UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

UlkuGulu.Hareket-Forum.Net

ÜLKÜGÜLÜ | UlkuGulu.com | facebook.com/UlkuGuluyuz
 
DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Anasay11AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Mahnovi
BalaKurt
BalaKurt
Mahnovi


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 35
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 05/06/68
Yaş Yaş : 55
Nerden Nerden : Trabzon
İş-Meslek İş-Meslek : Mak.Tkn. (M/M)
İsim İsim : Muhammed Mahnovi
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 18/07/09

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Empty
MesajKonu: DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE   DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Icon_minitimePtsi 20 Tem. 2009 - 9:14

Dinlerarası diyaloğun önde gelen temsilcisi Fethullah Gülen, Hoşgörü ve Diyalog İklimi adlı kitabının 170.sayfasında;

"Kur’an-ı kerimde, Hıristiyanlarla, Yahudilerle ve Müşriklerle ilgili geçen sert ifadelerin uç noktayı temsil ettiğini,
Yahudi ve Hıristiyanlarla diyalog kurup dostluk tesis edilebileceğini,
Kur’anın
onları dost edinmemek konusundaki nehyinin (yasağının) hususi şartlarda
olduğunu; bunu umumileştirmenin Kur’anın ruhuna aykırı olacağını,
Said-i Nursi'nin “Münazarat” kitabında bildirdiğini" ifade etmektedir.


Aynı konularla ilgili hadisleri yorumlarken de,
“Yahudileri ve Hıristiyanları kınayan ve azarlayan âyetler
ya Hazret-i Muhammed (A.S.M) döneminde yaşayan
ya da kendi peygamberlerleri döneminde yaşayan bazı
Yahudi ve Hıristiyanlar hakkındadır.” diyor.
( Küresel Barışa Doğru, s.45)


Bugüne kadar hiçbir İslam alimi bu âyet ve hadislerin tarihsel olduğunu, geçerliliğini yitirdiğini söylememiştir.

Aksine, kıyamete kadar geçerli olduklarını ittifakla bildirmişlerdir.

Resulullah efendimiz, İslamiyeti
kabul etmeyen Yahudilerin ve Hıristiyanların, Allah’a iman etmiş
sayılmayacağını bunların Cehennemlik olduğunu bildirmiştir
.

Dört
büyük müctehid imamdan biri olan İmam-ı Ahmed bin Hanbel’in meşhur
hadis kitabı olan El-Müsned isimli eserde, sahabeden Ebu Hureyre’nin
rivayet ettiği şu hadis-i şerif
bunu açıkca göstermektedir:
Allah Resûlü’ne biri geldi ve ‘Ey Allah’ın elçisi!
Hıristiyanlardan Allah’a ve Resulü’ne inanarak İncil’e sâdık biri veya
aynı şekilde Allah’a ve Resûlü’ne inanarak Tevrat’a bağlı biri,
sonradan sana tâbi olmazsa,
bu kişiler hakkında ne buyurursunuz?’ dedi.

Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

“Nefsim
yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, bu ümmetten biri veya
Yahudi ve Hıristiyan bir kişi beni dinlemez ve getirdiğimi kabul
etmeden ölürse, kesinlikle Cehennemlik olur.


Bu konu ile ilgili diğer bazı hadis-i şeriflerde de şöyle buyuruldu:

Beni duyup iman etmeyen Yahudi ve Hıristiyan elbette Cehenneme girecektir.” (Hakim)

Cennete sadece Müslüman olan girer.” (Buhari)





Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mahnovi
BalaKurt
BalaKurt
Mahnovi


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 35
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 05/06/68
Yaş Yaş : 55
Nerden Nerden : Trabzon
İş-Meslek İş-Meslek : Mak.Tkn. (M/M)
İsim İsim : Muhammed Mahnovi
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 18/07/09

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Empty
MesajKonu: DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE-3   DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Icon_minitimePtsi 20 Tem. 2009 - 9:15

Fethullah Gülen'in onursal başkanlığını yaptığı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı yayını
Küresel Barışa Doğru” kitabında;
Papa II.Paul ile görüşmesinden önce bu diyaloğu daha önce başlatan üstadı Saidi Nursi’nin olduğunu ve
Saidi Nursi’nin, bu konuda, Papa XII. Pier ile yazışma yaptığı,
1950’li yıllarda Fener semtinde ikamet etmesinin, Rum Patrik Atenagoras ile de yapılan diyaloğu kolaylaştırdığını
aynı kitapta ifade etmektedir.
Dinlerarası diyaloğun lüzumu ile ilgili F. Gülen’in yayınlanmış pek çok makalesi ve kitabı var.
(Mesela, “Hoşgörü ve Diyalog İklimikitabı tamamen bu konu ile ilgilidir.)
Yeri gelmişken şu notu da düşmeyi lüzumlu gördüm:
Said-i Nursi İşaratul İcaz isimli tefsirinde Kuran'ın Hristiyanlara dinlerini terketmeleri şartını bildirmediğini savunur:
Kur’an
size bütün bütün dininizi terk etmeyi emretmiyor Ancak itikatınızı
ikmal ve yanınızda bulunan esasat–ı diniyye üzerine üzerine bina ediniz
diye teklifte bulunuyor
". (İşaratül İcaz sf. 55)

Peki,
bu sözlerin sahibi olan ve yukarda kitablarından deliller ile ehlü
sünnete muhalif bir duruş sergileyen Said-i Nursi'nin akıl hocaları,
üstadları kim?Bu suale bir gazetecinin hatıratını burada naklederek
cevab vermiş olalım:

1996 veya 97’de Aksaray Akgün Otel’de Risale-i Nur toplantısı yapılmıştı. Galiba Filistin’den gelen hatipdi; konuşması içinde “Said Nursi, üstadlarım Cemaleddin Efgani, Muhammed Abduh, Ali Süavi diyor
dedi. Konuşmaları anında tercüme eden Suat Yıldırım Hoca, hatibin bu
cümlesini tercüme etmedi. Arkasından, Suriyeli Ramazan el Buti konuştu.
İşe bakın ki, bir önceki hatibin söylediğini o da söylemesin mi… Suat
Hocamız, Buti’nin o cümlesini de es geçti. Bendeniz, tercümede bazı
yerleri niçin atladığını yazıp kâğıdı masaya bıraktım. Suat Hocamız
cevap vermek mecburiyetinde kaldı ve “Efendim biz polemik olmasını istemiyoruz
dedi. Hoca kendine göre bu iki ismi yani Abduh ve Cemaleddin Afgani’yi
Said Nursi’nin üstadı olarak göstermek istemiyordu. İyi de, Said Nursi
kendisi bu isimleri vermekten çekinmemişse bize ne oluyor!..
16 Mart 2006 Perşembe
(Ali Eren, Vakit)

İlerki yazılarımızda Cemaleddin Efgani, Muhammed Abduh ve Ali Süavi'ye de daha geniş yer verilecektir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mahnovi
BalaKurt
BalaKurt
Mahnovi


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 35
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 05/06/68
Yaş Yaş : 55
Nerden Nerden : Trabzon
İş-Meslek İş-Meslek : Mak.Tkn. (M/M)
İsim İsim : Muhammed Mahnovi
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 18/07/09

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Empty
MesajKonu: DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE-4   DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Icon_minitimePtsi 20 Tem. 2009 - 9:18

HOCAEFENDİ(!) Mİ KARDİNAL Mİ?

F.
Gülen tarafından Papa 6. Paul'e yazılan , aşağıdaki mektubu iyi
okumanızı, anlamanızı ve üzerinde düşünmenizi sizlerden rica ediyorum.




'Pek muhterem Papa cenapları,

Üç
büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi
yaşanabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla
bilen halkından size en içten selamları getirdik. Yoğun gündeminizde
bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zatıalilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız.

Papa
6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan
Dinlerarası Diyalog İçin Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası
olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi
arzu ediyoruz
. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik.

İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardır.
Uygun bir yerdeki vakitli bir gayret, bu yanlış anlamanın büyük oranda
azalmasına katkı sağlayabilir. Müslüman dünyası, İslam'ın asırlarla
ölçülen yanlış algılanmasını silip atacak bir diyalog imkanını bağrına
basacaktır.

Beşeriyet, çelişen görüşler ortaya koydukları
gerekçesiyle, zaman zaman bilim adına dini, din adına da bilimi inkar
etmiştir. Bilginin tamamı Allah'a aittir ve din Allah'tandır. O halde
bu ikisi nasıl çelişebilir? İnsanlar arasında anlayışı ve hoşgörüyü
artırmaya yönelik dinlerarası diyaloğa yönelik ortak gayretlerimiz çok
iş görebilir.

Kendi memleketimizde şimdiye kadar çeşitli
Hıristiyan mezheplerinin liderleriyle diyalog içinde olduk. Bu naçiz
gayretlerin boşa çıkmadığını acizane ifade etmek isteriz. Amacımız bu üç büyük dinin inananları arasında hoşgörü ve anlayış yoluyla bir kardeşlik tesis etmektir.
Bizler bir araya gelmek suretiyle sözde medeniyetler çatışmasının
gerçekleşmesini görmek isteyen yolunu şaşırmış ve şüpheci kimselere
karşı dalgakıranlar gibi, isterseniz bariyerler gibi deyin, karşı
durabiliriz.

Geçen yıl bazı ünlü uluslararası bilim adamlarının
katıldığı medeniyetlerarası barış ve diyalog konulu bir sempozyum
düzenledik. Bu gayretin başarısından aldığımız teşvikle bu tür
etkinlikleri tekrarlamak istiyoruz. Halihazırda üç büyük dinin
bağlıları arasındaki bağları güçlendirmeye yönelik olarak dinler arası
diyalog konusunda Vatikan'ın da temsil edileceğini ümit ettiğimiz bir
konferans düzenleme sürecinde bulunuyoruz.

Yeni fikirlerimiz
varmış iddiasında bulunmuyoruz. Yine müsamahanıza sığınarak, bu
misyonun hedeflerine yakından hizmet etmek için üstlenmek istediğimiz
birkaç teklifte bulunmayı arzu ediyoruz. Hıristiyanlığın üçüncü bin
yılına girişi münasebetiyle yapılacak kutlamalar vesilesiyle
Ortadoğu'daki Antakya, Tarsus, Efes ve Kudüs gibi bazı kutsal yerlere
müşterek ziyaretleri içeren birçok etkinlikler önermek istiyoruz. Bunu
Sayın Cumhurbaşkanımız Demirel'in, cenaplarının ülkemizi ziyaretine ve
mezkur kutsal mekanları göstermeye davetini tekrarlamak için bir fırsat
addediyoruz. Anadolu halkı size misafirperverliğini göstermeyi ve şevkle selamlamayı hararetle beklemektedir.
Filistinli liderlerle diyalog kurmak suretiyle Kudüs'ü birlikte ziyaret
etmemize davetiye çıkarabiliriz. Bu ziyaret bu mübarek şehri
Hıristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanların, hiçbir kısıtlama, hatta vize
dahi olmaksızın serbestçe ziyaret edebileceği uluslararası bir bölge
olarak ilan etme gayretlerine yönelik dev bir adım teşkil edebilir.

Üç
büyük dinden liderlerin işbirliği ile, ilki Washington DC'de olmak
üzere muhtelif dünya başkentlerinde bir konferanslar serisinin
gerçekleştirilmesini teklif ediyoruz. İkinci serinin zamanı için Hz.
İsa'nın doğumunun 2000. yıldönümü ideal olabilir.

Bir öğrenci
değişim programı da çok faydalı olacaktır. İnançlı genç insanların
birlikte eğitim görmesi birbirlerine yakınlıklarını artıracaktır.
Öğrenci değişim programı çerçevesinde üç büyük dinin babası olduğu
ikrar edilen Hazreti İbrahim'in doğum yeri olarak bilinen Urfa
şehrindeki Harran'da bir ilahiyat okulu kurulabilir. Bu, ya Harran
Üniversitesi'ndeki programların genişletilmesi suretiyle ya da üç dinin
ihtiyaçlarını da temin edecek şumullü bir müfredata sahip bağımsız bir
üniversite şeklinde gerçekleştirilebilir.

Önerilen programlar
aşırı büyük işler gibi algılanabilir; ama bunlar erişilmez değildir.
Dünyada iki tip insan vardır. Bazıları kendilerini topluma adapte
etmeye çalışır. Diğer bazıları ise topluma uymaktansa toplumu kendi
değerlerine adapte etmek ister. Toplum bütün ilerlemeleri bu ikinci tip
insanlara borçludur. Onları yarattığı için Rabb'e şükürler olsun.

M. Fethullah Gülen / Rabb'in aciz kulu
9 Şubat 1998
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mahnovi
BalaKurt
BalaKurt
Mahnovi


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 35
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 05/06/68
Yaş Yaş : 55
Nerden Nerden : Trabzon
İş-Meslek İş-Meslek : Mak.Tkn. (M/M)
İsim İsim : Muhammed Mahnovi
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 18/07/09

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Empty
MesajKonu: DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE-5   DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Icon_minitimePtsi 20 Tem. 2009 - 9:20

Üç dinden herhangi bir dine inanmak yeterlidir.
Mühim olan kelime-i tevhid inancıdır.
Hz. Muhammed’i kabul ve tasdik etmek ise
şart olmayıp bir kemal mertebesidir” diyorlar.
“Ehli kitap ile amentüde ittifak halindeyiz.
(Ahmet Şahin, Zaman- 17.4.2000)

Kur’an-ı kerim, Kitap ehline çağrıda bulunulurken,
“Ey kitap ehli! Aramızda müşterek olan bir kelimeyi gelin.”
Nedir o kelime?
“Allahtan başkasına ibadet yapmayalım”.
Allaha kul olan başkasına kul olmaktan kurtulur.
İşte gelin, sizinle bu mevzu üzerinde birleşip bütünleşelim.
Kur’an devamla,
“Allahı bırakıp
da, bazılarımız bazılarımızı Rab edinmesin” diyor.

Dikkat edin, bu mesajda, “Muhammedün Rasûlüllah” yok.


(Hoşgörü ve Diyalog İklimi. S.241)

Fasıldan Fasıla kitabında da,
“Herkes kelime-i tevhidi esas alarak çevresine bakışını
yeniden gözden geçirmeli ve ıslah etmelidir.
Hatta kelime-i tevhidin ikinci bölümünü,
yani 'Muhammed Allah'ın resülüdür'
kısmını söylemeksizin
sadece ilk kısmını ikrar eden
kimselere rahmet ve merhamet bakışıyla bakmalıdır... ”

(Küresel Barışa Doğru-131)


Halbuki ayet-i kerimede,
Rahmetim her şeyi kaplamıştır
buyurulduktan sonra,

“(Rahmetim) Allah'tan korkup, haramlardan kaçan, zekâtlarını veren ve ayetlerimize inananlar içindir)” buyuruluyor.
(Araf 156)

Bundan sonraki ayette de,
Ümmi peygamberime (Resulullaha) uyanlar için” buyuruyor.

Yine, ayet-i kerimelerde, “Allah indinde hak din ancak İslâmdır.
(A. İmran 19)

İslâmdan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.
(A. İmran 85) buyuruluyor.

Şu âyet-i kerimeler de, Allaha iman için, Resulullaha inanıp itaat etmenin şart olduğunu bildiriyor:

Resule itaat eden, Allaha itaat etmiş olur
(Nisa 80)

Deki, “Allaha ve Peygambere itaat edin! Eğer itaat etmeyip yüz çevirirlerse,
(kafir olurlar)
Elbette Allah kafirleri sevmez.
(Ali imran 32)

Allah ve Resulüne itaat eden Cennete, etmeyen Cehenneme gider
( Feth 13)

Görülüyor ki, gayri müslimlerle aramızda iddia edildiği gibi bırakın ittifakı, benzerlik bile yok.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mahnovi
BalaKurt
BalaKurt
Mahnovi


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 35
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 05/06/68
Yaş Yaş : 55
Nerden Nerden : Trabzon
İş-Meslek İş-Meslek : Mak.Tkn. (M/M)
İsim İsim : Muhammed Mahnovi
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 18/07/09

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Empty
MesajKonu: DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE-6   DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Icon_minitimePtsi 20 Tem. 2009 - 9:21

HAKİKİ ALİMDEN DİYALOGÇULARA TOKAT!

Hoca
müsveddesi, diyalogçu gizli kardinale ve yandaşlarına büyük alim ve
velî, İmam-ı Rabbânî Hazretlerinden Hakk sillesi!Aşağıdaki mektub
İmam-ı Rabbânî hazretleri'nin çok kıymetli Mektûbât adlı eserindeki
163. mektubtur.Genç kardeşlerimin bu mektubu dikkatlice okuyub anlamaya
çalışmalarını rica ediyorum.

Bizi taassupla itham edenler,
eğer İmam-ı Rabbanî Hazretleri için de aynı şeyleri söyleyecekse yapacak bir
şey yok. Aslında diyalog sürecinde hoş görülen fiillerin batıl
olduğunu, insanı küfre vardıracağını, başka hiçbir delile
gerek kalmayacak şekilde ayet ve hadisler apaçık ortaya koyuyor.

Ama bazılarında oluşmuş anlayıştan dolayı bazı İslam
büyüklerinin konu hakkındaki yaklaşımlarını da bilmekte fayda
var.


"Allah'u Tealâ'nın dînine saldıranlar ile arkadaşlık etmek,
onlarla görüşmek, insanı Allahü Teâlâ'ya ve O'nun
Peygamberin'e (a.s) düşman olmaya kadar sürükler. Bir kimse,
kendini Müslüman sanır, Kelimei tevhîdi okur, inanıyorum der ve
Müslüman olduğunu söyler. Hâlbuki kâfirlerle, münâfıklarla
görüşerek, konuşarak onun Müslümanlığı, îmânı saf ve temiz
kalmaz. Hattâ, büsbütün gider de, farkında bile olmaz. Allahü
teâlâ, hepimizi, nefislerimizin kötülüğünden ve amellerimizin
bozuk olmasından korusun!

Böyle kâfirlerle meşveret etmek, işleri onlara danışıp onların
sözü ile hareket etmek, bu din düşmânlarına kıymet vermek olur.
Hem de, onları çok yükseltmek olur. Onlardan yardım, şifâ
beklemek ve hele onlar vâsıtası ile duâ ve ibâdet etmek boşuna
uğraşmaktır.
Mümin sûresinin 50 ayeti kerimesinde ve Rad
sûresinin 14. ayeti kerimseinde meâlen, (Kâfirlerin duâları ancak
dalalettir) buyuruldu. Yanî, İslâm düşmânlarının duâları
kabûl olmaz, hiç fâide vermez. Kâfirler, papazlar vâsıtası ile
yapılan duâları Allahü teâlâ hiçbir zamân kabûl etmez. Böyle
duâların Müslümanlara fâidesi olmaz. Yalnız bu sûretle o
dinsizlere bir kıymet verilmiş olur.
Onlar, duâ ederken,
putlarını, Allah'ın düşmânlarını araya korlar. Onlardan düâ
beklemenin kötülüğünün çirkinliğinin nereye kadar
uzandığını, Müslümanlığın temelinden yıkılıp, kokusunun
bile kalmayacağını buradan anlamalıdır.
"

Evet böyle diyor kaç asır önce İmam-ı Rabbanî Hazretleri.
İmam-ı Rabbanî Hazretlerini o gün kıskanacak kimse bulamadığı için böyle
dedi, ama siz kıskanıyorsunuz da böyle diyorsunuz şeklinde çok
bilimsel bir yaklaşımda(!) bulunulacak olunursa diyecek bir şeyimiz yok.

İmam-ı Rabbanî Hazretleri kafirden dua talebinin butlanına/batıl olduğuna
dikkat çekiyor.
İftarda papazlara dua yaptırmak ve "ortak inanışımız Allah
olsun" deyip de Hz. Muhammed'i (sallallahu aleyhi vesellem) dışlama gayretlerine şahit
olsaydı ne derdi İmam-ı Rabbanî Hazretleri?

Ya da diğer haramların diyalog ile nasıl "meşru hale
getirildiğini" görseydi nasıl bir mektup yazardı?

Onu da kıyas yoluyla anlayalım.
Dedim ya, İmam-ı Rabbanî Hazretleri'nin bu ifadeleri, olayları amuda kalkarak
tahlil etmeye çalışanlara çok güzel bir cevap olması açısından
önem taşıyor.

Yapılanların Kur'an ve hadis ölçüsünde batıl olduğu, mümin
olan için başka şeye ihtiyaç duyulmayacak kadar ayan beyandır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mahnovi
BalaKurt
BalaKurt
Mahnovi


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 35
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 05/06/68
Yaş Yaş : 55
Nerden Nerden : Trabzon
İş-Meslek İş-Meslek : Mak.Tkn. (M/M)
İsim İsim : Muhammed Mahnovi
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 18/07/09

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Empty
MesajKonu: DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE-7   DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Icon_minitimePerş. 23 Tem. 2009 - 13:25

KILAVUZ KARGA

Evvelki
yazılarımızda gizli kardinalden bahsederken, kılavuzu olan malum
kargaya da bir bölüm açacağımızı söylemiştik.Bu bölümden itibaren bu
malum kargayı kendi dilinden ve sözde eserlerinden tahlil edip önünüze
koyacağız.Risale müsveddelerini okumadan bir takım propagandacı
şakirtlere kanıp da nurlanmış(!) kardeşlerimin yazıları dikkatlice
okuyub Karganın nurundan kurtularak Allahu Te'âlâ'nın rızasının olduğu
Ehlisünnet nuruna kavuşmalarını temenni ediyorum.


_____________________________________________________________________

" Herhangi ilme sorulan suale bila-tereddüd derhal cevap verirdi."
( Tarihçe-i Hayat, 34, İlk Hayatı; İctimâi Reçeteler I, 11, Tarihçe-i Hayat/Rü'ya. )

"Sorulacak suallere cevap vermeye hazır bulunduğu gibi kimseye sual
sormayacağını da beyan ederek bu kararda yirmi sene sebat etti."

Tarihçe-i
Hayat, 37, İlk Hayatı/O Zamanki Hayatına Kısa Bir Bakış; İctimâi
Reçeteler I, 14, Tarihçe-i Hayat/O Zamandaki Hayatları Şöylece Tasvir
Olunur.


"Hiçbir ulemadan soru
sormazdı. Yirmi sene daima mûcib kaldı. Bu hususta kendileri derlerdi
ki: "Ben ulemanın ilmini inkar etmem. Binaenaleyh kendilerinden sual
sormak fazladır. Benim ilmime şüphe edenler var ise sorsunlar onlara
cevap vereyim. Şu halde sormak şüphe edenlerin hakkıdır."

(İctimâi Reçeteler I, 23-24, Tarihçe-i Hayat/Ders; Tarihçe-i Hayat, 44, İlk Hayatı. )

"Böyle
had ve hududu tâyin edilmeyen, yâni "şu veya bu ilimde veya mevzuda,
kim ne isterse sorsun" diye bir kayıt konulmadan ilânat yapmak ve
neticede daima muvaffak olmak; beşer tarihinde görülmemiş ve böyle
ihâtalı ve yüksek bir ilme sâhip böyle bir İslâm dâhisi, Asr-ı Saadet
müstesna şimdiye kadar zuhur etmemiştir."

(Sözler, 702, Teşrin-i Sâni (1950) de Ankara Üniversitesinde (...) bir konferanstır.)

"o
rü'yada mazhar olduğu bir hakikatı sonradan şöyle anladık ki: Molla
Said, Hazret-i Peygamberden ilim talebinde bulunmasına karşılık;
Hazret-i Resul-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, ümmetinden sual sormamak
şartiyle ilm-i Kur'anın tâlim edileceğini tebşir etmişler. Aynen bu
hakikat hayatında tezahür etmiş. Daha sebavetinde iken bir allâme-i
asır olarak tanınmış ve kat'iyyen kimseye sual sormamış, fakat sorulan
bütün suallere mutlaka cevab vermiştir."

(Tarihçe-i Hayat, 32, İlk Hayatı.)

-----------------O---------------


Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bile böyle mutlak bir
iddiada bulunmamıştır. İmam Buharî, Sahih’inde İtisam Bölümünün 8.
Babını "Peygamber kendisine vahiy indirilmeyen konularda sual
sorulduğunda 'Bilmiyorum' der yahut kendisine o konuda vahiy
indirilinceye kadar, o soruya cevap vermezdi. Peygamber (sallallahu
aleyhi vesellem): 'Biz sana Kitabı hak ile indirdik ki, insanlar
arasında Allah’ın sana gösterdiği biçimde hüküm veresin; hainlerin
savunucusu olma!' (Nisâ, 4/105) kavlinden dolayı, rey ile de kıyas ile
de söz söylemezdi." şeklinde isimlendirmiştir. Hemen ardından da İbn
Mesud (radıyallahu anh)’un şu sözünü rivayet etmiştir:



"Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’e ruhtan soruldu da, o konuda ayet indirilinceye kadar sükût etti."


Nitekim
aynı bapta, Cabir b. Abdullah (radıyallahu anh)’ın Hz. Peygamber’e bir
soru sorduğu ve o konuda ayet ininceye kadar Resulullah’ın hiçbir cevap
vermediği de rivayet edilmiştir.


Resulullah
(sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz bile böyle bir iddiası olmadığı
hâlde, Said Nursî nasıl olur da her soruya cevap verir, hem de
"tereddüt etmeden" ve "mutlak bir isabetle"?...

Her
soruya cevap verme iddiası bir yana, âlimlik iddia etmek bile
zemmedilmiştir. Nitekim, İbn Ömer (radıyallahu anh) demiştir ki:
Resulullah’ın:

"'Ben âlimim' diyen, cahildir." dediğini kesin olarak biliyorum.


İmran b. Hıttan şöyle demiştir: "Ben, Aişe’ye ipek(li giyinmek) hakkında sordum. Aişe:
-İbn
Abbas’a git, ona sor, dedi. İbn Abbas’a gidip ona da sordum. O da
bana: -İbn Ömer’e sor, dedi. Ben de gidip İbn Ömer’e sordum.
(...)"


İmam-ı Azam (rahmetullahi
aleyh) Hazretleri, kendisine sual edenlere hemen cevab vermeyib kitaba
bakayım dediği meşhurdur.O İmam-ı Azam (rahmetullahi aleyh) ki
Ehlisünnet fıkhının en büyük imamı olduğu için "imam-ı azam" denilmiş
bir ilim deryası ve hadis-i şerifle de müjdelenmiş bir peygamber varisi
olduğu halde böyle bir tevazu ve ilm-i hakikat içinde olmasına rağmen;
medrese eğitimi 3 aydan fazla olmayan Said-i Nursinin böylesine bir
kibir içinde olması sizler için de manidar değil midir?....


Bu
yazıların devamı olacaktır.Sabır göstererek okumaya ve anlamaya gayret
ederseniz; inşaAllah hak ve hakikat gün gibi aşikar olacaktır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mahnovi
BalaKurt
BalaKurt
Mahnovi


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 35
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 05/06/68
Yaş Yaş : 55
Nerden Nerden : Trabzon
İş-Meslek İş-Meslek : Mak.Tkn. (M/M)
İsim İsim : Muhammed Mahnovi
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 18/07/09

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Empty
MesajKonu: DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE-8   DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Icon_minitimePerş. 23 Tem. 2009 - 13:37

SAİD-İ NURSİ'NİN ŞİİLİĞİ

Hz.
Cebrail’in(aleyhisselam), Alâ Nebiyyina (A.S.M.) huzur-u Nebevîde
getirip Hz. Ali (radıyallahu anh)’e, Sekine namıyla bir sahifede yazılı
İsm-i Âzam, Hz. Ali’ (Radıyallahu anh) ın kucağına düşmüş. Hz. Ali
(radıyallahu anh)diyor: "Ben Cebrail’in şahsını yalnız alâim-üs-sema
suretinde gördüm. Sesini işittim, sahifeyi aldım, bu isimleri buldum."

(Sikke-i Tasdîk-ı Gaybî, 167, Onsekizinci Lem'a.)

Said
Nursî; uydurulmuş, düzülmüş metinleri vahye izafe etmeye oldukça
meraklıdır. O, bir şeyin vahiy olup olmadığı konusunda ilmî disiplinden
ve ciddiyetten o kadar uzaktır ki, işine gelen her metni vahiy diye
takdim etmeye hazırdır.Kim rivayet etmiştir?
Hz.
Peygamber’e vahiy olarak gökten, yazılmış hiçbir metnin inmediği
Müslümanlarca bilinen ve üzerinde ittifak edilen bir konu iken, bu öyle
bir uydurmadır ki, içinde hem vahye, hem vahyedene hem de vahyedilene
karşı saygının kırıntısı bile yoktur. Vahyin tek muhatabı Hz. Peygamber
olduğu hâlde, hem de onun huzurunda, getirdiği yazılı bir vahiy metnini
Cebrail (aleyhisselam)’ın, Hz. Peygamber’in değil de Hz. Ali’nin
kucağına düşürttüren bu uydurukçuların alçaklıkları ve hain ve pis
emelleri o kadar barizdir ki, Hz. Ali’nin(radıyallahu anh) değil Hz.
Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem)’in peygamber olduğuna inanan her
Müslüman bunu fark eder. Allah, bu kezzap ve deccalları kahretsin!
(Amin)


"...Evet, Said
Nursî’nin bu sözleri onun bir Şiî, hem de Gulâttan bir Şiî olduğunun en
açık göstergesidir. Bu fırkaya Gulât denmesi, Hz. Ali konusunda
aşırılığa gitmelerindendir. Ona bir taraftan ulûhiyet, bir taraftan
nübüvvet ve bir taraftan da nübüvvette ortaklık nisbet etmektedirler."

(Ebû
Muhammed Osman b. Abdillah b. el-Hasen el-Irâkī el-Hanefî,
el-Firâku’l-Mufterika beyne Ehli’z-Zeyg ve’z-Zandaka (s.29-31), nak.
Yaşar Kutluay, İslâm ve Yahudi Mezhepleri, Anka Yayınları, İstanbul
2004, 126.)


Allahu Te'âlâ Kur'ân-ı Kerîm'de mealen şöyle buyurmuştur:

"(...)
Bilgisizce, sırf insanları saptırmak için Allah’a yalan isnat eden
kimseden daha zalim kim olabilir? Allah, şüphesiz, zalim kimselere
hidayet etmez."

(En'âm, 6/144.)

Sekine;
huzur, sekinet, ferahlık, kalp rahatlığı, mutmain olma, yatışma, kalbi
tatmin ve teskin edici husus, sebat anlamlarını taşımaktadır.

Allahu
Te'âlâ, "sekine"yi sahife olarak değil, hicret sırasında Hz. Peygamber
(sallallahu aleyhi vesellem) ve Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh) Sevr
mağarasına sığındıklarında Hz. Ebu Bekir’in kalbine indirmiştir:

"Eğer
siz, ona yardım etmezseniz, (bilin ki) kâfirler onu iki kişiden biri
olarak (Mekke’den) çıkardıkları zaman, bizzat Allah ona yardım etmişti.
O ikisi mağarada iken arkadaşına 'Tasalanıp üzülme! Allah, bizimle
beraberdir.' demişti. Allah da, onu üzerine sekinetini indirdi; onu,
görmediğiniz ordularla destekledi ve kâfirlerin sözünü ise alçalttı.
Zira yüce olan, ancak Allah’ın sözüdür. Allah, aziz ve hakimdir."
(Tevbe, 9/40.)


Allahu
Te'âlâ, "Allah, onun üzerine sekinetini indirdi" buyurmuştur. Bu
ifadedeki "aleyhi (onun üzerine)" zamiri, Hz. Ebu Bekir (radıyallahu
anh)’e aittir.
(Yazır, Hak Dini Kur'an Dili, 4/2547; Suyûtî, İtkān,
1/523. Fahreddin Razî, bu zamirin Hz. Peygamber’e raci olduğu görüşünün
batıl olduğunu etraflıca izah eder. (Râzî, Tefsîr-i Kebîr, 11/530-532.)
)

Allahu Te'âlâ, Kur'an’da Hz. Ebu Bekir (radıyallahu anh)’in
kalbine "sekinetini indirdiğini" beyan edince, Şiîler buna itiraz olmak
üzere; Cebrail (aleyhisselam)’ın, "Sekine" sahifesini Hz. Ali
(radıyallahu anh)’e indirdiği yalanını uydurmuşlardır.



NOT:BELKİ
AZ VE BELKİ ÇOK, BU YAZILARI OKUYAN GENÇ KARDEŞLERİMİN, ANLAYARAK
OKUMAYA GAYRET ETTİKLERİNİ VE HATTA KONUYU ARAŞTIRDIKLARINI ÜMİD
EDEREK, YAZILARIN DEVAMININ GELECEĞİNİ ÖNEMLE İFADE ETMEK İSTERİM...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mahnovi
BalaKurt
BalaKurt
Mahnovi


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 35
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 05/06/68
Yaş Yaş : 55
Nerden Nerden : Trabzon
İş-Meslek İş-Meslek : Mak.Tkn. (M/M)
İsim İsim : Muhammed Mahnovi
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 18/07/09

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Empty
MesajKonu: DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE-9   DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Icon_minitimePerş. 23 Tem. 2009 - 13:40

BEDİUZZAMAN MI KÂZİBUZZAMAN MI?

Bedi’in
sözlükte iki anlamı vardır: Biri; örneği ve benzeri olmayanı
yaratmaktır. Bu özellik yalnız Allah’ta olur. “O, göklerin ve yerin
bedi’idir.”(Bakara 2/117) Yani gökleri ve yeri, örneği ve benzeri
yokken yaratmıştır. Bedi’in ikinci anlamı; “örneği ve benzeri olmayan
varlıktır
(Şemseddin Sami, Kamusi Türkî, İstanbul 1317 tarihli nüshadan ofset baskı, İst. 1999.)


Buna
göre Bediüzzaman; bu zamanın, örneği ve benzeri olmayan kişisi, demek
olur. Bu özellik sadece insan-ı kâmil ve hakikat-i Muhammediye
kavramlarına uygun düşer.

Said Nursî’nin, “Pek parlak bir kaside” diye övdüğü bir şiirinde Hasan Feyzi onu şöyle anlatır:

“Asl-ı evvelisin balın, şekerin,

Deryasısın cümle ilmin, hünerin,

Gelmedi cihana böyle eser benzerin

Ey mir'ât-ı rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur”

(İlk kaynağısın balın, şekerin

Hem denizisin ilmin, hünerin

Gelmedi cihana böyle eser benzerin

Ey aleme rahmet Muhammed’in aynası Nur Elçisi!)
(Sikke-i Tasdik-i Gaybî, II, s. 2102.)


Buradaki
“Risaletü'n-Nur” Nur Elçisi anlamınadır. Risalet, elçilik demektir.
Mastara ism-i fail anlamı verilebildiği için “elçi” anlamına da gelir.
Sayısız yerde Risale-i Nur sözüyle Said Nursî’nin manevi kişiliğinin
kastedildiği ifade edildiği için “Risaletü'n-Nur”a “Nur Elçisi” anlamı
verildiği ortaya çıkmaktadır.

İddiaya göre Bediüzzaman lakabı
ona, pek genç yaşta iken, olağanüstü özelliklere ve okyanus
büyüklüğünde bir ilme sahip olduğunu gören ilim adamları tarafından
verilmiştir.
(Tarihçe-i Hayat, İlk Hayatı, c. II, s. 2129.)


Üç
aylık medrese eğitimi sırasında medreseden kovulan, huzuruna
getirildiği Peygamber Efendimiz (aleyhisselatu vesselam)'in
torunlarından olan büyük bir velinin; onu getiren kişiye "bir daha bu
genci sohbetimize getirmeyin, zira kendisinden küfür kokusu geliyor"
diye ikaz buyurduğu Said; Efendimiz Aleyhisselatu Vesselamın
"rahmetellil alemin" makamına göz dikme cüretini gösterebilecek kadar
cahil değil de nedir.Hadis-i Şerifte Resulullah (sallallahu aleyhi
vesellem) Efendimiz buyurdular ki:
"elcâhilu cesûrun- cahil cesur olur"
Hazret-i
Alî (kerremallahu vecheh) Efendimize Abdullah İbni Sebe (lanetullahi
aleyh)nin "Allah Alî (kerremallahu vecheh)'nin bedenine hulûl
(yerleşti,girdi) gibi ithamda bulunması gibi Abdullah ibni Sebe
(lanetullahi aleyh)nin torunlarından olan bu Hasan Feyzi'nin Said'e
atfettiği "rahmetellil alemin" lik ithamının Ehlisünnet fıkhına göre
hükmünün ne olduğu aşikardır.Hazret-i Alî (kerremallahu vecheh)
Efendimiz, kendisine bu ithamı eden bu yahudi dönmesini Medayin şehrine
sürdü. Said ise kendisine yalakalık yapan bu Hasan Feyzi dönmesini
cezalandırmayı bırakın taltif ediyor.
Eh!Bundan sonrasını Allahu Te'âlâ'ya havale ediyoruz.Ve siz genç kardeşlerimi de biraz daha uyanık olmaya davet ediyoruz...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mahnovi
BalaKurt
BalaKurt
Mahnovi


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 35
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 05/06/68
Yaş Yaş : 55
Nerden Nerden : Trabzon
İş-Meslek İş-Meslek : Mak.Tkn. (M/M)
İsim İsim : Muhammed Mahnovi
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 18/07/09

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Empty
MesajKonu: DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE-10   DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Icon_minitimePerş. 23 Tem. 2009 - 13:42

“ALEMLERE RAHMET” MİŞ!

Allahu Te’âlâ Peygamberimiz için şöyle buyurur:
“Biz, seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik”.
(Enbiya 21/107)
Hasan
Feyzi (Said-i Nursi’nin talebelerinden biri), bu ayetin Said Nursî’ye
işaret ettiği iddiasıyla bir şiir yazmış, Said Nursî de o şiir için
şunları söylemiştir:
“… Risale-i Nur, o küllî rahmetin bir
görüntüsü, bir örneği olduğundan, hakikat-i Muhammediye nin
(aleyhisselam) bir kısım özellikleri, mecâzî anlamda cüz'î bir
vârisine verilebilir diye, bu parlak kasideye ilişmedim. Yalnız
Hakikat-i Ahmediye (a.s.m) ile aynası arasındaki farka işaret için
kelimeler ilâve edildi.”
( Sikke-i Tasdik-i Gaybî, c. II, s.
2101-2102. Yazı sadeleştirilmiştir, aslı şöyledir: “… Risale-i Nur, o
küllî rahmetin bir cilvesi, bir nümunesi olmasından, hakikati
Muhammediyenin (a.s.m.) bir kısım evsafını, mânâyı mecâzî ile cüz'î bir
vârisine verilebilir diye, bu parlak kasideye ilişmedim. Yalnız
Hakikati Ahmediye (a.s.m) ile aynasının farkına işareten bazı kelimeler
ilâve edildi”.)
Şiir çok uzun olduğu için bazı bölümlerini almakla yetineceğiz.
“Huzur bulur bugün seninle âlem,

Ey bu asırda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur! (Nur Elçisi!)

Bu hasta gönüller çoktan perişan,

Varsa sende eğer Lokman'dan nişan,

Bir şifa sun, gel, ey mahbub-u zişan,

Ey cilve-i rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!”
(Sikke-i Tasdik-i Gaybî, c. II, s.2102-2103.)
Son iki mısraya dikkat edin lutfen!
(Bir şifa sun, gel, ey Allah’ın sevgilisi

Ey alemlere rahmet olanın (Muhammed aleyhiselamın) görüntüsü, Nur Elçisi)
“ Fahr-i Âlem, Arştan bu yere indi,

Şâh-ı Velâyet gelip Düldül'e bindi,

Zülfikar'a bugün, artık nur dendi,

Ey bu zamanda rahmet-i âlem Risaletü'n-Nur!”
(Sikke-i Tasdik-i Gaybî, c. II, s.2102-2103.)
Ne diyordu bu Said yukarda:
“...Yalnız Hakikati Ahmediye (a.s.m) ile aynasının farkına işareten bazı kelimeler ilâve edildi”
Yani, bu sözde talebesi Hasan Feyzi’nin yalakalık ifadelerini yeterli bulmamış ki ilaveler yapmış ; nasıl mı:

(Alemin iftihar ettiği Muhammed Arştan bu yere indi

Veliler padişahı Ali Düldüle bindi

Zülfikar adlı kılıcına bugün Nur dendi

Ey bu zamanda aleme rahmet Nur Elçisi!)


KÖRÜN GÜNEŞİ GÖREMEMESİ GİBİ, KALB GÖZÜ KÖR OLANLARIN BU SATIRLARDAN HAKİKATİ ANLAMASINI BEKLEMEK BEYHUDE OLACAKTIR!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
KÜRŞAD TÜRK
BozKurt
BozKurt
KÜRŞAD TÜRK


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 566
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 15/07/80
Yaş Yaş : 43
Nerden Nerden : TURAN CUMHURİYETİ
İş-Meslek İş-Meslek : ANTİKOMÜNİST,ANTİSİYONİST
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 17/06/09

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Empty
MesajKonu: Geri: DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE   DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Icon_minitimeSalı 28 Tem. 2009 - 16:32

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Soz
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mahnovi
BalaKurt
BalaKurt
Mahnovi


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 35
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 05/06/68
Yaş Yaş : 55
Nerden Nerden : Trabzon
İş-Meslek İş-Meslek : Mak.Tkn. (M/M)
İsim İsim : Muhammed Mahnovi
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 18/07/09

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Empty
MesajKonu: Geri: DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE   DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Icon_minitimeCuma 7 Ağus. 2009 - 21:14

BUDUNCU demiş ki:
DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Soz


??????????????????????
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
KÜRŞAD TÜRK
BozKurt
BozKurt
KÜRŞAD TÜRK


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 566
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 15/07/80
Yaş Yaş : 43
Nerden Nerden : TURAN CUMHURİYETİ
İş-Meslek İş-Meslek : ANTİKOMÜNİST,ANTİSİYONİST
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 17/06/09

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Empty
MesajKonu: Geri: DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE   DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Icon_minitimePtsi 10 Ağus. 2009 - 7:53

ne kadar güzel bir söz değilmi MAHNOVİ HOCAM
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Mahnovi
BalaKurt
BalaKurt
Mahnovi


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 35
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 05/06/68
Yaş Yaş : 55
Nerden Nerden : Trabzon
İş-Meslek İş-Meslek : Mak.Tkn. (M/M)
İsim İsim : Muhammed Mahnovi
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 18/07/09

DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Empty
MesajKonu: Geri: DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE   DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE Icon_minitimePtsi 10 Ağus. 2009 - 19:13

BUDUNCU demiş ki:
ne kadar güzel bir söz değilmi MAHNOVİ HOCAM

Tüm bu nakillerimin üzerine böylesi bir cevabi yazı-resim ortaya koymandan ne kast ettiğini doğrusu pek anlayamadım.Biz büyüklerimizden şöyle bir şey öğrenmiştik:
" müslüman müslüman kardeşine eziyet etmez, ikinci bir suali sorturtmak da bir zulümdür."
Şimdi bu sözün beyanı babında bir hatıramı nakledeyim arzu edersen.Madem ki bu kadar uzun nakilleri okuma zahmetinde bulundun; bu hatıramı okuyacak kadar da zahmete katlanırsın sanıyorum:
"Yıllar evveldi, zamanımızın büyük ehlisünnet alimlerinden olan hocam bana sormuştu:
-evladım saat kaç?
(saat 3'e çeyrek vardı ve biz bunun üzerine)
-Efendim, çeyrek var (demiştim)
-Kaça çeyrek var evladım?
-üçe çeyrek var Efendim.
O zaman o büyük dersi vermişlerdi bir anda bana:
-Evladım, cevabınız, sözleriniz net ve anlaşılır olsun, ikinci bir suale mahal vermeyin, ki bu
müslümanın müslümana yapabileceği zulümlerden biridir".
Vesselam...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» DİYALOG İKLİMİNDEN CEHENNEM ATEŞİNE-1
» Dinler Arası Diyalog Ve Kur'an ın Uyarısı
» Seçim Kampanyası ve Talib'in Cennet-Cehennem Tercihi !...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net :: Dinimiz İslamiyet :: İslamiyet, Dini Konular-
Buraya geçin: