVE NY KAMPANYASI
I Love New York (New York'u seviyorum) sloganı 1977 yılında Milton Glaser tarafından I, kırmızı bir kalp ve NY harflerinden oluşan bir sembol, logo olarak tasarlanmıştı. 11 Eylül 2001'de New York'ta ikiz kuleler terör saldırılarına maruz kalınca hem ABD'de hem New York'ta hem de tüm dünyada büyük bir şok yaşandı. Ancak New York kenti bu şoktan bir an önce çıkıp yeniden ayağa kalkmak zorunda olduğunun bilinciyle hemen harekete geçti. Zaten dünyanın dört bir yanından insanlar da New York'u her zamankinden daha çok görmek ister olmuştu. New York Belediye Başkanı Rudolph Giuliani daha ilk günden tüm dünyaya "New York yarın da burada olacak. Hemen yapılanmaya başlayacağız. Biz New Yorklular ülkenin geri kalanına ve dünyaya bizi terörün durduramayacağını göstermeliyiz" diyerek yıkılmadıklarının mesajını vermişti. Guiliani 17 Eylül'de dünya finans piyasasının kalbinin attığı yer olan Wall Street'i açtı. Milton Glaser, New York'un sembolü haline gelen I LOVE NY tasarımını değiştirdi, LOVE kelimesine karşılık gelen kalbin içinden dumanlar yükseldi ve bu tişört, kupa, vb gibi hediyelik eşyalar satış rekorları kırdı.
ABD'nin o dönemki Başkanı George W. Bush, saldırının ardından 20 Eylül'de yaptığı konuşmada Amerikan halkına saldırıdan korkup evlerine kapanmamalarını, hayatlarını yaşamaya devam etmelerini, Amerikan ekonomisine olan güvenlerini korumalarını söyledi. Saldırıların ardından yaklaşık 1 hafta kapalı kaldıktan sonra açılan Dow Jones endeksi, açılış gününde yüzde 7'nin üzerinde gerilemiş, işsizlik tavan yapmış, turizm gelirleri dibe vurmuş, çok sayıda küçüklü büyüklü işletme kapısına kilit vurmak zorunda kalmış, kentte kişi başına düşen milli gelir yüzde 15 azalmıştı. Uzmanlar, kampanyaların da etkisiyle toparlanmanın 2005-2006 arasında gerçekleşeceğini öngörmüştü ve böyle de oldu. Başlatılan I LOVE NY kampanyasının 5 yıl sonrasında, 2006'da New York 44 milyon turist ağırladı. Büyük darbe alan ABD ekonomisi ayağa kalktı, Dow Jones 17 Eylül'de 8235 puana gerilemişti, 5 yılın ardından 11 bin puanı geçti.


http://www.2023haber.com/haber_detay.php?haberid=21035