BABAM(ŞİİR)

Babam..
Ben senin oğlunum...

Kavgaların arasında dünyaya..

Onca kargaşanın ortasında..

Hastane kapılarında beklediğin oğlun..

Adını kimse bilmezdi..

Ülkücü Militandın..

Bazıları için Fasist.. Bazıları için Anarşist..

Herkes için başka biriydin..

Kaşlarını çattığında içime demir perdeler örülürdü..

Ve ölümsüzlüğü hissederdim içimde..

Sen.. Ülkücü bir sanıktın hakimin karşısında..

Sen.. Adı bilinmeyen bir militan..

Sen.. Herkes için farklı biri..

Ama benim..

BABAMDIN..

Sen.. Ülkücü bir sanıktın hakimin karşısında..

Sen.. Adı bilinmeyen bir militan..

Sen.. Herkes için farklı biri..

Ama benim..

BABAMDIN..



YÜREGİNE SAĞLIK FAZLA SÖZ SÖYLEYİP DE KALABALIK YAPMAYA GEREK YOK HERSEY ANLATILDIGI GİBİ ORTADA

ÜLKÜCÜLER GELİYOR

DAVACIYIM HAKİM BEY DAVACIYIM DAVACI
GENÇLİĞİ BU HALE KOYANLARDAN DAVACI

DAHA ÇOK UZUN DEĞİL ATALARIM OSMANLI
İSLAM'I YAŞIYORKEN GENÇLİK HEPTEN İMANLI

BUGÜNSE GENÇLİK BİTMİŞ, İÇKİ ZİNA KOL KOLA
AYRUPAYA ÖZENTİ, DUDAKLARDA MALBORA

BAZI ZAVALLILARSA HEPTEN BATIYA UŞAK
HAŞA ÇİZGİ FİLMDE HİMEN BİLE ALLAH BAK

KÜRŞADSI DUYGULARLA ÖZYURTTAN ÇIKARAK BİZ
İSLAM'LA ŞEREFLENİP ÖYLE YAYILMIŞTIK BİZ

AYŞE, FATMA BACILAR FUHUŞA İTİLİYOR
ERMENİ MANUKYAN' A PLAKET VERİLİYOR

ŞİMDİ NEDEN BÖYLEDİR? NEDEN BÖYLE OLUYOR?
HER TARAFTA PİSLİK VAR, HER TARAF KOKUŞUYOR

DUY SESİMİ HAKİM BEY GÖZYAŞLARIM DİNMİYOR
ATALARIM KABRİNDE İNİM İNİM İNLİYOR

BENLİĞİMİZ BİTTİKÇE İMANIMIZ ÖLÜYOR
BATI BİZİ GÖRDÜKÇE HALİMİZE GÜLÜYOR

ANLAŞILAN HAKİM BEY BU İŞ SİZİ AŞIYOR
SİZE GEREK KALMADI ÜLKÜCÜLER GELİYOR!..
YÜKSEL LALE

Bir bozkurt ağlasa içimde ateş
Yakar bedenimi göğe savurur
Kalan yÜreğime değerse gÜneş
Eritir bedeni ruhu kavurur

Neydik ne hale dÜştÜk diyerek
Tarihi yeniden yazmak isterse
DÜnyaya hÜkmeden bizdik diyerek
Titreyip silkinip gÜcÜn gösterse

Ey yiğit gÜcÜnÜn farkına varsan
Hu Allah bismillah Allahu ekber
Zulme isyan edip ayakta dursan
Bu millet sizlerden bir fatih bekler


SÖKELİ_REİS

Birader

Hey güzel insan benim canım kardeşim!
Tek tabancasın bu aralar
Dostların vardı senin, sevdiğin bir kız
Neredeler şimdi, neredeler

Bir sen ağlarsın birde martılar
Yalnızlığına senin

Fişlenmişsin, seni de bitirirler dostum,
Haydutlar gezer bu şehirde

Sen benim çocukluk arkadaşımsın ulan,
Sen gardaşımsın ulan

Seni bırakmam tek başına birader
Gel ölelim beraber

Bu şehir şehirlerin hayırsızıdır
Toprağı suyu değişmeli
İnsanı insanların uğursuzudur
Sonuna kadar dövüşmeli

Bir sen yanarsın birde namlular
Hürriyet sevdana senin

Mimlenmişsin, onlar seni ısırmadan
Sen onları yemelisin.


OSMAN ÖZTUNÇ

Bırak Beni Eşkiya Bellesinler


Beni hep kavgalarımdan bildiler...

Yarım bıraktığım okul,

Bir bir tembihleyen anam,

Sevdiğim kız, sevdiğimi bilmeyen kız.

Beni hep kavgalarımdan bildiler...

Ulus’ta bir kasım akşamıydı

Işığımı çaldı, kızıla çalan karanlık.

Ak alnına, al kan damladı yiğidimin,

Kahpece vurup, kahpece kaçtı parkalılar.

İşte o akşam sıktım yumruklarımı.

Eridi avuçlarımda,

Anamdan miras merhamet.

Şehit evi yüreğimde çelikleşen sevdama,

Çifte su diye kan verdi Alperenler.

Tabanca tutuşturup elime,

Çıktı içimden tabutlarla masum düşler.

Aynalara minnetsiz geçirdiğim gençliği;

Meğer nice gömülenler hiç ölmemişler.

Bir hoyrat diyemedim aşka dair,

Kurşunların söylediği türküyü bildim anca;

Yalnız, çaresiz, belimde tabanca.

Sevdiğimden, sevdiğim için kaçtım.

Anlaşılmak değildi derdim;

Kitapların önünden hep mahcup geçtim.

Gül dalında bulunsun isterdim, parmak izim.

Bağışlayın beni!

Babasına doymayan kızım.

Kanıma kan, canıma can aldım,

Acımadım, vurdum, gözümü kırpmadım,

Her kavgamın gecesi rüyamda,

Geleceğimin büyük ülkesinde,

Kavga etmeyen çocuklar gördüm.

Rabbim bilir ki; dinim, devletim,

Bayrağım, ülküm için geçti ömrüm.

Yine bir kasım günüydü...

Bir hurda yığınında buldular beni,

Senelerdir horozlanan tetikler,

Öldükten sonra vurdular beni.

Reisini dinlersen, yarım kalmamalı,

Hayallerimizin gerçeğe hicreti.

Koy düşmanlar ellerini zillesinler,

Anlatmaktan ötesi düşer sana

Bırak beni eşkıya bellesinler.
__________________


HALUK KIRCI

ESİR KURT’UN GÖZYAŞLARI

Bir anadan doğduk, dört yana gittik.
Koskoca acunu, Türk’e kul ettik.
Milyonluk orduya, kırk çeri yettik.
Neredesin Türk’üm, nerdesin şimdi.

Anayurtta anan, ağlar dururmuş.
Altında şehidim, toprak kururmuş.
Düşman bu yurdumda, Türk’e vururmuş.
Uyan benim Türk’üm, nerdesin şimdi.

Doğuda Türkistan, Çinliye düştü.
Kerkük’te Türkmen’e, düşman üşüştü.
Karabağ’da erler, bir bir düşüştü.
Neredesin Türk’üm, nerdesin şimdi.

Esir kalan soydaş, gözyaşın dinsin.
Ataların ruhu, göklerden insin.
Düşmanlar yeniden, inine sinsin.
Dön millete Türk’üm nerdesin şimdi.

Türkler bu oyuna, deyin artık dur.
Haydi tüm Türkler’in, kurt kanı, kudur!
Özgür der ki, son sözüm budur;
Uyan benim Türk’üm, nerdesin şimdi.


SÖKELİ_REİS

NİHÂL ATSIZ'IN VASİYETİ

Yağmur Oğlum!

Bugün tam bir buçuk yaşındasın. Vasiyetnameyi bitirdim, kapatıyorum. Sana bir resmimi yadigar olarak bırakıyorum. Öğütlerimi tut, iyi bir Türk ol.

Komünizm bize düşman bir meslektir. Bunu iyi belle. Yahudiler bütün milletlerin gizli düşmanıdır. Ruslar, Çinliler, Acemler, Yunanlılar tarihi düşmanlarımızdır.

Bulgarlar, Almanlar, İtalyanlar, İngilizler, Fransızlar, Araplar, Sırplar, Hırvatlar, İspanyollar, Portekizliler, Romenler yeni düşmanlarımızdır.

Japonlar, Afganlılar ve Amerikalılar yarın ki düşmanlarımızdır.

Ermeniler, Kürtler, Çerkezler, Abazalar, Boşnaklar, Arnavutlar, Pomaklar, Lazlar, Lezgiler, Gürcüler, Çeçenler içer(de)ki düşmanlarımızdır.

Bu kadar çok düşmanla çarpışmak için iyi hazırlanmalı.

Tanrı yardımcın olsun!

Nihâl Atsız
4 Mayıs 1941

Bir militan olduğumu
Bilsen yine sever miydin?
Günde bin kez öldüğümü
Bilsen yine sever miydin?


Mahpuslara düştüğümü
Duysan beni arar mıydın?
Vurulup da düştüğümü
Görsen yaram sarar mıydın?


Elime kadın elinden önce
Silah değdiğini
Parmaklarıma kan bulaştığını bilsen
Kadını ilk önce
Mahpustaki adi suçluların
Erkek dergilerinde
Daha sonraları ise
Yalnızca rüyalarımda gördüğümü bilsen
Yine severmiydin
Ya dün içtiğimiz
Çayların hesabını dahi
Dört ay önceki
Bir hikayenin parasıyla
Ödediğimi bilsen
Bir polis görünce
Bacaklarımın titrediğini
Kalp atışlarımın hızlandığını farketsen
Yakalanmaktan değil
Yakalanmaktan değil be gülüm
Senden ayrılmaktan
Sensizlikten korktuğumu
Anlatsam
Anlatabilsem sana
Yine beni istediğini söylermiydin
Ne kadar da evet desen
Boşuna
İkimiz de biliyoruz ki
Sevmezdin
Ama ben
Ne senden önce yaptıklarımdan
Ne de seninle yaşadıklarımdan
Pişman değilim


Her gün biraz bittiğimi
Bilme sakın dayanamam.
Yakalanıp gittiğimi
Görme sakın dayanamam.


Beraber oturduğumuz ağacın altını, dağları, türküleri,
silahımı, sazımı ve seni özleyeceğim.
Hakkını helâl et...

AHMET YILMAZ

Karlar Altında
Sarıkamış şehitleri gibi
Karlar altında noktalandı
Nizam-ı Adem’den Nizam-ı Alem’e yürüyüşün…

Sarp dağları donduran ölümcül soğukta,
Davan için Üşümüştün…
İlk değildi bu senin için,
Bir kez de betonlarda üşümüştün,
Tanrı Dağına giden kutlu yolda.

Başbuğ otağındaki dalından seni koparan rüzgar,
Bu sefer seni nizam vermek istediğin alemden mi koparmıştı yoksa?
Kader miydi?
Yoksa beşer şaşmış mıydı?
Uçmasaydın keşke Maraş’tan,
Kopmasaydın o güzel dalından.

Ülkücüydün,Ocaklıydın,Alp Erendin,
Ocakta pişmeden başımıza düşen kravatlılardan değildin,
Reis’tin.

Sen sonsuzluğun sahibine kavuşurken,
Biz ardından ağlıyoruz be Reis!
O zalim dağları düşününce
Üşüyoruz be Reis, Üşüyoruz….


SÖKELİ_REİS

TÜRKÇÜ DEVRİM

Ergenekon demir dağ,
Ancak Türk soylu çıkar.
Bütün Türkler tek otağ
Gagavuz, Türkmen, Tatar.

Büyük budun yenilmez.
Yağız yer yıkılmazsa.
Türk uruğu bölünmez,
Tanrı "ol" buyurmazsa.

Altaylar'dan geliriz.
Yücedir Tanrıdağı.
Ötüken ormanımız,
Hep Turan toprakları.

Çin seddi bizi bekle,
Kür Şad atam dönüyor.
Selamoğlu der, dinle;
Türkçü Devrim doğuyor



SÖKELİ_REİS