TOPRAK SATIŞLARI HAKKINDA...(DERLEMEDİR) 2

Geleceğimiz Satılıyor !! AKP iktidarı, doludizgin, Türkiye’yi sonu belirsiz ekonomik uçurumlara doğru sürüklemeye devam ediyor. Türkiye Kamu-Sen olarak, bu gidişattan ciddi surette endişe duymakta olduğumuzu Türk kamuoyuna açıkça bildirmek istiyoruz.
Nedir bu tehlikeli gidişat?
Sadece ekonomiyi ele alarak kısaca özetleyelim:

• İhracatın 125 milyar Doları aştığını övünerek propaganda eden Hükümet, ithalatın ise 200 milyar Doları aştığını elinden geldiğince kamuoyundan gizlemeye çalışıyor. Can alıcı soru şu: Aradaki bu muazzam ve durmadan büyüyerek azmanlaşan fark nereden ve hangi gelir kaynakları ile kapatılacak?

• Hükümet, bu soruyu boğuntuya getirmeye çalışıyor; ancak, mızrak da çuvala sığmıyor. Her şey ortada o kadar aşikâr ki: Aradaki fark, Türkiye’nin, bin bir mihnetle, dişlerle, tırnaklarla, tüyü bitmemiş yetimlerden bile kesilen vergilerle yapmış olduğu, yılların birikimi tesislerinin ve yeraltı ve yer üstü zenginliklerinin, topraklarının, dağlarının, nehirlerinin, kısacası, nesi var nesi yoksa haraç-mezat yok pahasına yabancılara satılmasıyla kapatılmaya çalışılıyor.

• Nitekim yüksek kâr getiren millî tesisler, sadece birkaç yıllık kârı karşılığında bu şekilde elden çıkarıldı ki; bunların içinde, Türk Tele-Kom gibi hem çok kârlı ve hem de ülkemizin millî haberleşme sisteminin kalbi olan gözbebeğimiz bir dev eserin, Ermeni diasporası ile karanlık ilişkiler içinde olan kişilere peşkeş çekilmesi yaraya tuz biber ekmiştir.

• Ancak facia bununla bitmedi; büyüyerek devam ediyor. Hükümet, babasından kalma serveti kumar borcunu ödemek için satan iflâh olmaz kumarbaz gibi, milletin malını harıl-harıl satmaya devam ediyor. Nitekim Cumhuriyet’in başlangıcında büyük riskler göze alınarak millîleştirilen eski “Reji”nin devamı ve gelişmişi olan, hiç zarar etmemiş, yüksek kârlı Tekel İdaresi, daha birkaç gün önce, hem de üstelik hepsi-topu 1 milyar 700 milyon Dolar gibi skandal bir fiyata yabancılara altından bir tepsi içinde hediye edildi.

• Ülkemizin sadece tesisleri değil, toprakları da satılıyor; Cumhuriyet’in başlangıcından kendi iktidarlarına kadar geçen seksen yıllık dönemde yapılan bütün satışların tamamından çok daha fazlası, bu hükümetin döneminde yabancılara satıldı ve satışlar katlanarak devam ediyor.
• Hiç kimse dikkat etmiyor ki, Türkiye’nin içinde, Türklerin olmayan ve dolayısıyla da, Türkiye olmayan bu “satılmış” vatan topraklarını satın alanlar, bu topraklarda “siyasî toplumlar” da oluşturacaktır.

• Satış devam ediyor. Şimdi sıra, bir başka gözbebeğimiz olan Ceylan Pınar’da. Ceylan Pınar satıldı-satılıyor! Ceylan Pınar gitti-gidiyor!

• Ceylan Pınar giderse ne kalır demeyiniz! Sırada mayınlı arazilerimiz var, lokum gibi. Şaka değil, gerçek: Kumar borcundan batma sınırına gelen Hükümet, birkaç senesini daha kurtarabilmek için, mayınlı arazileri temizleyip afiyetle satma hazırlığı içinde.

• Bitmedi; biter mi? Nasıl bitsin? Bu hükümetin, gözleri fırıldak gibi dönen, zekâsı kendinden menkul bir bakanının “sat-sat bitmiyor” diyerek dile getirdiği gibi, gerçekten de sat-sat bitmiyor. İşte şimdi sırada Boğaz köprüleri ve 2.000 kilometre birinci kalite otoyolun, üzerindeki bütün tesisleriyle birlikte satışı var.

• Ey Millet! Çok-çok yakında, hepsi sizin paranızla yapılmış, üzerinden geçeceğiniz köprüler ve yollar da artık sizin olmaktan çıkacak. Çünkü kendi ellerinizle kendi başınıza geçirdiğiniz bu hükümet, sadece fabrikalarınızı, sadece topraklarınızı değil, köprülerinizi ve yollarınızı da kumar borcu için satıyor.

• Yine bitti sanmayınız! Bitmez; bitemez, bite bilemez. Bu hükümetin, gözleri fırıldak gibi dönen, zekâsı kendinden menkul bir bakanının “sat-sat bitmiyor” demesi boşuna değil elbette. Daha dağlar var, daha kıyılar var, daha nehirler var, daha ormanlar var; daha çok-çok şeyler var.

• Gerçekten de artık sıra dağlarda; nehirlerde. Birçok nehrimiz satışa veya kiraya çıkarılıyor. Kızılırmak gibi dev bir nehrin, 49 yıllığına 750 milyon Dolar karşılığında, Hükümet’in kumar borcu için kiralanması gündemde; hem de her iki yakasından beşer kilometrelik kıyısındaki her şeyi ile birlikte.

• Hakkınızı hukukunuzu koruma sözü vererek sizden oy alan, sizin temiz oylarınızla siyasî vekâlet vererek başınıza geçirdiğiniz bu hükümet, fabrikalarınızı, tesislerinizi, yollarınızı, köprülerinizi, arazilerinizi, dağlarınızı, denizlerinizi, nehirlerinizi, kısacası, malınızı-mülkünüzü, varınızı-yoğunuzu, neyiniz varsa birer-ikişer, haraç-mezat satıyor!

• Ey Millet! Sizin seçtiğiniz hükümet, suç işliyor! Sizin ve çocuklarınızın geleceğini satıyor.

Farkında mısınız?

Türkiye Kamu-Sen
İstanbul İl Başkanı
Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan