*MİLLET OLMANIN BEŞ (5) ÖNEMLİ ŞARTI* Dünya camiasında uygar millet olmanın 5 şartı vardır.
*1. – Onların ilki ve en önemlisi*: Anadilidir.
*2. - İkinci önemli şart*: Dindir. Biz Tatarlar için Yüce İslam dinidir.
*3 - Üçüncü önemli şart*: Milli Tarihtir. Tarih, Milli şuurun (Bilincin)
doğmasını sağlar.
*4. - Dördüncü önemli şart*: Kendi maddi ihtiyaçlarını karşılayan ekonomi
(iktisat).
*5. - Beşinci önemli şart*: Bir milletin tarih boyunca yaşamakta olduğu
topraktır (territori).
Bu beş şartı kapsayan millet yasal kurallara dayanarak bağımsız
devlet kurar. İşte böylece, 5 şartı da kapsayan devlet normal şartlarda
yaşama varolma hakkına sahip olur. Konumuz olan Tatar halkı da, sözü geçen 5
şarta bağlı olarak kendi çağına uygun bir devlet kurmuştu. Fakat, teessüfe
karşı, 5. yüzyılda kurulan devletimiz 9. yüzyılda dış güçlerin baskısına
hedef olsa da, kendi milli imkanlarını seferber etmek suretiyle
bağımsızlığını koruma başarısına ulaştı.
Bundan sonra Atalarımız, 9. yüzyılın başında Volga (İdil)-Ural bölgesinde
bağımsız Volga Bulgar (İdil Bolgar) devletini kurdular.
Volga (İdil) ırmağının gemi trafiği için elverişli oluşu, dünya
çapında ticarete sahne oldu ve çağına göre yüksek uygarlık derecesine
ulaştı. Bu devlet, Rusların ataları Doğu Slav kabilelerin saldırısına hedef
oldu. Lakin, Bolgar Türkleri, bu saldırıları püskürtme yeteneğine sahip
olduklarından, bağımsızlıklarını tekrar koruyabildiler. Volga Bolgarları,
10. asrın başında kendi istekleri ile İslam dinini kabul ettiler ve uygar
İslam'ın etkisi altında daha da güçlendiler ve komşularından daha da üstün
hale geldiler, ama 13. yüzyılda Cengiz'in torunu Batu Han'ın komutası
altındaki Moğol güçlerine yenik düştüler. Böylece, İdil-Ural bölgesinde
Türk-Moğol Altın Ordu İmparatorluğu kuruldu. Bu İmparatorluk, 250 yıl hüküm
sürdü ve yine Türk-Moğol kökenli Aksak Timur'un (Timurlenk'in) saldırısına
uğradı ve böylece güç kazanmayı başaran Rus barbarlarının acı istilasına
1552 yılında uğramaktan kurtulamadı. Bunun akabinde 1552'den 1992 yılına dek
440 yıllık Rus esareti devam etti.
Kısacası, Tatarlar, 5. yüzyılda Hun Devleti, 8. asırda Bolgar
(Bulgar) Hanlığı, 13. asırda Altın Ordu İmparatorluğunu kurmak sureti ile
dünya tarihinde ve dünya coğrafyasında önemli rol oynamayı başardılar.
15. yüzyılda kurulan Kazan Hanlığı, 115 yıl yaşayabildi.
Korkunç İvan, 1552 yılında Kazan'ı istila ederek, insanlık tarihinin en
barbar ve en vahşi olayların meydana gelmesine neden oldu.
1991 yılından bugüne dek geçen 14 yıllık dönemde, Sovyet
İmparatorluğu çökmüş olmasına rağmen, onun varisi Rusya Federasyonu
yöneticileri, geleneksel Rus şovenizmine ve Rus sömürgeciğine dayanarak,
İmparatorluktan kurtulamayan İdil-Ural ve Kuzey Kafkasya ülkelerinde,
yazımızın başında dile getirilen millet olmanın 5 şartı uyarınca asimilasyon
ve jenosit (soykırımı) cinayeti uyguladılar. Bu satırları yazdığım sırada,
Tataristan'da anadili, milli tarih ve ekonomi alanlarında, Çeçenistan'da
beşeri (insani) soykırımı cinayetleri işlenmektedir.
Dünya kamu oyunu uyanık olmaya, ve B.M. Teşkilatı, UNESCO,
PENCLUB ve İnsan Hakları Komitesi kanalı ile Rusya Federasyonu'na müdahale
etmeye çağırıyorum.
Sevgili okurlarım, saygı değer dünya basını, Tatarları
asimilasyondan, Çeçenleri soykırımından kurtarmaya yönelik yazılar
yazın! *Sizlerden
yardım bekliyoruz*. Tatarları ekonomi ve anadili konusunda asimilasyon etmek
de bir nevi soykırımıdır! Zira Çin filosofu Konfuçius, bir milleti yok etmek
için önce dilini kesin (anadilinden yoksun bırakın) diye buyurmuştu. Bundan
da güçlü ve acı cinayet olamaz.