[b][color=red]BİR BAYRAMA DAHA GİRDİK ŞEHİDİM!
Bir bayrama daha girdik Şehidim!
Kusurumuza bakma,
Senin en güzel cağın da canını seve, seve verdiğin değerlerine sahip çıkamadık.
Al yazmalı, ak alınlı anana, karalar bağlatan, yanık ağıtlar yaktıran, ocağına ataş düşüren
Satılmışların tetikçilerinin aziz toprağının üzerin de zafer çığlıklarıyla karşılanıp
Halay tutuşlarını sadece izledik… sadece izledik…
Sen gideli,koca ülkemde değişen bir şeyde fazla olmadı.
Neredeyse her şey aynı
Fakirlik yine diz boyu, ihanet yine sonsuz,
En büyük değişiklik,
Sana kurşun sıkan vatan hainlerini;
“Che Guevera bakışlı, duygusal gitarlı hak savunucusu, romantik gerilla…” diye manşetten veren meşhur medyanın ve paranın baronları kızılken, yeşillendi .
Ha bu arada sizin büyük bir komutan vardı ya, onun araba markası değişti sana “kelle” diyen zihniyetçe trilyonluk araba hediye edildi.Siz şehit olurken,vatan sevgisinin bedelini ;canınızca öderken o,yeni arabası,yeni koruması ,apoletsiz takım elbisesiyle sosyete açılışların da bazen de magazin programların da zafer kazanmış komutan edasıyla caka atıyor,hepsi bu…
İçimizden bazıları, senin genç fidan cağın da al bayrağına sarılı bedeninin şahadete kutlu yürüyüşüne
Dayanamadı da isyanını dillendirdi.
Ve,ne oldu biliyor musun Şehidim?
Provokatörlükten fişlendi.
Yani anlayacağın Şehidim, senin acına dayanamayarak dillendirenlere koca ülkemin,koca raconlu Başbakanı; “şehit cenazesinden nemalanalar “dedi.
Seni kara toprakla buluşturan, sana kahpe kurşunu sıkan ellere taviz üzerine tavizler verdi…
Kısacası şehidim!
Koca ülkemin koca raconlu Başbakanı;
Seni, “kelle”,
Sana kurşun sıkanı, “sayın”,
Senin acını yüreğin de taşıyanları “provokatör” diye tüm dünyaya ilan etti…
Bir bayrama daha girdik Şehidim!
Bizim evde pek telaş yok,
Salgın bir hastalıktan dolayı, eski bayramlarda yaşanan o sıcak tokalaşarak candan sarılıp, bayramlaşmalar da yok artık.
Anlayacağın sokak ıssız, mahalle sakin,
Ama şehidim, senin baba ocağın da arife gününden beri ,ananın ağıtları yine yürekleri parçalarcasına
Daha fazla duyulur oldu.
Baban suskun. Sabit bir noktayı bakakalmış arada bir duvarda ki resmine bakıyor.
Askere ilk gittiğinde de hasretinden ağlıyordu ya anan,
Hani Baban her seferin de“Hanım ağlama gelecek aslan oğlumuz kavuşacağız ben özlemedim mi?sanırsın.
Ağlama …
Vatan borcu ödemek lazım …
Ağlama, gül…
Ne mutlu vatana hizmet eden bir oğlumuz var.. “ diyerek ananı teselli ediyordu ya,
Artık teselli etmiyor.
Artık baban da gözyaşları görülmese de gözyaşları yüreğine akıtıyor.
Gözyaşları yüreğine akarken inan babana dayanılmaz acılar veriyor.
Üstüne de seni alnından öperek kutsal saydığı değerler için gönderişindeki o gururu da yok artık.
Gülmeyi unuttu.
Artık neredeyse hep susuyor.
Baban Futbolu severdi bilirsin.
Hatırlarsın seni İlk maç izlemeye de baban götürmüşdü.
Tutuğunuz takımın her gol atışında “çak,çak” diye ellerinizi çakıştırırken ne de mutluydunuz…
Babalı oğullu mutluluğun ortak yaşanmışlığında ne de heyecanlıydınız…
Şehidim! Sen gittin gideli, baban artık televizyonda dahi futbol bile izlemiyor.
Televizyon da haberlerin müptelası oldu.
Her şehit haberinde artık acıları doruğa çıktığından, isyanını sensiz kara tabuta dönen evin duvarlarına bile yazmıyor.
Duvardaki resmine bakıyor.
Yumruğunu sıkıyor.
Sana ”kelle” diyen isminin bile senin adının geçtiği satırları kirleteceğini düşündüğüm zaitin televizyon da her ulusa seslenişin de;
Sensiz kara tabuta dönen evde,
Sadece Babanın dişlerinin gıcırtısı duyuluyor…
Neyse şehidim bu bayram sabahı bir kaç saatliğine de olsa baban, anan olmadığımdan acını yaşamayan ama hisseden biri olarak, kendimi babanın ananın yerine koydum.
Benim sporcu kalbim buna bir kaç saat dahi dayanamadı.
Baban, anan, kardeşin, ağabeyin
Sensizliğe
Senin acına,
Sana ihanete varan umursamazlığa…
Nasıl dayanıyor?
Bana bu yükü birkaç saat dahi taşınması çok zor ağır geldi.
Senin anan, baban, bacın, kardeşin her gün nasıl bu yükü taşıyor?
Şehidim! Birazdan bayramlaşmaya gelecekler, bense biran evvel sana yazdığım satırları sonlandırıp yayına sunduktan sonra, takım elbisemi giyip bir buket çiçekle sana geleceğim bu ihanetin en büyük mağduru senin elini öpmek isterdim ama olsun toprağını öpeceğim.
Bidan televizyonlar 45 saniye seni anacak,işin garibi sana ihanet edenleri,acılım hikayesine savunan yeşil ekranlı tvler bugün sanae nezdinde hepimile alay edercesine sana 50 saniye yer verecekler, herkesden fazla kurbanına ağlayan timsah misali timsah gözaşları döken sipikerleriyle
5 saniye daha fazla timsah gözyaşıbile dökmeden üzüntülü tripline girecekler...
Kanınla ödediğin koca ülkemin aziz toprağının üzerinde vatan satanlar, her günü bayram gibi kutlarken, aziz toprağının üzerindeki değerler her gün çiğnenirken ,
Sen şehidim sen nasıl dayanıyorsun…
Bayramın mübarek mekanın cennet olsun… [/color][/b]
[b][color=red]Murat Alperen / [/color][/b][url=http://www.hareket2023.com/][b][color=red]
www.hareket2023.com[/color][/b][/url]