Avşar Beyi
Mesaj Sayısı : 244 Doğum Tarihi : 29/10/23 Yaş : 101 Nerden : Kayseri İş-Meslek : Eğitimci Kayıt tarihi : 08/02/09
| Konu: Ve.. Çanakkale Geçildi Cuma 20 Mart 2009 - 17:15 | |
| "Dur yolcu bilmeden gelip bastığın Bu toprak Bir devrin battığı yerdir Eğilde kulak ver bu sessiz yığın Bir vatan kalbinin attığı yerdir."
"Son vatan parçası geçerken ele" Çanakkalede kopan zelzele bir milleti uyandırıp tarih önünde devleştirmiştir. Bin yıldır yapılan haçlı saldırıları nihayetinde teslim almak ve ebediyyen yok etmek istediği bu milleti devrin en güçlü silahları ile, en güçlü donanması ve orduları ile yüklendiği Çanakkalede Bir milleti devleştirdi ve en modern silahlarıyla aciz kalıp Çanakkaleyi geçemeden gittiler.
Çanakalede öptükleri bileğin bükülemiyeceğini anlayan ebedi ve ezeli düşman batı anladıki bunun yolu bu değil. Bu yol silahla saldırmak değil, bu yol ateş kusan dünyayı cehenneme çeviren demir, ateş silahlarla değil çok daha başka çok daha etkili ve kuvvetli bir silah bulup kullanmalıydılar.
Ve bu silahı Bu yüce milletin bağrında besleyip büyüttüğü ellerle kullanmalıydılar. "Sermayesi kin, vahşet Kan kokan medeniyet, Dalga dalga vurdu Çanakkale'ye Toplanmış uzaktan yakından Soylusu, soysuzu Her cinsten küfür bir millet Son dinin nuru sönmesin diye, Vatan, Endülüs'e dönmesin diye, Küfre karşı direnirken bu millet Gövdeler tabyaydı, Göğüsler siper Destanlara isim oldu her nefer."
Tarihte bir milletin kanıyla yazdığı tek destandır Çanakkale. Çanakkalede diz çökenler bütün kininlerini nefret ve düşmanlıklarını bileyerek döndüler ve düşündüler Giremedikleri o vatana girmenin ve zapdetmenin yollarını aradılar yıllarca ve 10 Kasım 1938 bayramları oldu. Halen o topraklarda onlar gibi olupda onlardan olmayanlar vardı verelim bu milleti yok edecek silahları ellerine onların ellerinde, onların siperlerinden sırtından kalbinden, beyninden vursunlar diye.
Edirneden Karsa kadar geldiler girdiler adım adım bütün yurda, vurdular Cudide, gabarda, vanda hakkaride. Aldılar bütün benim olanları bir, bir ektiler toprağımı, çalıştırmak için beni bir ırgat gibi toprağımda Ve ellerinde en güçlü silahla benim uğruna öldüğüm dinimi bir silah gibi kullandılar o çirkin emellerine bağrımızda yetirtirdiğimiz hainleri şakşamlamak için dolduk, sığmadık meydanlara Allah diyor, peygamber diyorlar diye şakşakcılık yaptık Allahın kılıcı olan milletime düşmanlık yapanlara
Yıllar yılı Yaraya tuz basmaya Bozgun hüznüyle çöktü her akşam Kör kuyularda Katmerlendi karanlık Davetkar çığlıklar çınladı Mağara tavanlarında Geldikleri gibi göndermiştik ya Gittikleri gibi geldiler paşam.
Ve Çanakkale geçildi Tek silah atıp, tek can vermeden Çanakkaleyi geçtiler değil İstanbul, Ankaradan Diyarbakıra, Karsa kadar girdiler. Kimin boynunda cesaret madalyaları, kimi küfrün kucağında, kimi onun emrinde Silarları ise benim yüce dinim Kimi gürcü, kimi arap, kimi arnavut kimi bilmem ne Hepside dün yemende olduğu gibi sırtamdan vurmak için birlik oldu, içimizdeki dönme devşirme küfürn ordusu komünistinden, devşirmesinden, din taciririne kadar hepsi Ve Çanakkaleyi geçtiler şerefsiz, soysuz lar ordusuyla kancıkcasına, alçakcasına Ve ihanet, zillet alkışlandı
Gününü gün ettikçe Kaza bela savanlar Çoğaldıkça çoğaldı Bin yaşayan yılanlar. Gören göz Düşünen baş, Hisseden yürek ağlar Gün, Türk'ten intikam alma günüdür! Gelen, Mondros'tur, Sevr'dir ağalar | |
|