Bir 18 Mart Çanakkale Şehitlerini anma gününde şehitlik gezilirken topluluk içinden biri çıkar ve etrafındakilere yüksek sesle şöyle der:
-Bu nasıl ilkel geri bir anlayıştır.İşte tam burası şehitlik ve bir adam çıkmış diyor ki;
‘‘KİM BU CENNET VATANIN UĞRUNA OLMAZKİ FEDA
ŞÜHEDA FIŞKIRACAK TOPRAĞI SIKSAN ŞÜHEDA..’’
Kardeşim bu topraktır.Hiç toprak sıkılınca Şüheda fışkırırmı? diyerek İstiklal Marşı'mızla alay ederek yere eğilir ve bir avuç toprak alıp çevresindekilere:
-İşte bir avuç toprak aldım ve sıkacağım.Bakalım şüheda fışkıracakmı? der ve toprağı sıkmak amacıyla elini yummasıyla beraber bütün eliyle parmaklarından kanlar fışkırır..Çevresindekilerin şaşkın bakışları arasında bu olay karşısında adam şok olmuştur.
Mesele araştırılınca görülmüştür ki o toprak içinde yoğun biçimde bulunan Avustralya dikeni denen küçük dikenler elin kılcal damarlarını patlatması nedeniyle kanların o tazyikle fışkırdığı görülmüştür.
Kutsal değerlerle alay eden bu zavallı da uzunca bir zaman cımbızla dikenleri ayıklamak zorunda kalmış ve kendisine iyi bir ders çıkarmıştır.
Çanakkale'nin Kahraman Şehitleri;
'' Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır.'' diyerek, canlarınızı hiçe sayarak bu Vatanı bizlere emanet ettiniz, Şeref verdiniz.
Biliniz ki, bu Kutsal emanetinizi gözümüz gibi koruyacağız.
Ant olsun ki, tam bağımsızlığımızdan, ulusal egemenliğimizden, Misak-ı Milli sınırlarımızdan en ufak bir ödün bile vermeyeceğiz.
Sınırlarımızın kanla çizildiğini, ancak kanla silinebileceğini unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Ruhlarınız şad olsun...
__________________
Kralların taçları
Beni bağlar büğü mü?
Orduları açamaz
Gönlümdeki düğümü.
Saraylarda süremem
Dağlarda sürdüğümü
Bin cihana değişmem
Şu öksüz Türk'lüğümü...