UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

UlkuGulu.Hareket-Forum.Net

ÜLKÜGÜLÜ | UlkuGulu.com | facebook.com/UlkuGuluyuz
 
ÇEÇENİSTAN MESELESİ. Anasay11AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ÇEÇENİSTAN MESELESİ.

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
KÜRŞAD TÜRK
BozKurt
BozKurt
KÜRŞAD TÜRK


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 566
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 15/07/80
Yaş Yaş : 43
Nerden Nerden : TURAN CUMHURİYETİ
İş-Meslek İş-Meslek : ANTİKOMÜNİST,ANTİSİYONİST
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 17/06/09

ÇEÇENİSTAN MESELESİ. Empty
MesajKonu: ÇEÇENİSTAN MESELESİ.   ÇEÇENİSTAN MESELESİ. Icon_minitimeÇarş. 17 Haz. 2009 - 13:46

Çeçenistan Problemi
Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecine girdiği 1991 yılı başlarında Çeçen Milli Kurultayının başlattığı bağımsızlık hareketi, mevcut komünit Çeçen hükümetinin istifasını istiyordu. Nihayet 6 Eylül 1991'de Çeçen Milli Kurultayının silahlı muhafızları bir darbe ile komünist yönetimi devirdiler ve parlamento feshedildi. Çeçen Milli Kurultayı İcra Heyeti Başkanı Cohar Dudayev 27 Ekim 1991'de yapılan seçimler sonucunda halkın % 85 oyunu alarak Cumhurbaşkanı seçildi. Moskova hükümeti seçimi yasa dışı ilan etti ve Çeçen-İnguş Cumhuriyetinin doğrudan Moskova'ya bağlandığını bildirdi. Seçimlere katılmayan İnguşlar Rusya Federasyonuna bağlı kalmak istediklerini açıkladılar. Federasyon anlaşmasını imzalayan Çeçenler bağımsızlıklarını ilan ederek Rusya'dan ayrıldıklarını ve bağımsız Çeçen Cumhuriyetini kurdurduklarını bildirdiler.
Çeçenistan'ın Rusya ile Federasyon Anlaşması imzalamaması üzerine Rusya, Geçiş Sürecinin baskı yönetimlerini uygulamaya koydu. 7 Kasım 1991'de Çeçenistan'da olağanüstü hal uygulaması başlatan Rusya Çeçenlerin direnişi karşısında direnç kırmaya yönelik geniş çaplı bir ekonomik ambargo uygulamaya başladı.
Bölgesel destek arayışına giren Dudayev'in öncülüğünde Kafkasya'da yaşayan 16 etnik grup tarafından Kafkasya Dağlı Halklar Konfederasyonu kuruldu. Oset-İnguş, Abhaz-Gürcü meselelerinde çözüm arayışına giren teşkilat Çeçenistan'ı da Rusya karşısında destekledi.
Bağımsız Çeçen cumhuriyetine Rusya'nın asla göz yummayacağını bilen ve her an bir askerî Rus müdahalesini bekleyen Cohar Dudayev derhal bir ordu oluşturma çalışmalarına girdi. Silah ihtiyacını Ukrayna ve Baltık cumhuriyetlerinden sağlayan Dudayev, ordusunun savaş tecrübesini artırmak için askerlerini önce Azeri-Ermeni savaşında Karabağ'a, sonra Abhaz-Gürcü savaşında Abhazya'ya gönderdi. Bosna-Hersek'teki savaşlara da katılan Çeçen askerleri bu savaşlarda hafif silahlarla şehir içi çatışmaları ve gerilla harbinde büyük tecrübe kazandılar.
Dağıstan ve İnguş cumhuriyetlerinin sınırlarında yer alan yerleşim birimlerindeki okullar ve benzeri binalar hastahane haline getirldi. Rusya'nın bir müdahale ihtimaline karşı bütün hazırlıklarını üç yıl içinde tamamlayan Çeçenler Rusya'nın askerî harekatını beklemeye başladılar.
Dış ilişkilerde Türkiye'ye özel önem veren Cohar Dudayev ilk resmi ziyaretini Türkiye'ye ve KKTC'ne yaptı.
Rusya Kafkasya'daki varlığını ve çıkarlarını doğrudan tehdit eden Çeçenistan'a yönelik politkaları 1993 yılının ikinci yarısından itibaren netleşti. 1991-1993 döneminde ekonomik ambargo ve muhaliflerin desteklenmesi gibi harici uygulamalarla yetinen Rusya, 1993 sonundan itibaren sertleşeceğinin ilk işaretlerini vermeye başladı.
1993 yılı sona ererken Rusya Dudayev'in muhalifleri ile ilişkilerini yoğunlaştırdı. Avtorhanov liderliğindeki muhalefetin güçlenmesi ve yönetimi tehdit edecek bir nitelik kazanması üzerine Dudayev 1993 nisan ayında parlamentoyu feshederek devlet başkanlığı rejimini kurdu. Bu karar Çeçenistan Anayasa Mahkemesi tarafından yasa dışı ve geçersiz olarak açıklandı. Din adamlarının da desteğini alan Dudayev Anayasa Mahkemesini lağvetti.
Muhalefet grupları 2 Ağustos 1994'te Geçiş Konseyi adı altında bir blok oluşturarak Dudayev'e karşı birlikte hareket etmeye başladılar. 2 Ağustos tarihini Dudayev yönetimine karşı silahlı mücadelenin başlangıcı olarak kabul eden Geçiş Konseyi, Rusların Aralık 1994'te Çeçenistan'a girmesiyle sahneden çekildi.
Muhalefet ve Rusya tarafından "Çeçenistan'daki demokratik güçlerce demokrasi ve insan hakları" adına girişildiği açıklanan, muhalfetein ilk saldırısı 26 Kasım 1994'te gerçekleştirildi. Dudayev'e bağlı kuvvetler tarafından bastırılan çatışmalarda, hükümet kuvvetlerinin muhalefet saflarında çatışmalara katılan 26 Rus askerîni esir almaları Rusya'nın bölgedeki çatışmalara fiilen katıldığını belgeledi. Bu durum Yeltsin hükümetini siyasî bir açmaza sürükledi. Yeni şartlar Rusya'nın politikalarında değişikliğe sebep oldu. Olaylardan sonra gelişmeleri anayasal düzenin ihlali olarak nitelendirilen Yeltsin 29 Kasım 1994'te Çeçenistan'daki bütün silahlı grupların 48 saat içinde tasfiye edilmesini ve rehin alınan Rus askerlerinin derhal serbest bırakılmasını, aksi halde Rusya'nın bütün güçlerini Çeçenistan'da anayasal düzen ve barışı sağlamak için kullanacağını açıkladı.
Çatışmaların ve gelişmelerin Rusya'nın istediği gibi kompleks bir hal alması üzerine, Rusya Çeçenistan'daki taraflar arasında görüşmeler yapılması önerisinde bulundu ve çözüm arayışları için Rusya Milliyetler ve Bölgesel Sorunlar Başkan Yardımcısı V. Mikaliov başkanlığında bir komisyon kurdu. Komisyon Başkanı Mikaliov'un taraflara yaptığı görüşme çağrısı Rusya'nın asli politikasının ana hatlarını ortaya koymaktaydı. Mikaliov 4 Ararlık 1994 tarihli açıklamasında sorunun çözümü için temel şartın Çeçenistan'ın da diğer özerk cumhuriyetler gibi federasyon anlaşmasını imzalaması olduğunu, aksi takdirde Rusya'nın bölgede her türlü tedbiri alma hakkının doğacağını dile getirdi.
Rusya'nın esas amacı olan askerî müdahaleye gidiş sürecinde barışçı çözüm ve diyalog gayretlerinden doğal olarak herhangi bir sonuç alınamadı. Yeltsin'in 11 Aralık 1994 tarihli kararnamesiyle Rusya Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına bağlı askerî birlikler Çeçenistan'a girdi.
Rusya'nın Çeçenistan'a askerî müdahalesinin Çeçenlerin büyük direnişiyle karşılaması üzerine Yeltsin muhalifleri müdehaleye sert bir biçimde karşı çıktılar. İç politikada ciddi dalgalanmalar yaratan müdahalenin başladığı gün parlamentonun Duma kanadı Savunma Komitesi Başkanı S. Yuşevkov'un girişimleriyle bir protesto gösterisi düzenlendi. Liberallerden G. Yavlinski Yeltsin'in uzun bir Kafkas savaşına sebep olabileceğini açıkladı. Rusya'nın en büyük partisi Rusya'nın Tercihi Seçim Grubunun lideri Y. Gaydar kan dökülmesinin durdurulmasını istedi. Rusya Komünist Partisi Başkanı G. Zyuganov Yeltsin'i iktidar açlığı ile suçladı ve Çeçenistan'a müdahaleyi kınadı. Duma 14 aralıkta yaptığı toplantıda Yeltsin'in sorunun çözümünde güç kullanılmasını protesto eden bir kararı çoğunluğun oyu ile kabul etti.
Yeltsin karşıtı görüşler askerî yetkililer arasında da yayıldı. askerî kanadın tavırları operasyonun ikinci haftasından itibaren daha da yoğunlaştı. Rusya Kara Kuvvetleri Komutan Yardımcısı General E. Vorobyev mücadeleyi mücadeleyi ynetmeyi redderek istifa etti.
Operasyonun şiddetlenerek sürmesi üzerine, parlamento Yeltsin'i tekrar eleştirerek, çatışmalara derhal son verilerek barış görüşmelerine başlanmasını öngören bir kararı kabul etti. Yeltsin muhaliflerinden Rutskoy Yeltsin'in ikinci bir Kafkasya savaşı başlattığını ve kendi halkına karşı soy kırıma giriştiğini açıkladı.
Rusya'nın Çeçenistan'a müdahalesi karşısında Gürcistan ve Azerbaycan gibi kendi içlerinde ayrılıkçı sorunları olan cumhuriyetler Rusya'nın kararını desteklediler. Şevardnadze Rusya'nın Çeçenistan sorununu çözmemesinin bütün Avrupa kıtasında kargaşaya yol açacağını savunurken, Aliyev sorunun Rusya Federasyonunun bir iç meselesi olduğunu belirtmekte yetindi. Rusya Federasyonu içindeki özerk cumhuriyetler ve etnik gruplar Rusya'nın müdahalesini sert bir biçimde eleştirdiler. Kafkasya Dağlı Halkları Konfederasyonu 5 Ocak 1995'te yaptığı açıklma ile Rusya'nın Çeçenistan'a karşı saldırıları durmadığı takdirde bütün Kafkasyalıların Çeçenlerin yanında savaşa katılacaklarını açıkladı. BDT üyesi olan 12 ülke ise herhangi bir resmi açıklama yapmadı.
Cohar Dudayev'in 21 Nisan 1996 tarihinde bir roket saldırısı sonucu ölmesi, üzerine devlet başkanlığı görevini Zelimhan Yandarbiyev üstlendi. Liderler seviyesinde görüşmeyi kabul eden Yandarbiyev müdahaleden yaklaşık birbuçuk yıl sonra Rusya ile barış sürecini başlattı.
Çeçenistan'la barış görüşmelerini başlatan Yeltsin bu işle Çeçenistan özel temsilcisi ve güvenlik danışmanı Aleksandır Lebed'i görevlendirdi. A. Lebed başkanlığındaki Rusya heyeti ile Aslan Mashadov başkanlığındaki Çeçenistan heyeti arasında yapılan müzakerelerden sonra 30 Ağustos 1996 tarihinde anlaşma sağlandı. Buna göre Rusya Federasyonu ile Çeçenistan Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler uluslararası kurallar çerçevesinde 31 Aralık 1996'da imzaladığı 185 no'lu karar doğrultusunda Rus askerlerinin Çeçenistan'dan çekilmesi Rusya ve Çeçenistan'ın oluşturacağı bir komisyon tarafından denetlenecekti.
30 Ağustos 1996'da imzalanan barış anlaşmasıyla Rus askerleri Çeçenistan'ı boşalttılar ve Çeçenistan'da Aslan Mashadov başkanlığında Milli Geçici hükümet kuruldu. 27 Ocak 1997'de yapılan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinde Aslan Mashadov yüzde 60 oy oranıyla cumhurbaşkanı seçildi.
Rusya'nın Çeçenistan'a Müdahalesinin Nedenleri
Rusya'nın Çeçenistan'ı işgal etmesinin temel amaçlarından birisi Bakû'den çıkıp Grozni üzerinden Tikhoretsk'e ulaşan boru hattını kontrol etmekti. Bu boru hattı Rusya'nın Karadeniz'deki limanı ve Kazak-Azeri boru hatları için bir terminel olması plânlanan Novorossisk'te son bulmaktaydı. Güney Rusya'nın endüstri havzalarına enerji sağlayan boru hatlarının geçtiği staratejik bir bölge olmasının yanı sıra Çeçenistan çok önemli bir rafineri merkeziydi (Cordier 1996: 36). Grozni'de yıllık 12 milyon ton işleme kapasitesine sahip büyük bir rafineri vardı. Sovyet döneminde bu rafineri bütün Sovyetler Birliği'nin uçak yakıtı ihtiyacını karşılamaktaydı.
Rusya'nın Çeçenistan'a müdahalesinin ardında federasyonunun toprak bütünlüğünü koruma çabaları yatmaktaydı. Federasyon içindeki benzeri ayrılıkçı hareketleri bastırmak konusunda Moskova'nın kararlı tutumunu göstermek amacıyla Rusya'nın Çeçenistan'a askerî müdahalede bulunması şarttı.
Rusya'nın Çeçenistan'a müdahale nedenlerini şu başlıklar altında verebiliriz:
1- Çeçenistan bağımsızlığının Rusya içindeki diğer özerk cumhuriyet ve etnik gruplar için örnek oluşturması ve buna paralel olarak Rusya Federasyonunun dağılma sürecine girmesi.
2- Çeçenistan ve Dudayev yönetiminin tavır ve tutumlarının Rusya'nın ve Yeltsin'in ototrite ve prestijinin yıpratması sebebiyle, Rusya ve Rus halkının onurunun kurtarılması.
3- Yeltsin yönetiminin içeride yaşadığı ekonomik, sosyal ve siyasî başarısızlıkları toplumun ilgisini dışarı çekerek dağıtmak.
4- Bölgesel ve uluslararası alanda Kafkasya'nın Rusya'nın nüfuz alanı içinde olduğunu vurgulamak.
5- Türkiye'nin Kafkasya'da etkinliğini ve var olan etki alanını ortadan kaldırmak.
Rusya'nın Bakû petrolleri üzerindeki kontrolü için stratejik bir konumu olan Çeçenistan'a ilgisini artıran diğer bir faktör de, Rusya'nın ülkeden geçen boru hatları aracılığıyla Azerbaycan ve Kazakistan'ı kendi kontrolü altında tutmak arzusudur. Dolayısıyla bu şartlarda mesele sadece Çeçenistan'la sınırlı kalmayıp uluslararası bir nitelik kazanmaktır.
Çeçenistan Meselesi ve Türkiye
Azerbaycan ile batılı ülkeler ve Türkiye arasında imzalanan Bakû petrolleri ve petrol boru hattı projesindeki hızlı gelişmeler Rusya'yı bu dönemde Çeçenistan'a müdahaleye zorunlu bırakmıştır. Eylül 1993'teki Bakû petrolleri anlaşmasına uzun süre itiraz eden Rusya anlaşmanın petrol hissesi boyutunu kabul etmek zorunda kalırken, boru hattı güzergahındaki ısrarını sürdürmüştür. Türkiye Bakû-Ceyhan hattı üzerinde ısrarlı iken, Rusya Bakû-Novorossiski hattında direnmiştir. Dolayısıyla Kafkasya'daki çatışmalar Rusya ile Türkiye'nin uluslararası siyasî geleceğini de belirleyecek konuma ve öneme sahiptir.
Rusya Kafkasya ve Kafkas ötesinde varlığını kesinleştirecek bir proje olarak gördüğü Bakû petrollerinin dünya pazarlarına ulaşacağı güzergahın kendi topraklarından geçmesini istemektedir. Bu durumda Rusya bir yandan Azerbaycan'ı kontrolüne alırken, diğer tereften dünya petrol piyasalarında ve dolayısıyla dünya siyasetinde daha aktif bir rol oynayabilecektir. Bakû-Ceyhan boru hattının gerçekleşmesiyle bölgesel ve uluslararası alanda ekonomik ve siyasî ağırlığı artacak olan Türkiye Rusya'yı endişelendirmektedir. Bakû-Ceyhan hattının gerçekleşmemesi için bir yandan kendi alternatifi olan Bakû-Novorossişski hattı üzerindeki sorunlu bölge Çeçenistan'ı ortazdan kaldırmak isteyen Rusya, Türkiye'nin alternatif güzergahının batılı ülkeler tarafından kabul edilme şansını azaltmak için PKK'yı desteklemektedir.
Rusya'nın Çeçenistan'a müdahalesi ve sonraki gelişmeler Türkiye'yi meselenin tam ortasına sokmuştur. Türkiye'yi Çeçenistan meselesine katılmaya zorlayan başlıca sebepler şunlardır:
1- Türkiye'nin Kafkasya'ya ve Kafkas halklarına olan bölgesel, kültürel, etnik ve tarihi bağları.
2- Türkiye'deki Kafkas diasporasının varlığı ve devlet olarak Kafkas kökenli vatandaşlara karşı Türkiye'nin sorumluluğu
3- Radikal siyasî grupların meseleyi siyasî amaçları doğrultusunda istismar etmeleri
4- Kafkasya'da Rusya'nın ekonomik, siyasî ve askerî açılardan güçlenmesi ihtimalinin Türkiye'nin doğu sınırları güvenliği ve Türk Cumhuriyetleriyle ilişkilerini tehdit etmesi.
5- Bakû-Ceyhan hattının Rusya'nın bu girişimiyle geciktirilmesi ya da engellenmesi.
Türkiye için oldukça riskli ve stratejik bir konumu olan Çeçenistan meselesi karşısındaki yaklaşımların gerek iç, gerekse konumu itibariyle önemli sonuçları bulunmaktadır. Türkiye içinde Kafkas kökenli Türk vatandaşlarının ve belirgin bir güce sahip Kafkasya derneklerinin varlığı ile iç kamuoyundaki etnik ve dini radikal grupların hassasiyetleri, Çeçenistan'ın Rusya içindeki konumuyla güney-doğudaki ayrılıkçı Kürt hareketi arasında kurulmaya çalışılan paralellik Türkiye'nin iç dengelerindeki hassas noktaları oluşturuken, Türkiye dışında ise Kafkasya bölgesindeki Türk Cumhuriyet ve topluluklar ile ilişkilerindeki coğrafi ve stratejik önemi ile Rusya'nın tekrara Kafkasya'da etkinlik kazanma ihtimali Türkiye'yi doğrudan etkileyen faktörler arasındadır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
KÜRŞAD TÜRK
BozKurt
BozKurt
KÜRŞAD TÜRK


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 566
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 15/07/80
Yaş Yaş : 43
Nerden Nerden : TURAN CUMHURİYETİ
İş-Meslek İş-Meslek : ANTİKOMÜNİST,ANTİSİYONİST
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 17/06/09

ÇEÇENİSTAN MESELESİ. Empty
MesajKonu: Geri: ÇEÇENİSTAN MESELESİ.   ÇEÇENİSTAN MESELESİ. Icon_minitimeÇarş. 17 Haz. 2009 - 13:46

KAFKASLAR VE TÜRKİYE
Türkiye dünyanın dikkatini Kafkasya üzerine çekmede ve Avrupa devletlerinin Kafkasya'ya yardım etmelerini sağlamada özel bir sorumluluğa sahiptir. Türkiye Kafkasya ülkelerine yardım edebilecek bir kapasiteye ve bu işte geniş çıkara sahip olmanın getirdiği bilinçle Kafkasya'da ikinci derece politikalar oynamamalı ve Rusya yüzünden sorumluluklarından vazgeçilmemelidir. Rusya ile sahip olduğu 500 yıllık komşuluk tecrübesiyle Türkiye, Amerike ve Avrupayı Kafkasya'ya yönlendirmede önderlik yapmalıdır.
Kafkasya ve Kafkas ötesinde yer alan devlet ve devlet olmayı arzulayan özerk cumhuriyetlerin hiç biri tamamen demokratk yapıda ve istikrar içinde değildir. Bölgedeki devlet ve özerk cumhuriyetler kendi askerî güçleri üzerinde siyasî kontrol ve otorite sağlayamamaktadırlar. Örneğin Çeçenistan'da meydanan gelen terörist girişimler ve adam kaçırma olayları devlet başkanı Aslan Mashadov'un diğer silahlı gruplar üzerinde henüz kontrol sağlayamadığını göstermektedir. Kafkasya'da büyük devletleri de içine çekebilecek bir savaşa sebep olabilecek tehlikeli denetim dışı gruplar vardır. Silahlı kuvvetler üzerinde etkili kontrolün olmaması bölgesel etnik çatışmaların yayaılmasına imkan vermektedir.
Rusya Kafkasya'daki eski nüfuzuna kavuşmak için istikrardan değil, tam aksine istikrarsızlıktan ve etnik çatışmalardan medet ummaktadır. Rusya hükümetinin etnik ilişkilerinden sorumlu komitesinin başkanı, Başbakan Yardımcısı Sergey Şahray'ın 1993 yılı başlarında verdiği bir demeçte "Rusyanın toprağı olan Kafkasya'da silahın gücünü göstereceklerini" açıklaması Rusya'nın Kafkasya politikasına ışık tutmaktadır. Rusya'nın Kafkasya'daki etnik çatışmalarda tarafsız arabulucu olamayacağını belirten Şahray'ın "Biz burada uzlaşma arayışı içinde değil, düzen arayışı içindeyiz" şeklinde ifadesi Rusya'nın Kafkasya'ya müdahale için etnik çatışmalardan ve istikrarsızlıktan yararlanmayı plânladığı göstermektedir.
Moskova'nın istikrarsızlık yaratma ve şiddet kullanarak nüfuz elde etme politikası karşısında Türkiye'nin Kafkasya konusunda yeni jeopolitik ve jeostratejik politikalar belirlemesi gerekmektedir. Türkiye Kafkasya halklarını her yönüyle yakından tanımak ve aralarındaki etnik, tarihi, sosyo-kültürel ilişki ve akrabalıkları ayrıntılı bir biçimde analiz ederek değerlendirmek zorundadır. Bu bakımdan Türkiye'nin Kafkasya konusunda masa başı araştırmacılarına değil, bölgeyi her yönüyle gerçekten tanıyan ve etnik, sosyo- kültürel yapısını değerlendirebilen gerçek "bölge uzmanları"na ihtiyacı vardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ÇEÇENİSTAN MESELESİ.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ANAYASA MESELESİ…
» KUL HAKKI
» Alevilik Meselesi
» KIBRIS MESELESİ (ALPARSLAN TÜRKEŞ'İN DİLİNDEN)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net :: Ülkücü Hareket :: Ülkü Ocakları-
Buraya geçin: