Türk Milleti Müslüman’dır.
Dolayısıyla da Türk insanı da Müslüman olduğu için İslam dininin emri gereği de tesettüre her Müslüman gibi kabul eder ve inanır.
Bundan daha doğal bir şey de olamaz zaten.
Müslüman Türk kadını geçmişte de bugün de kentlisiyle,köylüsüyle farklı farklı şekillerde tesettürü benimsemiş ve başörtüsünü örtmüştür.
Başörtüsü örten Müslüman da örtmeyen Müslüman değil mi diyenleri duyar gibiyiz!
Elbette başörtüsü örtmeyen Müslüman değil demek ,İslam’ın özünü bilmemektir.
Başörtüsünü takmayanın değil karşı çıkan ve İslam’da yok diyenin durumu önem arz eder.
Başını örtmeyen kafir olmaz.
Bir insanın İslam dairesinden çıkması için Kur'ana ait bir hükmü inkar etmesi ve ben bunu kabul etmiyorum demesi yeterlidir.
Tesettür İslam’ın emrimidir?
Elbette emridir,bundan hiçbir Müslüman’ında şüphesi de yoktur zaten.
Mealler ve tefsirler ortadadır bu konuda!
“Mü'min kadınlara da bakışlarını kısmalarını ve edep yerlerini günahtan korumalarını söyle! Yine söyle ki mecburen görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Başörtülerini yakalarının üzerini kapatacak şekilde örtsünler.” (Nur, 24/31)
Başın ve gerdanın kapanması konusunda İslam’ın görüşü nettir.
Kur’an da örtünmeden bahsedilir.
Ancak bunun nasıl olacağı açıklanmamıştır.
Şekil üzerinde tartışmak İslam’ı daraltmak anlamına gelir.
Başörtüsünün nasıl olması gerektiği şeklinde ki tartışmalar ve bu konudaki dayatmalar, ısrarlar ifrattır ve zorlamadır,kasıtlıdır.
Kimisi gelenektir der çıkar işin içinden.
O da onun görüşüdür.
Kimi de çıkar bunu alır savunur.
Olabilir.
“Tabii ki inanıyorum ama bak bu hoca böyle diyor yani başörtüsü İslam da yokmuş diyor haklı bence...”diyebilir.
Mesele İslam’da başörtüsü yoktur noktasına getirilmek isteniyor aslında!
Ancak korkuluyor elbette bir anlamda!
Bunu nasıl kamufle edecekler peki?
“Efendim bakın,anneannelerimiz,ninelerimiz işte böyle örterdi de ondan yani...”
Peki o zaman biri çıkıp da bu kişilere dese ki ,dedeleriniz ve dedelerinizin babaları ne giyerdi pantolon mu,şimdi dedeleriniz şalvar giyerdi belki de ,siz neden hala şalvar giymiyorsunuz dese,Mesela yani!!!
Bugün çıkarsanız dışarıya farklı ve değişik tarzda istemediğiniz kadar değişik bağlama ve örtme biçim ile karşılaşırsınız.
İşte bu bile olması gerekendir.
Başını örten istediği gibi örter,örtmelidir de!
Mesele başörtüsüdür aslında “Türban” hedef gösterilerek!
Bugün maalesef hala kavramlar üzerinde uzlaşma sağlanamamıştır.
“Türban” cumhuriyet döneminde Fransa’dan ithal edilen bir kavramdır,bir örtme biçimidir.
Müslüman Türk Milleti tarafından hiçbir zaman tam olarak kabul görmemiştir.”Türban” a sosyetik örtünme de denmiştir.
Bugün kalkmış başörtüsüne “Türban” diyerek deli danalar gibi saldıranlar bunu bilmezler.
Bilseler de işlerine gelmez.
Mesele üzüm yemek değil aslında bağcıyı dövmektir.
Başını İslam dininin emri olduğu için örten insanlara dayatma yapılmak istenmektedir.
Yüz binlerce mağdur olan kızlarımızı düşünenler bellidir.
Türk Milleti artık eteklerindekileri dökenleri daha iyi tanımış ve kararlarını bundan sonra ona göre verecektir.
Dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan yasakları savunanlar iyi bilmelidirler ki,bu ülke Müslüman’dır ve ebediyete kadar da öyle kalacaktır.
Kızlarımızın daha da aydın olmasını istemeyenlerdir bu kafadakiler!
Bir profesör diyor ki:”Ben dersime başörtülü kızları her zaman alırdım ve 4 tane başı örtülü varken sene sonunda 1 tane kalırdı başörtülü””
İşte bari bu profü kendinize örnek alın.
Bakın adam davasını savunuyor ve aşılıyor!
O halde başörtülü bir kızımızı bırakın ikna etmeyi daha görmeyi tahammül edemiyorlarsa bu koca koca profesörlerin vay hallerine!!!
Kuran okumayı bilmeyen,Hadislere vakıf olmayan,İcma ve kıyastan bi haber insanların ortaya çıkıp ta başörtüsü konusunda alıntı fetvaları okumaları son derece gülünçtür ve de Laikliği savunanların üzerinde şık durmadığı gibi komiktir de aynı zamanda!
Başörtüsü İslam’dan önce de olan bir gerçektir.
Her İlâhî Din'de, her peygamberin tebliğinde başörtüsü vardır.
Çıkıp cesurca ben inanmıyorum demeyi de kimse engel olmamalıdır.
Medeni ve demokrat bir toplumuz.
Yani,Kur'an'ın emri bile olsa, Peygamber bile uygulasa, ben inançsız olduğumdan dolayı bunu kabul etmiyorum demek yiğitçe bir şey olur.
Artık Cehenneme mi gider Allah'ın affına mı mazhar olur onu bilemeyiz; Allah'ın bileceği şeydir.
Herkes istediği gibi düşünebilir, istediği gibi yaşayabilir ve yaşayabilmelidir de.
Ama hayır sana karışan yok,yaşa ama Üniversiteye girerken başörtünüde çıkar bi zahmet sinirlerimizi bozma demek ne kadar demokratlıktır,o da ayrı bir konu!
Yıllardır bu toplumda açığıyla,kapalısıyla,üniversitede,çarşıda ve her yerde bir arada olmadı mı bu insanlar,eğer üniversitelerde serbest bırakırsanız diye başlayan paranoyalar,şimdi mi birbirlerine yaka paça girerler diye evhamlanmak yeni mi çıktı,kimse kimsenin eteğine mi karıştı,kimse kimsenin dekoltesine mi karıştı,kimse kimsenin dövmesine,sakalına,saçına mı karıştı?
Bu ne telaş?
Eğer başını örten insanların Üniversitelerde okumasıyla Laiklik ve Cumhuriyet elden gidecekse buna kargalar bile güler.
Gitmez Laiklik merak etmeyin,sağlamdır ve ülkemizde de oturmuştur artık.
Bu insanlar Cumhuriyet var diye başlarını örtmektedirler.