Türk Siyasi Hayatının, ******'ten sonra ki en büyük lideri Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in ileri görüşlülüğü takdire şayandır.
Örnek vermek gerekirse;
Daha 1944'te... Mahkemede "Türk Birliği" tartışması yapılırken, Türkeş, mahkeme başkanı hakime şöyle diyor:
"Efendim mesela, 1917'de olduğu gibi, 1965'te veya 1990'da, Rusya'da bir ihtilal zuhur edebilir.
O zamana kadar, Türkiye, harp endüstrisi bakımından da, ilim ve irfan bakımından da ilerlemiş bulunur...
Türkiye'nin de yardımı ile esir Türk devletlerinin birliğine doğru da yönelinebilir.
işte fırsat budur."
09.11.1989' Berlin duvarı yıkılıyor, SSCB 1989 yılının sonunda fiilen yok olmaya başlıyor ve 1990 yılında esir Türk yurtları bağımsızlığına kavuşuyor.
O zamanlar bize faşist ve ırkçı diyenler sizler hayalperestsiniz koskoca SSCB'ye ne olacak diyerek Rusların çıkarlarını bizim çıkarlarımızdan üstün tutanlar bu gerçeği her zaman görmemezlikten gelmiştir. Eğer biz yönümüzü Orta Asya'ya çevirip ve ona göre politikalar izleseydik bugün ne IMF'den gelecek yardımlara muhtaç olurduk nede AB kapısında oyalanırdık.
Tarih Başbuğumuzu bir kez daha haklı çıkarmıştır.