Çanakkale Zaferi'nin 95. Yıldönümü
18 Mart 2010, Perşembe
Çanakkale Zaferi; yalnızca Türk tarihi açısından değil dünya tarihi için de bir dönüm noktasıdır. Kahramanlık ve fedakârlığın doruk noktasına ulaşarak, Viyana önlerinden Anadolu'ya doğru sürekli gerileyen Türk milletinin onur mücadelesidir. Her şeyden önemlisi bu zafer, Kurtuluş Savaşı ateşinin yüreklerde yakılıp, milletçe yeniden doğuşun başlangıcı olmuştur.
Çanakkale zaferi, vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk milletinin neleri başarabileceğinin en güzel kanıtıdır.
Batılı sömürgeci devletlerin ‘hasta adam’ olarak nitelendirdiği ve büyük bir hevesle yok olmasını beklediği Türk Milleti, Çanakkale Zaferi ile birlikte Türk’ün azmini, kararlılığını ve inancını tüm dünyaya bir kez daha ispatlamıştır. Ve bu zafer: Türk’ün bu hasletlerini bütün dünyaya gösterecek zaferler dizisinin başlangıcı olmuştur.
18 Mart 1915’te, tarihin sayfalarına, Türk milletinin yeni bir kahramanlık destanı daha yazılmıştır. Bu zafer, tarihin sayfalarına kahramanlık destanı olarak geçerken, Mustafa Kemal ismini de Türk tarihine armağan etmiştir. Gazi Mustafa Kemal ******’ün askeri dehasını tüm dünyaya duyuran Çanakkale Zaferi, Türk Milleti’nin bağımsızlık mücadelesindeki önderini çok önceden işaret etmiştir.
Türk milleti, devrin en modern silahlarıyla donanmış ordularına karşı elindeki imkânlarla şanlı bir mücadele vermiş ve bu mücadele sonucunda çok büyük bir zafer kazanmıştır. Elde edilen bu zaferle de, inancın ve vatan sevgisinin varlığı halinde en büyük orduların dahi dize getirilebileceğini tüm dünyaya kanıtlamıştır.
Bu eşsiz zafer; bizlere ecdadımızın büyük bir başarısı olarak haklı bir gurur yaşatırken, Türkiye ve Türk milletine düşmanlığı terk etmeyen düşmanlarımız için ders çıkarılması gereken başarısız bir deneme olarak değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmeleri sonucunda çok daha sinsi ve hain planlar yapılarak ülkemizi parçalamanın yeni yollarını aranmaktadır. Milletimizin arasına nifak tohumları ekerek bölmeye ve yok etmeye çalışan bu zihniyet, dün uyguladığı yöntemi bugün değiştirmiş ve ülkemizi önce zihnen daha sonra da fiilen işgal etmenin yeni yollarını denemektedir. Milletimizin ortak değerleri yok edilmeye çalışılırken aynı zamanda, her zeminde ayrıştırılmaya çalışılan, kutuplaşmış ve gerilim neticesinde uzaklaşmış bir toplum meydana getirme gayreti sürdürülmektedir. Bugün ülkemizde insanlar, etnik gruplara ayrılmakta, Türklük tartışmaya açılmakta, şehitlik makamı dahi sorgulanmaktadır. İşte böylesi bir dönemde millet olarak Çanakkale Zaferi’ndeki ruha ve imana çok daha fazla ihtiyaç duymaktayız. Türk milleti, bu zor ve tehlikeli süreci birliğini ve beraberliğini muhafaza ederek aşacak, 95 yıl önce olduğu gibi dünyaya, yıkılmayacağını ve parçalanmayacağını duruşuyla haykıracaktır.
Milletimizin her türlü tehditten uzak, hür ve bütün bir şekilde kalkınmaya, gelişmeye başlaması; tarihin kendine atfettiği sorumluluğu alıp milletler arenasında hak ettiği lider konuma ulaşması; “lider ülke Türkiye” ülküsüne güvenle varabilmesi için Çanakkale ruhunu bünyesine yerleştirmesi ve bir daha kaybetmemesi gerekmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle; 18 Mart Şehitler Günü vesilesiyle başta Ulu Önder Mustafa Kemal ****** ve silah arkadaşları olmak üzere, asil kanlarını bu topraklara akıtarak Hakk’a yürüyen aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.
ÜLKÜ OCAKLARI..