Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmanirrahim”
ALLAH’ım bu fakir kulun sendedir, sende bu fakir kulun gönlünde mülk sahibisin, Vasi olman sebebi ile bu fakiri kaplayanda sensin. Sende iken sana sığınır, kovulmuş şeytanın şerrinden de sana sığınırım.
Dua ve niyazlarımızın başında gönlümüzden halisane akan bu yakarışta, ameli ibadetlerimizde Kur’an ahlakından ve edep’ten ayrı düşmeyi hayâ ederek, hataya önlem almaya çalışırız.
Yaratılmış olmanın bedeli; Yaratana karşı her an muhtaç olmanın idraki içinde olmaktır, bu bedel ödenmediği sürece, gönül evinde Hakk’a ulaşmak mümkün olmaz.
El -vasi olan ALLAH c.c. her şeyi kaplayan, ebet olan, baki olandır. Muhtaçlıktan ve her türlü eksiklikten münezzehtir.
ALLAH c.c. kulunun her türlü şart da rızkını veren, onu her daim gözeten, kulunun ihtiyaçlarından haberdar olandır. Kulunu hoşgörü ve sabır ile izleyen Hakk’ın azameti karşısında kıyam durup düşünmek lazım, hiçliğimizin idraki içinde muhtaç olanın biz, verecek olanın da ALLAH olduğunu fark etmek gerekiyor.
Kur’an ahlakında, itidal içinde olmak önemlidir, bu sebepten muhtaçlığının farkında olan kul, neye ne kadar muhtaç olduğunun idraki içinde olmak durumundadır. Muhtaçlığın derecesi, şükrün ne durumda olduğu ile ilgilidir, şükür olgusu oluşmamış bir nefiste, isteme zafiyet haline gelmiştir. İnsanın zafiyet içinde olması zayıflıktır.
Kul bulunduğu durumun şükrü içinde yani teslimiyette iken, zaaf durumuna getirmediği ihtiyaçlarını, ALLAH’tan istemesinde sakınca yoktur. İtidal içinde ki isteklerin oluşumunu sabırla beklenmesi gerekir, kul ister ama kendisi için hayır mı, yoksa şer mi olduğunun bilincinde değildir, kulun hayrına olan dualar mutlak kabul olmaktadır, fakat fiiliyata geçiş zamanını ALLAH c.c. belirler, çünkü gaybı ALLAH’tan başka bilen yoktur.
Dua; Hakk’a kul olmuş mümin kulun, ALLAH c.c. ile olan muhabbetidir. Mümin kul teslimiyettedir, şükrünü eda ederek Hakk’a kıyam durur, kendini anlatır, secdeye varır, orada O’nun ile arasında kimse yoktur. Teslimiyet içinde her durma razı olduğunu beyan eden kulun ümidi, ALLAH c.c. kendisinden razı olmasıdır. Rıza makamına yükselmiş kulun duası; yaratılmış tüm kulların ALLAH’ın c.c. rahmetinden, O’nun resulü olan Hz. Muhammed’in şefaatinden mahrum kalmamaları içindir. Kendisi için istediği ise VAHDET-İ VUSLATTIR…
ALLAH’IM BİZ KULLARIN SENİ ÇOK SEVİYORUZ, SANA İHTİYACIMIZ VAR, EL- GANİ OLAN SENSİN, MUHTAÇ OLAN BİZİZ, BİZLERİ İLMİNDEN… RAHMETİNDEN…
MAĞFİRETİNDEN…
MAHRUM ETME.
ALLAH C.C. MÜMİN OLUP RIZA MAKAMINA ULAŞAMAYI CÜMLEMİZE NASİP EYLESİN.
ÂMİN!ÂMİN!
ÖMERÜLFARUK