UlkuGulu.Hareket-Forum.Net ÜLKÜGÜLÜ | UlkuGulu.com | facebook.com/UlkuGuluyuz |
|
| Taşa Toprağa Hayat Vermek! Heykel | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
AsenA_03 BozKurt
Mesaj Sayısı : 632 Doğum Tarihi : 20/11/88 Yaş : 36 Nerden : ERGeNeKoN İş-Meslek : DaVa MiLiTaNI İsim : cCc_KIZIL_ELMA_cCc Kayıt tarihi : 03/11/09
| Konu: Taşa Toprağa Hayat Vermek! Heykel Perş. 5 Kas. 2009 - 21:44 | |
| Taşa Toprağa Hayat Vermek! Heykel
-------------------------------------------------------------------------------- Heykel ya da yontu, çeşitli gereçler kullanarak üçboyutlu düzenlemeler yapma, bu yolla yaratılan estetik değerler aracılığıyla da duygu ve düşünceleri iletme sanatıdır.Oluşturulan üçboyutlu yapıt soyut ya da somut olguları canlandırıyor olabilir, betimleyici ya da süsleyici nitelik taşıyabilir.Heykel çok eskiçağlardan beri herhangi bir kişi ya da olayın anısını yaşatmak amacıyla da kullanılmıştır.
Türkler çok eskiçağlardan beri taş işçiliğinde başarılı yapıtlar ortaya koymuşlardır.En eski örneklerine Orta Asya sanatında rastlanır.Orhun Anıtları anıtsal heykeller olarak da düşünülebilir.İnsan figürünün simgesi olarak taştan yontulmuş balballar, babalar da ilkel heykel örnekleridir.İslam dininin benimsenmesinden sonra dinsel kurallar gereği, öteki sanatlarda olduğu gibi heykelde de betimlemecilik bırakılmış, bunun yerine süslemeci yanı ağır basan kabartmacılık, oymacılık, kakmacılık gibi sanatlar öne çıkmıştır.Gene de Anadolu Selçukluları'nın yaptığı yapılarda insan ve hayvan figürlerini kullanan kabartmalara rastlanır.
Mezar taşları, nişan taşları Osmanlı Devleti döneminde de en ince biçimde işlenen, en güzel süslemelerle donatılmış yapıtlar olmuşlardır.Bazen çeşme, şadırvan, havuz, fıskiye gibi yararlı amaçlarla üretilmiş yapıtları da bunlarla birlikte düşünme olanağı vardır.Günümüzde Türk heykel sanatından söz edilirken batı etkisi altında gelişen, çağdaş üçboyutlu düzenlemeler oluşturma sanatı akla gelmektedir.
Sanayi-i Nefise Mektebi Türkiye'de çağdaş heykel sanatı dalında eğitim veren ilk kuruluştur.Oskan Yervant Efendi, bu kuruluşta öğretmenlik yapan Osmanlı yurttaşı ilk heykeltıraşlardandır.Cumhuriyetin kuruluşuna kadar bu okuldan yetişen sanatçılar İhsan Özsoy, İsa Behzat, Mahir Tomruk ve Nejat Sirel olmuştur.
İsa Behzat dışındakiler Cumhuriyet döneminde de yapıt vermişler, ayrıca içinden yetiştikleri okulun geleneği uyarınca yurtdışına gönderilmişler ve onlardan öğretmen olarak da yararlanılmıştır.Çağdaş Türk heykel sanatçıları arasında Ali Hadi Bara, Zühtü Müridoğlu, Nusret Suman, Ahmet Kenan Yontunç, Hüseyin Anka adıyla tanınan Hüseyin Özkan, yurtdışında da çalışmalarını sürdüren İlhan Koman, Hüseyin Gezer, Mehmet Şadi Çalık, Kuzgun Acar, Saim Bugay gibi adlar vardır.Bu heykelcilerin yanı sıra Sabiha Bengütaş, Nermin Faruki, Lerzan Bengisu, Günseli Aru gibi kadın sanatçılar da yetişmiştir.
[b][/b] | |
| | | AsenA_03 BozKurt
Mesaj Sayısı : 632 Doğum Tarihi : 20/11/88 Yaş : 36 Nerden : ERGeNeKoN İş-Meslek : DaVa MiLiTaNI İsim : cCc_KIZIL_ELMA_cCc Kayıt tarihi : 03/11/09
| Konu: Geri: Taşa Toprağa Hayat Vermek! Heykel Perş. 5 Kas. 2009 - 21:44 | |
| TAŞA HAYAT VERENLER(Taş İşçiliği): Bir zamanlar, taşa ruh kazandıran, taşı bir dantel gibi işleyen ustalarımız vardı. Zanaatçılar, blok şeklindeki taşları, özel yontma işlemleriyle el emeği, göz nuru ile bezer ve bir eser ortaya çıkarırdı; çeşmeler, şömineler, aynalar, masalar, dış cephe kaplamaları(oymalı sütunlar, nişler, kapı ve pencere söveleri, tavan süslemeleri vs…) ve diğer ürünler… Günümüzde, tarihin derinliklerinde kaybolan taş ustalarının, ellerinin kıvrımlarını ve alın terlerini, Mimar Sinan imzalı bir caminin duvarlarında ya da başka tarihi yapının içinde hissederiz. Türkiye’nin belli bölgelerinde, özellikle İç Anadolu ve Ege Bölgelerinde az sayıda bu zanaata ve zanaatçılara rastlamak mümkündür. [img width=640 height=478]https://2img.net/r/ihimizer/img37/5080/26500kumfest3.jpg[/img] | |
| | | AsenA_03 BozKurt
Mesaj Sayısı : 632 Doğum Tarihi : 20/11/88 Yaş : 36 Nerden : ERGeNeKoN İş-Meslek : DaVa MiLiTaNI İsim : cCc_KIZIL_ELMA_cCc Kayıt tarihi : 03/11/09
| Konu: Geri: Taşa Toprağa Hayat Vermek! Heykel Perş. 5 Kas. 2009 - 21:44 | |
| Oltu Taşı
Erzurum kuyumculuğu ve Oltu Taşı işlemeciliği ile ünlüdür. Yarı değerli taş olan Oltu Taşı (kehribar) Erzurum'a özgüdür Erzurum Taşı, siyah kehribar, sengi Musa gibi adlarla da anılan Oltu Taşı, Oltu ilçemizin köylerinde, büyük zahmetler sonunda çıkarılmaktadır. Altın cıvıktır. Elmas ise, fazlasıyla yüzeysel. İnsanın alın teri, bunlarda da saygı değerdir elbette. Ancak bunlarda estetik daima arka plandadır. Bunların ifade ettiği maddi güç ve ihtiras, estetiği silikleştirmektedir. Buna karşı, Oltu Taşı derin ve anlamlıdır. Aranmaya başlandığı andan itibaren küçük el tezgahlarında bin bir emekle işlenmesinden, büyük mağazalarda özel reyonlarda işlemesine kadar asil ve anlamlı bir oluşumu vardır. O, daha vitrinlerde sergilenmeye başlandığı andan itibaren sıradan bir süs eşyası olmaktan çıkmış, karakteristik bir hayatı işaret eden bir zevk ve soylu bir tutku haline gelmiştir.
Oltu Taşı işlemeciliği
Madenlerden elde edilen irili ufaklı taşlar, küçük el tezgahlarına aktarılır. Bu tezgahlarda tasarlanan süs eşyalarına göre sınıflandırılan taşlar, küçük el araçları kullanılarak işlenir. Büyük bir maharet ister bu işleme, son derece hassas eller, keskin bakışlar ve her şeyden önemlisi sabırlı bit yürek, direnmesini bilen bir sevgi ister. Altın ve gümüş ile birlikte Oltu Taşından kadınlar için bilezik, gerdanlık, broş, küpe, saç tokası ve tarağı yapılırken, erkekler için tespih, ağızlık, yüzük, vb. eşyalar imal edilmektedir. Bu ürünlerin satıldığı yer Rüstem Paşa Bedesteni'dir. Taşhan olarak ta adlandırılan bu eser Kanuni Sultan Süleyman'ın sadrazamı Rüstem Paşa tarafında yaptırılmıştır. Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan iki katlı bina halen çarşı olarak kullanılmaktadır.
Taşa hayat vermek
Uzun, yorucu, ama sabırlı ve kıvanç verici bir çabadan sonra nihayet Oltu Taşı, zevk sahiplerinin beğenisine sunulacak hale gelmiştir. Artık onu, büyük şehirlerin büyük mağazalarında kuşaktan kuşağa aktarılacak bir hatıra olarak görebilirsiniz. Bir tespih, bir ağızlık, bir gerdanlık, bir bilezik hatta bir anahtarlık olarak bile. Burada esas; taşın nemli ve yumuşak kalması. İşlenecek taşlar bir su kabına konulduktan sonra çift su verilmiş bıçakla bileyi taşı kullanılarak, yontularak şekil verilir. Büyük bir maharet, el becerisi ve incelik gerektiren bu iş ustasının ellerinde şekillenir.
&
Geniş bir kullanımı alanı olsa da oltu taşı en çok tespihte kullanılır. Çekildikçe ve dokundukça daha bir parlaklık kazanır… Geçen zamana karşı parlaklığını yitirmeyen oltu taşı zamana meydan okurcasına kullanıldıkça canlanır, hayat bulur. Doğadan aldığı enerjiyi sahibinin avuçlarına bırakır… Kuyumculukta da kullanılan altın ve gümüş filigre kaplama oltu taşından ilginç kolyeler, broşlar, küpeler, yüzük ve bilezikler de yapılmaktadır.Oltu taşı, antik ve tarihi değerlendirmeye çok uygundur. Dünyanın hemen hemen tüm aristokrat ve devlet adamı şahsiyetlerin koleksiyonlarında bu ürünleri görmek mümkündür.
TARİHTEN GÜNÜMÜZE OLTU TAŞI
Oltu taşı sadece Erzurum’un Oltu ilçesi ve civarında çıkarılan kıymetli bir taştır. 3213 Sayılı maden kanununda kıymetli taşlar arasında olduğunun tescili olduğu vardır. Oluşum olarak ağaçların reçinesiyle kil ve linyitin karışımından teşekkül ettiği söylenir. Oltu Taşının Çıkarılması: Oltu taşının çıkarıldığı yerlerde ulaşım sorunu olduğundan yeterli teknoloji kullanılmamaktadır. Taşı çıkaranlar genelde işlemeyerek taş işleme atölyelerine satmaktadırlar.
Oltu Taşının Özellikleri
Topraktan çıkarıldığında çok yumuşakken hava ile temas ettiğinde sertleşen, işlenmesi kolay olan, işlendikçe sertleşen, kullanıldıkça parlayan Oltu taşının rengi siyah bazen de kahverengidir. Sürtünme ile elektriklenerek hafif maddeleri çekme özelliğine sahiptir. Oltu Taşı İşletmeciliğinin Tarihçesi: Bu taşın işletmeciliği günümüzden 200 yıl öncesine kadar gider. Asıl önemini Cumhuriyet Döneminde kazanmıştır.
ALINTI | |
| | | | Taşa Toprağa Hayat Vermek! Heykel | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|