UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

UlkuGulu.Hareket-Forum.Net

ÜLKÜGÜLÜ | UlkuGulu.com | facebook.com/UlkuGuluyuz
 
ESKİ VE YENİ ÜLKÜCÜLER Anasay11AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ESKİ VE YENİ ÜLKÜCÜLER

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
KOZENİR
ESKİ VE YENİ ÜLKÜCÜLER Yoneticiun8
KOZENİR


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 506
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 19/03/66
Yaş Yaş : 58
Nerden Nerden : TÜRK İZMİR
İş-Meslek İş-Meslek : SİTE KURMAK
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 10/02/09

ESKİ VE YENİ ÜLKÜCÜLER Empty
MesajKonu: ESKİ VE YENİ ÜLKÜCÜLER   ESKİ VE YENİ ÜLKÜCÜLER Icon_minitimeC.tesi 9 Mayıs 2009 - 15:46

Ülkücü harekette ihtilal sonrası yeni bir kavram peydah oldu. Bu durum zaman içerisinde biraz dış parametrelerinde harekete geçirilmesiyle teşkilat içinde zemin bularak bugünümüze kadar geldi. Burada vurgu yapmaya çalıştığım milliyetçi hareketle bir şekilde illiyet bağı olan herkesin birçok defa kullandığı veya duyduğu “eski ülkücü” kavramıdır. Çok merak ettiğim sorular var bu konuda. Bir ülkücü ne zaman eskir veya eski ülkücü olmak için ne yapmak gerekir? Yeni ülkücü nasıl olunur hatta eskisi ile yenisi arasında kaç fark vardır? İşin latifesi bir yana Türk milleti çok enteresan bazı hasletlere sahip. Bu fıtratla alakalı bir şey olduğu için kimse bu durumu çözemiyor. Tıpkı bu kadar enflasyona rağmen bu memleketin nasıl batmadığını ekonomistlerin hesaplayamadığı gibi.



Ülkücü hareketin anlı şanlı tarihini yazan kuşak halen daha bu işin içinde arkadan gelen kardeşlerine yolbaşçılık yapmaktadır. Bu gerek genel merkezde genel başkanımızın yanında gerekse il ve ilçelerde başkan veya yönetici olarak. Bazıları da o veya bu sebepten dolayı aktif olarak görev almayıp görev alan arkadaşlarına destek vererek davalarına hizmete devam etmektedirler.



Kendini beğenip başkasını beğenmeme veya yetersiz görmek Allah muhafaza kişiyi kibire götürür ki kibir, Allahın yasakladığı bir durumdur. Bir çoğumuz bu durumla karşılaşmışızdır. Yaşça büyüklerimizin konu önceki dönemlerden açılınca bugünkü kardeşlerini hiçbirşey yapmamakla suçlayıp hatta beğenmeyip görmezden geldikleri bile olmuştur. Unutulmamalıdır ki o dönemde yaşamamış kimse veya yaşı yetmeyen biri o konunun muhatabı değildir. Kaldı ki hiçbirşey yapmamakla suçlanan kardeş abisine, Erhan CENGİZ’ler, Ali Bülent ORKAN’lar, Ahmet KERSE’ler, Selçuk DURACIK’lar, Halil ESENDAĞ’lar, Ertuğrul ÖNKUZU’lar şehadet şerbetini içerken sen neredeydin? diye soran kardeşine ne cevap onu hiçbir şey yapmamakla suçlayan abisi o da ayrı bir konu. Yani demek istediğim bu hareketin hem geçmişine hem geleceğine ihtiyacı var. Hem de öyle bir var ki bugüne kadar olmadığı şekilde.



Özellikle ihtilal öncesini yaşamış kuşak yani bugün 45-50 yaş civarında olan abilerimiz bizim yitik kuşağımızdır. Emperyalist güçlerin Türkiye üzerinde şerefsizçe oynadıkları bir oyunun parçası olarak gençliğini, geleceğini, sağlığını, eğitimini, kısacası her şeyini “medrese-i yusufiye” diye adlandırdıkları taş hapishanelerde bırakmışlardır. Bazıları 3-5 sene, bazıları ise 10-15 yıl bu işin kahrını çekmiş sağlığından olmuş, dışarı çıktıklarında ise onlar yokken hazırlanan Türkiye şartlarında yaşamaya mahkum edilmişlerdir. İş, aş ve gelecek savaşına 30-35 yaşlarında başlayan bu insanlar ister istemez bazen hatalara düşmüş, yanlış yollara sapmıştır. Ancak bunun kabahatlisi onlar değil onların geleceğini kendine solcu diyen burjuva sınıfına ve dini paranın emrine sokan cemaatlere peşkeş çeken zihniyettir. İhtilal sonrası parayı solculara, ülke yönetimini ise dört eğilim adı altında liberallere teslim eden sistem ülkücüleri ya mezara ya da mahpus damlarına göndermiştir. İstiklal marşını, Türk çocuklarına hapis damlarında dayakla okutturanlar daha sonraları “ölen ölür kalan sağlar bizimdir” diyerek ülkücüleri iki parçaya bölmüş ve nifak tohumlarını Türk milliyetçilerinin içine sokmuştur.



Bu tabloda bizim biraz daha uyanık olup birbirimizi fazla anlamaya ihtiyacımız var. Birbirimizin eskiliğine takılmak ya da çömezliğiyle dalga geçmek yerine bir gencimizi daha nasıl bu hareketin emrine sokarız, Türk İslam ülkücüsü olarak yetişmesine vesile oluruz diye kafa yormamız lazım.



Sözün özü; Bu işin çilesini hayatlarını bu davaya hediye ederek çekmiş abilerimiz bizim için eski değilsiniz, her zaman yeni ve bugündesiniz. Ülkücünün eskisi olmaz, ülkücü her zaman en diri çağındadır. İyi ki varsınız. Ülkücü hareketin asıl hafızası sizlersiniz. Geçin önümüze yolbaşçılık yapın bize…



Allaha emanet olun.



* "Eski Ülkücü" diye bir şey asla yoktur. Ülkücü, ülkücüdür. Eskisi, yenisi olmaz.


Osman İNCE
osmanince_@hotmail.com
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ESKİ VE YENİ ÜLKÜCÜLER
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» YENİ ÇAĞIN ADINI,ÜLKÜCÜLER KOYACAK.
» Türkler'in Eski Dini
» Eski Bir Sonbahar
» MHP'nin eski seçim afişleri
» ESKI TÜRKLERDE KADIN

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net :: Ülkücü Hareket :: Ülkücü Hareket / Türk İslam Ülküsü-
Buraya geçin: