[b]Ya dünyanın kalbine mühür vurmalı
Ya yıldızlar sönüp zaman durmalı
Ya dibine kadar batmalı hançer
Ya kınından hiç çıkmamalı.
Ya hedefi tam vurmalı ok
Ya kirişten sıyrılmamalı.
Kurşun namludan fırladığında
Kılıç kından sıyrıldığında
Gündüz geceden ayrıldığında
Cesurdur….
Ya bu çarkı Türk döndürmeli
Ya dönen çarkı Türk söndürmeli
Ya adımız her an tarihte bilinmeli
Ya bizsiz tarih yeryüzünden silinmeli
Ya Türk’ü yaşatmalı bu toprak
Ya damla damla kana doymamalı
Ya yerde ki kana inmeli ay yıldız
Ya bu cesur feryadı duymamalı
Bu kan delidir damarda durmaz
Akmasa şanı arşa duyulmaz
Haktan gelmiş bu hünkara bu kut
Hünkar kükremezdi olmasa bozkurt
Ya çökmeli mavi gök derinden
Ya ay yıldıza umutlar saçmalı
Ya oynamalı yer yerinden
Ya Turan’a tunçtan kapı açmalı
Ya büsbütün durulmalı deniz
Ya topyekün kudurmalı
Ya karalar Türk’e dar gelmeli
Ya Türk dağda esir kalmalı
Ya çeliğe sarılmalı ipek
Adına Türkoğlu Türk denmeli
Ya çelik çıplak kalıp
Orta yerden delinmeli
Ya nam salmalı dört yöne ebedi
Ya er meydanına hiç çıkmamalı
Ya zulmün kaleleri yıkılmalı bir bir
Ya zafer bize bakmamalı
Ya hesabı sorulmalı akan her damla kanın
Ya hep ya hiç başka yolu yok bunun! ! !
Çıktılar demir dağın ardından, ülküleri vardı umutları vardı.Dağlar gibi kocaman.
Bir tan ağartısında ak sakallılar:’’Varın gidin gayrı yiğitler ‘’ dedi, yürüdüler…
Ana, evdeş, balalar geride kaldı, hasretlerinden eridiler. Haber saldılar. Ulaklar dağıldı dört yöne.‘’Sıra dağlar aşalım, nehirler, ırmaklar, dereler geçelim. Denizler dar gelsin yağız atlarımızın önünde. Tuğlar yükselsin, akınlar başlasın dört bir yönden
Ya el edelim varalım turana tek olalım
Ya zindanların yedi kat dibinde kalalım ‘’dediler
Baç vereni eğileni bağışladılar. Vermeyeni isyan edeni harp meydanına gömdüler.
Bir yıldız parladı uzaklarda. Adına KIZIL ELMA dediler.
Toplandılar, birleştiler tek yumruk oldular Bayrakları da bir oldu dilleri de bir.
Adına TURAN dediler. Büyük ülke dediler. Türklerin efsanevi ülkesi dediler.
Çağlara meydan okudular, dünyaya meydan okudular.
Vurdular vuruldular. Destan dediler, destanlar sıraya girdi.
Türk eğilmez baç vermez esir kalmaz dediler. Zincirleri kırdılar.
Ve bir gün…..
Zaman tersine döndü.
Sultan köle, köle sultan oldu.
Balaların oynadığı, bahadırların at koşturduğu, ozanların destan okuduğu diyarlara yaban elin rüzgarları esmeye başladı. Savurdu, götürdü bütün güzel düşleri. Kapkara zindan karası bulutlar kapladı ortalığı. Bölündüler, parçalandılar. Zaman geçti, birbirlerini dahi konuşurken anlamaz oldular. Birisi zindandayken, ötekisi sürgüne esir kaldı. Özleri unutturuldu, töresi bozuldu, bileklerine esaret halkası takıldı.
Artık dağlar, taşlar, uçan kuşlar TÜRK demez oldu. Ağladılar hep bir olup.
Ve bir gün yeter dediler.Bitsin bu işkence! !
Türk esir kalmaz, Türk boyun eğmez, Türk hürriyeti sever dediler.
Pusatlandılar….
Ve haykırdılar olanca güçleriyle. YA İSTİKLAL YA ÖLÜM! !
Gayrısı sonu bilinmez bir sözden ibaret
‘’YA HEP YA HİÇ
YA ÖLECEĞİZ YA KALACAĞIZ BAŞKA YOLU YOK BUNUN’’
Yiğitler kılıç salsın toy eylesin
Ozanlar kopuza destan bağlasın
Balalar güldükçe zulüm ağlasın
Ver elini gardaşım Turan’a doğru
ALINTI[/b]