UYAN TÜRK KIZI...NE OLUR UYAN
Ben bir güzel bıraktım; Tuna nehri kıyılarında uyuyan.
Yüreğinde bir sevgi bir umutla bıraktım.
Güzel olduğu kadar asil, asil olduğu kadar asi bir kız bıraktım.
İri siyah gözleri vardı baktığını gören.
Küçük biçimli kulakları vardı duyduğunu anlayan.
Küçük bir burnu vardı yüzüne yakışan.
Uzun siyah saçları vardı her rüzgar da bin türlü nazlı savrulan.
Beyaz küçük elleri vardı sımsıcak ve merhametli.
Alnında bir damar vardı ona asillik veren.
Bir yüreği vardı sevgi dolu iman dolu.
Ben bir güzel bıraktım; Ötüken yokuşunda uyuyan,
Yiğit mi ? yiğit,
Vefalı mı.? Vefalı,
İnançlı mı.? İnançlı, bir kız bıraktım Ötüken yokuşunda
Her kavgası haklı kavga olan,
Evine, otağına, vatanına, töresine sahip çıkan.
İstanbul da bir kız buldum. Bıraktıklarımdan biraz olsun iz taşıyan ama onlar gibi olmayan.
Gözleri var iri siyah ama baktığını görmeyen, boş ve anlamsız bakan.
Kulakları var küçük biçimli ama duyduğunu anlamayan.
Uzun siyah saçları var her rüzgarda öylesine savrulan.
Elleri var küçük beyaz ama merhamet ve sevgi olmayan.
Duruşunda bir asillik yok, ona asillik veren ar damarı yok alnında.
Yüreği var ama içi boş; ne bir sevgi ne bir iman
Yiğitlikten, Vefadan eser yok
Evinden, atasından, otağından, töresinden bir haber
Yok hayır bulduğum bu kız ne Tuna nehri kıyılarında ne de Ötüken yokuşunda bıraktığım güzel gibi değil.
Gerisin geriye dönsem,
Varsam başına diz çöksem,
Öpsem o ak alnını göz yaşı döksem,
Uyan Türk kızı, Uyan gökçen kızı,
Uyan içimdeki asillik geçmişimdeki ışık
Ne olur uyan,
Uyan Türk kızı ne olur uyan…
Nene Hatun