Aydın Ülkü Ocakları'ndan Basın Açıklaması
12 Aralık 2009, Cumartesi
Mardin Nusaybin’de bir erimizin şehadeti ile şehir eşkıyalarının yaktığı otobüste yaralanan lise öğrencisi genç kızımızın vefatının ardından, Reşadiye’deki acı kayıplarımızla birlikte yaşanan olaylar son derece vahim ve kaygı veren bir hal almıştır.
Tokat’ın Reşadiye ilçesinin kırsalında asayiş görevi esnasında Mehmetçiklerimize yönelik kanlı saldırıyı nefretle ve lanetle karşılıyorum. Bu hunhar saldırıda yedi askerimizin şehit olması ve üç askerimizin yaralanması milletimizi derinden üzmüştür.En zor şartlar altında huzur ve güvenliği sağlamak için görev yapan aziz şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, yakınlarına ve silah arkadaşlarına başsağlığı, yaralılarımıza ise acil şifalar diliyorum.
Ülkücü Hareket , milli meselelere yönelik yüksek hassasiyetleri ve stratejik öngörüleri ile önümüzdeki sürecin bütün vahametini görmüş ve özetle;
· "Demokratik açılım" ambalajı içinde, pazarlanmaya çalışılan ayrıştırma ve bölünme projesinin teslimiyet sürecinin yeni bir aşaması olduğunu,
· Girilen yolun, PKK'nın stratejisine uygun olarak etnik bölücülüğe siyasi ve hukuki meşruiyet kazandıracağını,
· Bu gidişatın Türkiye Cumhuriyeti'nin milli devlet niteliğini ve üniter siyasi yapısını tasfiye sürecini başlatacağını,
· Farklılıkların körüklenmesinin ülkemizi kutuplaşmalara ve hatta şahit olduğunuz gibi çatışmalara sürükleyeceğini,
· Tahribatın bu hızla ilerlemesi halinde kapanması mümkün olmayan derin toplumsal yaraların açılacağını,
· Sürdürülen tahriklerin, devlet ve millet yapımızı yeni bir şekle sokmak için yürütülen “siyasi ve toplumsal yıkım projesi”nin ileri bir aşaması olduğunu,
· Milli hassasiyetlere sahip çıkmanın, milli birliğimizi, kardeşliğimizi, bağımsızlığımızı ve tarihimizi savunmanın çağdışı ve ilkel bir tavır olarak mahkûm edilmek istendiğini,
· Tahribatın sürmesi halinde bin yıllık kardeşliğin oluşturduğu milli birlik ve bütünlüğün onarılamayacak kadar zedeleneceği “yol ayrımına” gelineceğini,
· “Demokrasi açılımı”, “kardeşlik ve huzur açılımı” ve “milli birlik açılımı” gibi sürekli tazelenen makyajların gerçekleri kamuoyundan saklamaya yetmeyeceğini,
· “Süslü ambalajlar içinde sunulmaya çalışılan zehir şişesinin bir kez açılması halinde” aziz millet varlığının ve birliğinin devamı mümkün olmayacağını,
· Toplumu ayrışmaya razı etmek için hiçbir vicdani sorumluluk taşımaksızın şehadet ve anaların gözyaşları dahil yapılan istismarların er geç ortaya çıkacağını açıklamıştık.
Hatırlayacağınız gibi, zemin hazırlayıcılar o tarihte etrafına topladığı “oniki kötü adam” refakatinde “PKK açılımı”nda Polis Akademisi zeminini kullanmaktan çekinmemişti.
Aradan geçen dört aydan sonra, açılım ortaklarının saldırı hedefinin polis karakolları olması tam bir zihniyet iflasının ilanı olmuştur.
Ve çok şükür Gazi mahallesindeki olaylara müdahale eden Çevik Kuvvet Polisi açılım sürecine gereken dersi vermiştir.
Kahraman polislerimiz, üzerilerindeki siyasi baskıları yırtıp atarak hep bir ağızdan “şehitler ölmez vatan bölünmez', 'Ne mutlu Türküm diyene', 'Akan kan bayrak için' sloganları”nı atmışlardır.
Teşkilatlarının başındakilere gereken uyarıyı yapmışlardır, hak ettiği karşılığı vermişlerdir.
Canla başla çalışan, asayişi sağlamaya gayret eden , şehide ve bayrağa sahip çıkan Emniyet Teşkilatını kutluyorum, hepsiyle iftihar ediyorum.
Türk milleti eşsiz sağduyusu ve metaneti ile yaşadığı ağır istismara ve tahriklere karşı sükunetini bugüne kadar korumasını bilmiştir.
Yaşanan bölünme tartışmaları, sınır tanımayan tehdit, bölücü saldırılar, devlete ve millete yönelik meydan okumalar toplumda çok tehlikeli bir gerilim ortamını karşımıza çıkartmıştır.
Gelin girdiğiniz yanlış yoldan bir an önce dönün.
Daha fazla tahribata neden olmadan başlattığınız sözde açılımı terk edin.
Önce son terörist teslim oluncaya, son terör silahı ele geçinceye kadar PKK ile her şart ve ortamda mücadele edin.
Teröristin elindeki mayınları, bombaları ve silahları susturmadan insanımıza refah, huzur ve barışın gelemeyeceğini kabul edin, gereğini yapın.
Ve bu amaçla, hangi sınırı geçecekseniz, hangi ülkeye girecekseniz ve nereye kadar ulaşacaksanız ulaşın ve sonuna kadar mücadele edin. Terörün kökünü mutlaka kazıyın.
Ülkücü Hareket, aziz milletimiz de böylesi bir girişimin sonuna kadar arkasında olacak ve her desteği mutlaka verecektir.
Ülkücü Hareket, yüreği Türk milleti için atan, kutlu vatan sevgisi ile çarpan, aziz şehitlerimizle sızlayan Türkiye’mizin tamamını, köken, mezhep, yöre ayrımı yapmaksızın kucaklamaktadır.
Bayrağa, vatana, kardeşliğe ve şehadete sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Bilinmelidir ki, Ülkücü Hareket bedeli kanla ödenerek kurulmuş olan Cumhuriyetimizin, onun kurumlarının, binlerce yılda oluşmuş Türk milletinin, gece demeden gündüz demeden üreten isimsiz kahramanlarının ve müesseslerinin haklarını korumaya ve kollamaya her zaman ve her ortamda hazır ve kararlıdır.
Türk Milleti Güçlü Türk Ordusu İle , Yürekli Türk Polisi daima iftihar etmiş ve edecektir.
Emniyet Kuvvetlerimize güvenimiz tamdır.
Ne Mutlu Türküm Diyene
Burak PEHLİVAN
Aydın Ülkü Ocakları İl Başkanı