UlkuGulu.Hareket-Forum.Net ÜLKÜGÜLÜ | UlkuGulu.com | facebook.com/UlkuGuluyuz |
|
| ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:07 | |
| Gel Buyruğu
Tanrının "gel" buyruğu tatlılıkla erince Ona doğru can kuşu nice uçmasın, nice? Ne yaşamak tasası, ne dünyanın yasası, Ne de bir kaygı kalır can yükünü derince.
Bu dirlik bir kılıçsa ölüm onun kınıdır; İkisini birlikte verirler bir verince. Ecel dedikleri şey erlerin kevseridir; Gözünü kırpmadan iç, içme çağı erince.
Bir yumunca gözünü, kaybedince özünü Çalamazsın sazını öyle inceden ince Ne güneş kalır, ne ay; ne ırmaklar akar, ne çay; Dünya`ya gelmedin say yagiz yere girince.
Bildiğin, neyse unut, Tanrı`ya kavuştun tut, Bir gün ölüm meleği seni yere serince. Su gördüğün ne varsa birer birer küçük damladır, Bir denize akıyor hepsi yerli yerince.
Bir gördüğün baştır, mezar beşiğe aştır, Ölü diriye eştir, düşün biraz derince. Atsız! Ölüm gerekmek teninde can yaşarken, Sen burada olmazsın ölüm kanat gerince...
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:07 | |
| Eski Bir Sonbahar
Sonbahardı... Seninle geçiyorduk o yoldan; Topraklardan, havadan bir hüzün taşıyordu. Bize yaklaşıyordu. Gönlümüzde yepyeni bir duygu yaşıyordu. Rüzgarların değildi bu musiki, bu hüzün; Hatırladın değil mi? Kuşlar ağlaşıyordu... Havada bir serinlik... Tatlı bir hayal gibi... Toprak nasıl meçhuldü tıpkı istikbal gibi? O gün tabiat başka bir türlü yaşıyordu. Kalbin acı, gözlerin yaşla dolmuştu senin; Yapraklar gibi yere dökülüyordu senin; O nağme mesafeyi, zaman aşıyordu. O bir beste değildi:Kuşlar ağlaşıyordu. En hazin şey muhakkak öksüz kalan ocaktır. Bu ocak hüzünlerle dolup boşalacaktır. Eski bir sonbaharı, küçük kuşları anmak Belki veda etmektir sana birkaç satırla... Yine bir sonbaharda ordan yalnız geçersen Beraber geçtiğimiz serin günü hatırla!..
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:08 | |
| Kader
Dünyada gerçi olmadı bir şeyde kârımız Ukbâda belki olsa gerek itibârımız. Ağyâr gül kopardı dikenden demet demet, Hâr oldu bağrımızda çiçek yüzlü yârımız. Yükseldi arşa neşvesi dünun, esâfilin; Toprakta gizli kaldı bizim âh ü zârımız. Baş eğmedik edâniye ikbâl ü câh için; Mâziye, ırka, sancağadır iftihârımız. Şâd olmamak olur mu, Kızıl Elma semtine Bir gün dönerse râyet-i âli-tebârımız. Hiçbir emel gönülde karâr etmiyor bugün, Ermektedir, şitâya hazin sonbahârımız. Hakanların dikilmeli Altay’da tuğları, Varsın cihanda olmayagörsün mezârımız.
(1952)
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:08 | |
| Türkçülük Bayrağı
Türk duygusu her Türkçüye en tatlı kımızdır; Türk ülküsü candan da aziz bayrağımızdır.
Bayrak ki onun gölgesi Bozkurtları toplar; Bayrak ki bütün kaybedilen yurtları toplar.
Nerden geliyor? Tanrıkut`un ordularından! Lakin bize bir beyt okuyor kutlu yarından:
Darbeyle gönüllerde yatan ülkü silinmez! Atsız yere düşmekle bu bayrak yere inmez!...
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:09 | |
| Dün Gece
Dün gece ne kadar güzeldi alem, Göklerin şanlı mehtabı vardı. Sevdanın topraktan taştığı bu dem Günah-ı aşkın da sevabı vardı.
Dağlar birbirine yaslanıyordu, Kuşlar çiçeklere sesleniyordu, Tabiat gizlice süsleniyordu, Eşyada vuslatın serabı vardı.
Gönlümü göklere açmak istedim, Dağları bağrımda koçmak istedim, Mehtabı doyası içmek istedim, Nürunda sevginin şarabı vardı.
“O”nu duydum öten kuşun sesinde, “O”nu gördüm göğün mor çehresinde, Ecza-yi hilkatin her zerresinde Mecnun’un Leyla’ya hitabı vardı.
Kainat aşk ile gelmişti dile, Bülbül şi’r okuyordu bir gonca güle Rüzgarın hıçkıran sesinde bile Sevdanın nağme-i rebabı vardı.
Bitmeyen yolların oldum yoldaşı, Dinledim uzaktan munis bir kuşu, Benimle konuştu ayın on beşi, Sandımki bana bir itabı vardı.
Gözlerim esrar-ı hüsn ile şaşkın Dolaştım pür-sükun, bi-huzur, coşkun; Gönlümde ezeli, layemut aşkın Husüf kabul etmez mehtabı vardı.
Gönlümde güneşler ve aylar battı, Yıldızlar derdime yeni dert kattı. Rüzgarlar otlara beni anlattı, Her şeyin neşve-i şebabı vardı.
Dün gece tabiat nasıl vakurdu? Allahın da nabzı aşk ile vurdu... Yollarda bir garip dolaştı, durdu, Elinde sevdanın kitabı vardı. Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:10 | |
| Hâtıralar
Bir anda uzun yıllar aşar hâtıralarla; İnsan ona derler ki yaşar hâtıralarla, Mâzideki kanlar, düşünüşler ve sadâlar İnsan denilen fertleri birbirine bağlar! Geçmişle bütün bağları çözmek ne ağırdır, Hayvanların ancak, dünü, mâzisi sağırdır.
Mâziyi unutsak bile mâzi kökümüzdür, En tatlı gülen yüz bize mâzideki yüzdür. Geçmişte yatar şanlı zaferler, nice haklar! Tuğrul Beğ'i, Alp Arslan'ı mâzi bize saklar! Mâzideki bir şanlı fasıldır Kılıç Arslan! Kâfirlere bir sor ki nasıldır Kılıç Arslan! İnsanları yüksekte tutan: Hâtıralardır! Can verdiğimiz şanlı vatan: Hâtıralardır! Bilmezsen eğer geçmişi, toprakları git, kaz; Otlarla böceklerde dünün yâdı bulunmaz, İnsansa bütü yâdı aşar hâtıralarla. İnsan ona derler ki yaşar hâtıralarla...
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:11 | |
| Kağanlığa Doğru
Çekildi mi kılıçlar Türk`ün gönlü hoşlanır Kağanlığı kurmaya Yeni baştan başlanır
Gözler ayda güneşte İlteriş Kağan başta Yazlar geçer savaşta Ötüken`de kışlanır
İçelim kımızları Yosma Gök Türk kızları Esritirken bizleri Yavuzlar yavaşlanır Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:11 | |
| Kahramanların Ölümü
(Şehit Tayyareci Kurmay Yüzbaşı KÂMİ`nin büyük hâtırasına)
Gerilir zorlu bir yay Oku fırlatmak için; Gece gökte doğar ay Yükselip batmak için. Mecnûn inler, kanını Leylâ`ya katmak için. Cilve yapar sevgili Gönül kanatmak için. Şair neden gam çeker? Şiir yaratmak için. Dağda niçin bağrılır? Feleğe çatmak için. Açılır tatlı güller Arılar tatmak için. Göğse çiçek takılır Solunca atmak için. Tanrı kızlar yaratmış Erlere satmak için. İnsan büyür beşikte Mezarda yatmak için. Ve.............................. Kahramanlar can verir Yurdu yaşatmak için...
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:11 | |
| Karanlık
Son ışık söneli nice zamandır; Rüyalar! Yeniden önüme düşün! Yardan ayrı geçen uzun yıllarda Hülyası bulunmaz bir anlık düşün.
Yayını kalbime Ayzıt asalı Başka bir eldenim, katı yasalı. Burda koskoca bir gönül masalı Kaybolur içinde bir damla yaşın.
Aşkı için verince bu kadar emek Varlıktan sıyrılıp ruh olmak gerek. Ey zaman, ey dünya! Geri gelmemek Üzere sizler de benimle koşun!..
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:12 | |
| Kardeş Kahraman Macarlar
Akıttılar yine kara toprak üstüne Kahraman Macarlar şanlı Turan kanını! Yazdılar yeniden Tarihe en şerefli, Yiğitlik Destanını!
Yurt için ölümdür, en güzeli ölümün, Ölümler yaşatır bir ırkın vahtanını. Arpad`ın Milleti elbet öldürülemez, Verse de bin canını!
Bataklık Milleti Moskof sürülerine! Gösterdi Macarlar Turanlılık şanını! Binlerce öldüler... Ölmek yenilmek değil, Yüceltmektir Şanını!
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:12 | |
| Korku
Bir lahza uzaktan seni görmem, Hasretle yanan bağrıma bir damla su oldu.
Sensiz geçerek ruhu karartan koca bir yıl, Hissiz ve hayatsız bir ölüm uykusu oldu.
Ömrümdeki en korkulu endişe ve duygu, Sensiz yaşamak korkusu oldu.
5 Mayıs 1945 Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:12 | |
| Kömen
Analım Tunga Er efsanesini; Duyalım geçmişin erkek sesini. Bürüyüp Tanrıdağ`ın çevresini Yine Gök Türk olalım, El kuralım.
Ötüken-Yış durak olsun da bize Yürüsün ordular ordan denize. Çinli baş vermese, gelmezse dize Kağanın buyruğu vardır: Vuralım.
Anlatılmaz, yüce bir erdem olan Bu akınlarda bulunmaz yorulan. Günü geldikçe de bizden sorulan Kan ve can vergisi olsun...Verelim!
Ülkü uğrunda gönüller delidir. Kişiler ülkü için ölmelidir. Tanrı’nın insana değmiş elidir Şu ölüm adlı güzel şey... Saralım.
Hiç düşündün mü niçindir yaşamak? Bir görev yapmak içindir yaşamak.
Er kişiysen görevin neyse, başar. Zevke, eğlenceye hayvan da koşar.
Görüyorsun nice hayvan yığını Ki yapar sadece hayvanlığını.
Fakat onlar bile kendince yine Tükürürler Kardeş`in itlerine.
O nasıl olmalı bir ruhu ölü, Ya da bir canlı, fakat kahpe dölü
Ki sanar durduğu yer it inidir, Oysa bir şanlı şehitler sinidir.
O fuhuş uzmanı çikletli dişi, Dişinin en kötü, en köhnemişi,
Kaplamış ruhunu çirkef yosunu, Hiç umursar mı şehit ordusunu?
Var mıdır onca tivistin ötesi? Adı üstünde: *** sosyetesi!
Yok sayıp sen de bu ruhsuz sürüyü Kılavuz yap ebedi Gök Börü’yü.
Çıkarıp Ergenekon’dan ulusu Türk`ü kılsın yine dünya ulusu.
İzleyip Gök Börü’nün gölgesini Gezelim gel o Kömen ülkesini.
Gönlümün özlemi yerdir orası, Gürler ufkunda yiğitlik borası.
Orda erdem gözükür, başkası çıkmaz alana. Kapanıktır kapılar her kovu, her bir yalana.
Orda erler: Kimi arslan, kimi pars`ın eşidir. Orda kızlar: Güneşin kendi, ayın onbeşidir.
Uğramaz ufkuna asla o yerin yüz karası; Orda yoktur ne siyaset, ne fikir maskarası.
Yaşamaz öyle bir ortamda küçüklük, kötülük; Bir alaydan daha üstün savaşır orda bölük!
Sungurun uçtuğu yerlerde barınmaz yarasa; Ve bütün dirliğin üstünde yürür sade yasa...
Bir düşün başların üstünde kağanlık tuğunu, Ruh duyar orda ölürken bile Türk olduğunu;
Ölümün zevkini bir süs gibi gönlünde taşır. Dirilerden daha çok orda şehitler dolaşır.
Bu şehit ordusu varken kuramaz kimse pusu, Yurt için kan dökülür orda denizler dolusu.
Günümüzden, düşünüp birçok asırlar geriyi Analım bin kere ölmüş o ölümsüz çeriyi:
Ebedi yiğit! Adı yok şehit!
Kefenin: Vatan... Tabutun: Cihan...
Yaşıyor ünün. Düşünüp övün,
Damarında kan Bir alev midir?
Yaşaman: Roman; Ölümün:Şiir.
Sana yok ne taş, Ne de bir mezar.
Bu hayat: Savaş! Ebedi uzar.
Eşit olduğun Şu güneş: Tuğun.
Tabutun: Vatan, Mezarın: Cihan.
Adı yok yiğit! Ebedi şehit!..
Onu anmakla görür Türk soyu gökçek Kömeni: Doludizgin yarışan Tanrıkut’un dört tümeni...
Bin asır geçse de rastlanmaz onun bir eşine, Buyruk aldım diye ok fırlatıyor evdeşine...
Bidev atlarla kılıp her yolu bir günde yarı Yıldırımlar gibi dağlardan aşan orduları...
Saygı olsun bu çelik atlıların gök tuğuna, Tuğu kaldırmış olan orduların başbuğuna.
O nasıl bir yürüyüştür, ne yiğitler katarı! Kun`u, Gök Türk`ü, Oğuz-Uygur`u, Kırgız`ı, Tatar`ı...
O batırlar ki basıp bağra kucaklar ölümü. Özgelerden sakınıp kendine saklar ölümü.
Her zaman öyle ağırdır ki yiğitlik kefesi, Kahramanlar gibi ölmek o günün felsefesi...
Onların sanki başak canları... Durmaz, biçilir... Toprağın içkisidir kanları, al al içilir.
Tarihin bir olağanüstü ve şahane işi Kür Şad`ın, Kül Tegin`in, Çağrı Beğ`in ok çekişi...
Şubat 1964 Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:13 | |
| Mutlak Seveceksin
Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş; Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş. Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş, Bir sır ki bu,ölsen bile asla açamazsın...
Anlatması imkansız olan öyle bir an ki, Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki... Bak emrediyoraldığın alemden uyan ki, Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:13 | |
| Özleyiş
Özledim... Yanıklık canıma değdi... Özledim, yıllarca daha özlerim. Hasret türkü olsa, ben onu çalsam, Kırılıp giderdi nice sazlarım...
Yatın ümitlerim, uykuya yatın! Bitin hasretlerim, tükenip bitin! Ayrılık ateşi çetinmiş, çetin; Onunla dikleşir bütün düzlerim.
Yanımda sanrım, bakarım düştür; Güldüm zannederken gözlerim yaştır. Umduğum ne varsa hepside boştur; Yinede bekliyor onu gözlerim.
Sazlar var: Durmadan gurbeti çalar; Hayal var: Gözümü, gönlümü çeler. İçimde bir bülbül şakıyıp çiler: Özledim, yıllarca daha özlerim...
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:13 | |
| Selam
Içim yine sevinçle dolup yanıyor; Sanki deniz olmuş, dalgalanıyor.
Uzak uzak ülkelerden döndüm seferden; Yaralarım ağır, fakat mestim zaferden;
Zafer,ümit kaynağının bir çeşmesidir. Zafer bir çok gönüllülerin birleşmesidir.
Gönülleri birleşenler ölse de bir gün Gök kubbede kalacaktır seslerinden ün.
Gönülleri birleşenler! Selam sizlere! Uzaklarda dertleşenler! Selam sizlere!
Selam sana hücrelerde benzi solan genç! Selam sana ey yılları heba olan genç!
İstikbalim gitti diye yaslanma sakın! İstikbalin değil, ruhun Tanrı`ya yakın!
O yalancı istikbale bir perde indir! “Gerçek yarın” unutma ki bir gün senindir!
Selam sana yavrusundan ayrılan kadın! Kimbilir sen gizli gizli nasıl ağladın!
Ne bir damla gözyaşı dök, ne yasla dövün; Sen yaşarken öksüz kalan yavrunla övün!
Gür sütünle asladığın erlik cevheri Yapacaktır onu yaman bir çeri...
Tek bir kadın değilsin sen...Sen bir ocaksın! Madem ki bir adın Atsız, katlanacaksın!
Kafkasya’da can veren bir şehidin kızı Bir çeliktir... Yüreğinde erir her sızı...
Varsin,bağrin fırkatıyle yavrunun yansın... Yansın,dayan! Çünkü sen de bir kahramansın!
Ey ekmeği alınanlar! Selam sizlere! Ey rütbesi çalinanlar! Selam sizlere!
Kardeş yahut arkadaştır diye evleri, Ocakları dağıtılan ülkü devleri!
Selam size! Üstünüzde bütün bakışlar, Bir gün olur, tarih sizi elbet alkışlar!
Ey cigeri parcalanan kahpe veremden Ne beklersin dünyadaki sahte keremden?
Ciğerlerin sönüyorken Tanrı`yı andın; Tasa etme,gerçekleşir mukaddes andın.
Hepinize sevgilerle coşkun selamlar! Şehitlerimiz bile sizi belki selamlar
Içtiginiz ıztıraplar size kımızdır Bu acılar mazimize selamımızdır.
En tatlı bir hayalimdir bu selam benim Kırk derece sıcaklıkta erirken tenim...
Çekiyoruz bunalarak fakat ne çıkar? Ulu Tanrı bir gün elbet bizi yargılar.
Bütün dünya sağırlaşsa o bizi dinler O`nun rahmet denizinde ruhlar serinler.
Ey hırçın genç,ey güzel kız!Bırakın yası... Yeter temiz gönüllerin bizi anması...
Toprak ana uyuturken koynunda bizi Yarinkiler biçicektir ektiğimizi,
Yeşermesi ektiğimiz tohumun haktır, İşte o gün ruhlarımız şad olacaktır!
Selam şanlı mazimize!Selam yarına! Selam zafer ordusunun silahlarına!
Ey geçmişin yiğitleri!Selam sizlere Ey yarının şehitleri!Selam sizlere!
Siz tarihe yazıyorken şanlı bir satır Aranızda bulunacak güleçtir;
Atsiz oglu Yagmur denen bu yagiz çeri Atilarak hepinizden daha ileri
Güldürecek babasının yanık ruhunu Ruh ve yürek sağırları anlamaz bunu
Karışınca gövdem yurdun topraklarına Ruhum uçar ırkımızın bayraklarına,
Varlığın sevgisi onlara taşır Kendisi de ay-yıldıza belki karışır
Bir gün gelip ırkımızın gürbüz erleri Adım adım dolaşırken kutlu yerleri
Vaktiyle bir Atsız varmış derlerse ne hoş Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş?
Haydi artık dinsin bütün ıztırapların Ufuklardan sanli bir gün doğacak yarın
Güzellikle sıcaklikla ve ihtişamla... Kumandasız hazır olup onu selamla!
Gönlündeki yaraların kanını dindir... Yüzde yüz Türk olduğun gün cihan senindir...
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:14 | |
| Sesleniş
Yalnızım, ne kadar aranıp dursam Baş ucumda seni bulamıyorum. Güneşten vazgeçip susuz olsam da Seninle olmadan olamıyorum.
Şu yollar bilmem ki dağ mı, ova mı? Gitsem bulur muyum kendi yuvamı? Kuş! Yolun nereye? Bizim eve mi? Sen götür, ben haber salamıyorum.
Her gece orda bir yaslanan mı var? Sessizce kirpiği ıslanan mı var? Uzaktan bana bir seslenen mi var? Ne diyor? Sesini alamıyorum.
Acaba yaşlı mı kara gözlerin? İçimde bir derin yara gözlerin... Daldı mı uzak bir yere gözlerin? Görmüyor, bilmiyor, bilemiyorum.
Günleri sayarım, geceler iner; Beklerim geceyi, yıldızlar söner; Gizli bir yaram var, durmayıp kanar; Neresi? Bulup da silemiyorum.
Ulaşsa da sana yolların ucu Varmağa yetmiyor Atsız`ın gücü. İçimde dururken bu kadar acı Hala yaşıyorum, ölemiyorum.
(25 Ağustos 1944) Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:14 | |
| Sona Doğru
Bilsin cihan ki ben bu cihanın nesindeyim: Bir ülkünün mehabetinin zirvesindeyim. Dünya denen mezellete dalsın her isteyen; Ben ırkımın şeref taşan efsanesindeyim. Herkese bir özleyişle yaşar... Ben de öylece Altaylar'ın ve Tanrıdağ'ın çevresindeyim. Merdanelikle şöyle bakıp ayrılıklara Son menzilin hüzün dolu kaşanesindeyim. Artık veda zamanına pek fazla kalmadı; Yorgun ve kimsesiz ölümün bahçesindeyim...
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:15 | |
| TOPRAK - MAZİ
Gel arkadaş, gel seninle az dertleşelim; Okuyarak hayat denen koca kitabı Gönüldeki yaraları biraz deşelim.
Gömdüm kara topraklara melekten iyi, Perilerden nazlı, güzel bir sevgiliyi. Derin derin sızıldıyor gönlümde yaram, Bana artık her saadet olmuştur haram.
Beni sardı kefen gibi mazinin tülü, Yere batsın bu toprakla bu korkunç mazi! Orda çünkü sevgilimle sevgim gömülü...
Hey arkadaş! Sözünü bil, hem kendine gel, Bahtiyarlıklara olmaz ölümler engel. Bir sevgili kızı senden aldıysa toprak Buna katlan, toprak için çünkü bu bir hak! Hem yaratan, hem büyüten topraktır bizi, Üzerinde işitiriz ilk ninnimizi; Fışkırttığı serin sular bize can verir! Ormanları gönlümüze heyecan verir.
Hey arkadaş! Sende insaf duygusu yok mu? Sana her şey veren, seni büyüten toprak Senden bir tek kız aldıysa acaba çok mu?
Doğup ölmek... Millet için bunlar bir hızdır. Toprak bizim beşiğimiz, mezarımızdır. Toprak bizim anamızdır... İnsan yasına Kapılarak nasıl söver öz anasına?
Hakikat ne şu göklerin derinliğinde, Ne suların şairane serinliğinde... Aristo'nun mantığında zerresi yoktur, Pisagor' da, Eflâtun' da nebzesi yoktur. Mefkûreler âleminde olunca kıtlık Kafaların içerisinde başlar çıfıtlık; Bir budala “zulüm yeter” diye haykırır, Bir it çıkar, “proleter” diye haykırır! Bir hayvanda hâkim olur cinsî heyecan, Froyd denen Yahudi'ye gider, verir can... Kimi kördür... Kendisine büyük gelir pek Lenin denen o maskara vatansız ***... O ne felsefenin, ne de dinin hiçinde, O, toprağın asırlardan beri içinde... Hakikati bulmak için onu eşmeli, Yükselmekten bir şey çıkmaz, derinleşmeli. Göğe doğru yükselenler bir gün yorulur, Derinleşen, hakikati toprakta bulur. Şu ne başı, ne de sonu olmayan toprak Gömdüğümüz vücutlardan gıda alarak Bize hayat, bize tarih, mazi yaratır. Mazi köhne kitap değil şanlı bir satır...
Mazi ırkın yarattığı coşkun bir seldir, Mazi bizim alnımızı göğe yükseltir, Geçmişlerin gecesinden ışık alırız.
Bir düşünsen mazideki olan işleri Hâdisâtın büyüklüğü seni şaşırtır. İstersen gel yâd edelim o geçmişleri...
Kaynar elbet damarında hâlis Türk kanın, Damarında çünkü kanı var “Atillâ” nın, Avrupa'nın her ırkından toplanan ordu Onu Galya ovasında zorla durdurdu.
İradesi yenilmeden sinirle ete Vatan için karısını bırakan “Mete”, Yasa için kardeşini öldüren “Çengiz”, Yer yüzünde bırakmadan küçücük bir iz Geçip giden milyonlarca adsız kahraman, Ki her biri bugün bize vermededir şan, Bu erlerin cisimleri toprakta kaldı, Ve adları tarihte bir şanlı yer aldı... Hangisini hangisinden üstün tutmalı? Her birisi bu toprağın, bu ırkın malı... “Tonyukuk” un gizlenmiştir dehâ kanında, Bismark onun at uşağı olmaz yanında... “Alp Arslan”la “Kılıç Aslan” şanlı bir fasıl, Avrupa'yı rezil eden “Yıldırım”... Nasıl? Düşünsene ne biçim bir kahraman erdir Ankara'da Yıldırım'ı eriten “Demir”... Bu kadar mı? Bu saydığım ancak birkaçı Katerinle neler yaptı acap “Baltacı”? Anafarta cephesinde kim durdu en son? İlk dayağı kimden yedi kuduz Napolyon?
Sevdiğin kız şu toprağa eğer girdiyse, Sen toprağı eskisinden fazla benimse. Bil ki toprak ebediyen senin olmuştur...
Bu dünyada bizim bir genç kızı sevmemiz Filhakika gayet doğru, hem de çok temiz Bir gayedir... Fakat bunun hududu dardır... Sevgiliden sevgili bir mefkûre vardır. Bir kız solar, yahut senin tükenir aşkın; İnsan kalmaz uzun zaman neşeli, taşkın... Ya mefkûre? Ebediyet onunla birdir, Kişi oğlu müebbeden ona esirdir.
En mukaddes var’a böyle söversen, Toprak ejder, mazi kanlı bir gece dersen, İleriye bakamazsın, gözün kamaşır. İstikbali kucağında bu mazi taşır... Arkasında olmasaydı şanlı bir mazi Bu milletten çıkar mıydı bir büyük Gazi? Kara toprak yine bizden gıda almasa Kalır mıydı aramızda bir töre, yasa? Mazi bizim atamızdır, toprak anamız. Biri bizi yetiştirir, biri verir hız. Bu toprağa nasıl dersin kara bir ölü Ki bağrında bütün şanlı ecdat gömülü. Yabancılar bir gün yine akın ederse, Ve zaferi kendisine yakın ederse Sevgilimi aldı diye bu kara toprak Tarihin ün meydanından uzak kalarak O toprağın uğruna sen can vermez misin?
Bu maziyle bu toprağa küfürden sakın, Kendine gel, iradeni üstüne takın! Savaşları, töreleri, yasalarıyla, Zaferleri, bozgunları, tasalarıyla Mazi ırkın yarattığı bir şaheserdir...
Hey arkadaş! Sapıtmışsın, doğru yola gir; Hakkı neyse ver maziyle kara toprağın... Onlar değil efsaneyle cansız bir yığın!
Bu ikisi ebediyen kutlanacaktır... Ve bunları inkâr eden, bil ki, alçaktır... | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:15 | |
| Türk Kızı
Pınar başına geldi Bir elinde güğümü; Çattı yay kaşlarını Görünce güldüğümü, Bağlamıştı gönlümü Saçlarının düğümü. Bilmiyordum bu örgü Acaba bir büğü mü?
Sordum: Nerdedir yerin? Nedir senin değerin? Yedi kıral vurulmuş, Ne bu ceylan gözlerin? Hangisine varırsın Bu yedi ünlü erin? Şöyle dedi bakarak Göklere derin derin:
Kıralların taçları Beni bağlar büğü mü? Orduları açamaz Gönlümdeki düğümü. Saraylarda süremem Dağlarda sürdüğümü. Bin cihana değişmem Şu öksüz Türklüğümü...
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:16 | |
| Türkistan İhtilalcilerinin Türküsü
Ey, Türkistan, şanlı ülke, güzel anayurt! Bir gün gelir kaldırırız yine bayrağı; İçimizden elbet çıkar yeni bir Bozkurt, Yabancıdan geri alır kutlu toprağı...
Küçük kuşlar bize hergün şöylece çiler: Ey ölümle el sıkışan ihtilalciler! Size der ki gökten inen kutsi elçiler! Siz buldunuz ebediyet denen kaynağı...
Biz, mezarsız ölüp giden genç atsızlarız; Yaramızı suyla yıkar, otla sararız; Kimsemiz yok, fakat gönüllerde biz varız, Bize şefkat sunmaz hiçbir kadın dudağı...
Bak Timur’un, Gültekin’in ruhu ne diyor: Şanlı günler şimdi efsane diyor, *** canlı rus vatanını soyuyor, yiyor, Ey, büyük Türk haydi artık kaldır sancağı!
Mazideki zaferlerden kalmadı bir iz; Döktüğünüz kanlar oldu bir deniz... Birgün elbet yeni baştan birleştiririz: Türkmen, Kırgız, Uygur, Başkurt, Özbek, Kazağı.
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:17 | |
| Yakarış - I
Anlamayız hayatı felsefeyle, ilimle; Hayat çelik ellerle atılan zar olmalı. Rahat yatakta ölmek acep olmaz mı çile? Kanlı sınır boyları bize mezar olmalı.
Aşık nasıl bulursa iç açan bir serin su Sevdiği bir güzelin som yalaz dudağında, Sönecektir bizim de gönlümüzün tamusu Tanrıların gezdiği yüce Tanrı Dağında.
Tanrı Dağı! Tanrılar, tanrılaşanlar Dağı! Orda on üç asırdır bizi bir gözleyen var. Savaş türküleriyle aylı kızıl bayrağı, Kefensiz ölülerin ruhunu özleyen var.
Ulu Tanrı! Kür Şad`ın yenilmeyen ruhunu Yüce Tanrı Dağında biraz daha barındır! Geleceğiz yakında! Yarın bütün oralar Demir bileklerdeki çelik kılıçlarındır.
Tasa mıdır yakarsa bir kurşun kalbimizi? Ne çıkar süngülerle delinirse bağrımız? Bu kurşunlar, süngüler öldüremezler bizi, Belki diner onlarla ezeli kalp ağrımız.
Gözümüzde bir hasret parlayarak düşünce, Toprak ana elbette bize açar kolunu. Onun kadar düşünmez bizi hiçbir düşünce, Kendi koynunda saklar can veren her oğlunu.
Yurt ve şeref uğrunda sen seril de toprağa Varsın hiçbir dudakta anılmasın er adın! Kan sızarak göğsünden huzuruna varınca Iztırabı dinecek belki o gün Kür Şad’ın.
Gam mı ceylan gözlüler bizlere yar olmasa? Yeter ki kılıçlarla süngüler yar olmalı, Rahat yatakta ölmek sanki değil mi tasa? Savaş ve er meydanı bize mezar olmalı.
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:17 | |
| Yakarış - II
Bir gün olur, elbette eski beğler dirilir; Yine kılıç kuşanır tarihteki paşalar. Yine şanlar alınıp nice canlar verilir, Yiğit akınımızdan yine dünya şaşalar.
“Türk tarihi” denen kahramanlık şiirini Yeniden yazmak için harcayacağın kandır. Mısraların içinde en güzel ve derini Batıda “Niğbolu””, doğuda “Çaldıran”dır.
Yine batılıların üçüncü Kosova’da Topraklara sereriz, bir değil, birkaçını. Çekilince kılıçlar yeniden Haçova’da Param parça ederiz Cermenliğin haçını.
Yine ufka açılır şanlı korsanlarımız, Bir Türk gölü yaparlar Akdeniz’in içini. Acı acı gülerek bu gün susanlarımız. Yarın rezil ederler Romalı’nın piçini.
Genç Fatih’in ordusu yine tekbir alınca Söndürürüz kafirin Meryem Ana mumunu. Haritadan sileriz Tuna’ya at salınca Ulah’ını, Sırb’ını, Bulgar’ını, Rum’unu.
Gövdesini elbette döndürürüz kalbura Bir geçerse Moskof’un elimize yakası. Çanakkale önünde yine kopar bir bora Süngümüzle bozulur İngiliz’in cakası...
Yiğit Harbiyeliler! Öğrenin dersinizi: Kahraman göz kırpmadan düşmana saldırandır. Vazifeniz: Kanije, Silistire, Pilevne, Niğbolu, Kosova, Malazgirt, Çaldıran’dır.
Yarın Yavuz dirilip bize buyruk verince Kızgın kum çöllerini yeni baştan aşarız. Kanlarımız sebildir; akıtarak hepsini Belirsiz mezarlarda anılmadan yaşarız...
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:17 | |
| Yalnızlık
Yine akımda bugün sen varsın, Yine derdinle hayalim hasta. Bürüsün kalbimi derdin sarsın; Bir ümit var bu tükenmez yasta.
Bir yaram var! Ona merhem vurman, Bir hayaldir ki gönülden taşıyor. Ayırırken bizi yollar ve zaman, Sana kalbim daha çok yaklaşıyor.
Nerde bilmem o geçen günlerimiz? Artık onlar yeniden gelmeyecek. Nerde kırlar, uzayan yol ve deniz, O öten kuş, o güzel pembe çiçek?
Göklerin ziyneti mes’ut kuşlar Ötüşürlerdi yağarken yağmur. Şimdi onlarda melul olmuşlar, Çünkü artık ne ışık var, ne de nur.
Dinledik rüzgarı sessiz sesssiz Okuyorken bize bir gamlı kitap. Suya çizmişti gümüşten bir iz, Yükselirken gece dağdan mehtap.
Şimdi hülyaya gömülmüş ölüyüm; Ne gelen var, ne giden var, ne soran. Iztırap yaylasıyım gam çölüyüm; Esiyor sadece gönlümde boran.
Bir hayal alemi ardında; uzak, Sisli iklimlere sürdüm, gittim. Varlığım burda sönüp kaybolacak... Belki ben şimdiden öldüm... Bittim...
25 Ekim 1944 Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:18 | |
| Yarının Türküsü
Arkadaşlar, haydi artık saflar dizilsin! Uzak, yakın ufuklardan koşup gelerek Belde çelik kılıç, içte çelikten yürek Taşıyanlar saflardaki yerini bilsin!
Bir çığ gibi yürüyelim gözler ilerde; Keder, elem her ne varsa geride kalsın! Tehlikeler duman gibi tüterken yerde Arkadaki her düşünce sönüp ufalsın.
Kahramanlar yürük gider ölüme karşı, Bir sevgili gibi onu basar bağrına! Bak, uzaktan çalınıyor bir zafer marşı, Yürüyelim şu doğmakta olan yarına...
Sen ne kadar güzel şeysin, ey şanlı ölüm! Bizim bütün talihimiz sende saklıdır. Ey dünyada her yiğite nişanlı ölüm, Zevki sende arayanlar elbet haklıdır.
Köprüköy'den, Pilevne'den gelen ses nedir? Çanakkale şehitleri dirildiler mi? Çocuklarda yeni doğan bu heves nedir? Kocamışlar bir sır için gençlik diler mi?
Saflarımız seylerse de yine ileri!.. Düşenlerin kanlarından doğar bir şafak! Haydi sarssın yeri, göğü cenk türküleri; Kanımızla burda yarın güller açacak.
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | SançaR_03 Eke Kurt
Mesaj Sayısı : 397 Doğum Tarihi : 11/09/94 Yaş : 30 Nerden : Memleket:Afyon-EMİRDAĞ İkamet:Eskişehir İş-Meslek : Talebe (: İsim : Eren Enver Kayıt tarihi : 06/02/09
| Konu: Geri: ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ Perş. 27 Ağus. 2009 - 6:18 | |
| Yolların Sonu
Bugün yollanıyorken bir gurbete yeniden Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize. Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden İtler bile gülecek kimsesizliğimize.
Gidiyorum: Gönlümde acısı yanıkların... Ordularla yenilmez bir gayiz var kanımda. Dün benimle birlikte gelen tanıdıkların Yalnız bir hatırası kaldı artık yanımda.
Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz; Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağı`na. Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin Degişilir topu da bir sokak kaltağına.
İster düşün... Kendini ister hayale kaptır... Uzar, uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların. Bakarsın aldanmışşın, gördüğün bir seraptır Sevimli bir hayale açılırken kolların.
Ey doğunun alnımı serinleten rüzgarı! Ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay! Arzularim bir oktur, aşar ulu dağları, Düştüğü yer uzakta dilek adlı bir saray.
O sarayda bulunca Tanrı`laşan erleri Artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek. Hepsi sussa da "Kür Şad" uzatarak elini: "Hoş geldin oğlu ATSIZ, kutlu olsun" diyecek.
Hüseyin Nihal Atsız | |
| | | | ATSIZ ATANIN ŞİİRLERİ | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|