Değerli Türk Milliyetçisi yönetime talip Gönüldaşım;,
Günümüzde her önüne gelen iyi yönetilmemekten!Yöneticilerin vasıflarından bahsediyor.Biz Türk ve Türkiye sevdalısı gönüller olarak Milli iradenin hakimiyeti nasıl olur? Ve bunun için toplumsal iletişim nasıl olur onlardan bahsedelim,uymak ve uymamak!kabul edip etmemek siz gönüldaşlarımın özgür iradesidir.Ama artık bir şeyler yapmanın zamanı geldiğini hepimiz rahatlıkla söylüyoruz!Öyle ise yorum ve fikirlerinizide eklerseniz memnun olurum.
Sevgili Ülküdaşlarım,
Zamanımızda iletişim cok söylenir ama gerçek anlamda uygulanırmı uygulanınca başarılı olunurmu?Bunun için her alanda iletişim dersleri verilir,sözler söylenir fakat iletişim fakiri cok insanı yönetim kademelerinde görebiliyoruz. Buda her zaman bizlere büyük üzüntü vermektedir.
Yönetime talip olan veya yönetici olan Ülküdaşlarım;,
İnandığım ve her zaman söylediğim her Ülkücü Yöneticidir!Bir yönetici Toplumun içinde her zaman , İnsan olan herkese selam verip , elini sıktıktan sonra , “ Nasılsın? “ diyerek hal ve hatırını soruyor, sonra , vatandaş derdini anlatmakta , o yönetici isterse o derdi çözebilecek yetkiye sahipse, ve çözmeden o vatandaşı başından savmıyorsa , acaba burada bir iletişim mi var yoksa başka duygular mı ?Bunu iyi anlamalıyız.
Değerli Ülküdaşlarım,
Türk Milliyetçisi Türk milleti ile arasına sınır koyamaz!setler çekemez eğer bunlar uygulanır.Her Türk vatandaşı istedigi zaman Liderine Başkanına yaklaşamazsa sorunlar orada başlamıştır.Yüce Türk Milleti hizmete ihtiyacı olan ve hizmet bekleyen bir toplum olmuştur.Bunun için Ülkücü Yöneticiler her Türk Vatandaşına hizmeti şeref bilmelidir.
Gerçek manada yönetici sorunun bir parçası olan değil, gücü yettiğince , etkisi oranında çözümün bir parçası olan insandır.
Can Ülküdaşlarım;,
Gerçek anlamda yönetici olmak istiyor idealin ve Ülkün için mücadele ettiğini söylüyorsan Milletimin dertleri ile dertleş ve çözümler üret mutlaka çözüm bul ve bulamadığında ise üzülüp kendine dert et ki Toplum senin gercek anlamda hizmet adamı olduğunu bilsin ve görsün.
Bazı Yöneticilerin şu hatalara düştüğünü görmekteyiz. Şöyle yanlış inanıştalar.”Ben mevki makam sahibiyim.Ben bir çok insanı tanıyorum!Beni sevenler yanıma geliyor ve hal hatır soruyor ve beni sevdiğini söylüyor. Benim yanıma gelmiyorsa , beni sevmiyor demektir”. Değerli gönüldaşım,Kim bilir , belki de sizi çok seviyordur da , sizin yanınızdaki yalakalardan , salaklardan çekinerek size gelemiyordur. Siz ise gerçek manada severseniz o insanların yanına gidiniz bakalım gerçek manada at gözlüğünü takmadan empati ile bakınız bakalım . O adam sizi seviyor mu yoksa sizin zannettiğiniz gibi sevmiyor mu ? sizin bu önyargıda olmanız iyi değildir. Sizin onlara gitmeniz iyi bir yöneticiliğinizi gösterir.
Can Gönüldaşlarım;
“İletişim zor iştir ” Bazıları iletişimin işitme ile alakalı olduğunu zannederek , işitme engellilerden bile uzak kalmakta , hatta onları ikinci sınıf insan olarak görmekteler.Bence onların sadece kulakları duymuyor ,ama bazılarının beyni senden benden daha iyi duyuyordur. Belki de , ama insanlar gaflette olduğundan bunu anlayamazlar ki.
Can Ülküdaşım;
Her türlü iletişim alanlarını iyi kullan ve kamuoyu oluşturmayı ihmal etme!Basın ve Yayın yöneticinin olmazsa olmazıdır.Basını küçük görmek başarıyı kabullenmemektir.Basında sana karşı gerçekleri yazan , hatalarını söyleyen insanlarla güçlü iletişim kurarak kamuoyuna kendini güzel tanıtman sana yeni ufuklar açacaktır. Ne yazık ki kendini kurnaz sanarak basını küçümseyen yönetimleri de yönetim elden gittikten sonra kimseler hatırlamaz.Bunun çok örneklerini görüyoruz. İletişim Fakültelerinin niçin var olduğunu da sakın unutmayınız.
İşinize gelen insanlarla konuşmak , işinize gelmeyenin sizi sevmediğine inandığınız insanlarla konuşmak ve onlara gerektiğinden fazla değer vermek “ Sosyal ilişkileri güçlü” olmak anlamına asla gelmez. Sosyal ilişkiler sizi sevmeyen insanları bile sevmeniz, onların size karşı ön yargılarını bile yıkabilir. Siz kaçacaksınız, onlar kaçacak bu nereye varacak.Hatta bu tavırlarla iktidar beklemek Tavanda deve aramak gibidir.!
Bir toplulukta , bir insan başka insanı sever ama gururundan yanına gitmez içinden der ki “ O bana gelsin , ben ona gitmeyeyim” öteki de aynısını söyler. İki kişinin inadından başlayıp da bir ömür sürecek olan dostluk, başlamadan bitmiş olur . Bu iletişim kazalarına uğramamak için hoşlandığınız ve size faydalı olacak insanların yanına , başkalarının görüşlerine aldanmadan seviyorsanız duygularınızla gidip konuşunuz, onlarla kutsal duyguları paylaşınız. Hem duygularınızla , hem mantığınızla hareket ederseniz o zaman sadece yönetici olmanın değil “ İletişimi güçlü yönetici “ olmanın da sevincini yaşarsınız.
Can Gönüldaşlarım;
Bazı insanlar , okumayı küçümseyerek , yıllardır insanları yöneterek usta olduğunu , eski hatalarını yapmadıklarını zannederler . Bu yanılgıdır.Yönetici olduğunuz zaman çevrenizi öyle asalaklar sarar ki, siz kendinizi en hatasız insan olarak algılarsınız. Mesela bazı sizii sevenler belki de bilmediklerinden seni haklı olarak eleştirenlere bile çok kızarlar. Halbuki sizi hakikaten seven insanlar sende eleştirilecek bulunmasına sevinirler. Hatayı yapmayan sadece Allah ve hatada ısrar etmeyende sadece bilinçli insan olur “ Sizde bilinçli insan”lardan olmaya gayret ederseniz başarılı olursunuz.
Daha ilerilere gitmek , mesela Belediye Başkanı iken milletvekili olmak , kaymakam iken vali olmak her yöneticinin hakkı olabilir ama her insan bu görevlere hakkı ile gelemez. Siz hatalarını tekrarlamadan ve “İnsanları severek” onlarla güçlü iletişim kurarak, size gelmeyene sizin gitmeniz ile , sizden daha çok okuyan ve eğitimi sizden daha ileride olanları hiçbir önyargıya kapılmadan tebrik ve takdir ederek ve onlardan faydalanarak hayatta ve yöneticilik hayatında başarılı olursunuz. Hep sizin teşkilatınız da olanların övgülerine bakmayın . Belki sizi hakiki manada seven insan size en mantıklı ve doğru eleştirileri getiren insandır. Bir insanın size gelmemesinin sebebi sizi sevmemesi değildir. Belki de sizi sevdiğinden ve size zarar vermemek için size gelmiyordur. Bir araştırsanız gerçekleri görürsünüz.
Değerli Ülküdaşım;
Şunu kesinlikle unutmamalısınız Siz o makama gelmiş olsanız da , siz yine insansınız , bir gün makamlar gidecek ama,sizin insanlığınız kalacak ve belki yaptıklarınızla hatırlanacak , belki de yapmadıklarınızla unutularak gideceksiniz.
Can gönüldaşım, akşam eve gidip odanda yalnız kalınca biraz düşün , taşın , mantıkla karar ver!Gerçekten yöneticiliğim nasıl ve iletişimim nasıl diye…
Isa Gunyeli