TRT 6, NAZIM HİKMETOF, ERGENEKON

Konu: TRT 6, NAZIM HİKMETOF, ERGENEKON Çarş. 11 Mart 2009 - 10:30

TRT 6, NAZIM HİKMETOF, ERGENEKON

TRT 6’nın kurulması, Nazım Hikmet’e iade-i itibar ve Ergenekon soruşturmaları… Bu gelişmelerin hepsi çok önemli ve üzerinde durulması gereken meseleler. Fakat ne yazık ki Ergenekon gözaltıları diğer gündem maddelerini gizlemeye yetiyor. Şimdi bu konularla ilgili görüşlerimizi sırayla açıklamaya çalışalım.

TRT 6 VE KÜRTÇE YAYIN

TRT 6 adı altında Kürtçe yayın yapan bir televizyon kuruldu. Devlet eliyle varlığı bile meçhul (bize göre olmayan) bir dille yayın yapılmaya başlandı. Hükümetin bu siyaseti neye katkı sağlayacak merak ediyoruz ve soruyoruz:

TRT 6 kuruldu diye Kürt boyundan olan vatandaşlarımız sabah akşam onu mu seyredecekler?

O kanalda vatan-millet şuuruna dair yayınlar yapılacak da o insanlar bilinçlenmiş mi olacak?

O kanal sayesinde dağa çıkanların sayısında azalma mı olacak?

Türkiye Cumhuriyeti’ni yöneten (yönetmekten aciz olan) sizlerin terörü bitirme çözümünüz bu mudur?

Bu kanala milletin nazarında geçmiş zamanlarda bölücülükten hüküm giymiş insanları doldurmakla ne yaptığınızı sanıyorsunuz?

Biz Türkçe bilmeyen, Kürtçe konuşan vatandaşlarımıza Türkçe öğretseydik daha iyi olmaz mıydı? Kürtçe yayın yapan bir kanalla onları dışlamış olmuyor muyuz? Farklı dilde konuşan insanlar arasında birlik sağlanabilir mi? Dilde birlik varken bunu ikiliğe çıkarmakla bölücülük yapmış olmuyor musunuz?

Hükümet olarak Kürtçe konuşan vatandaşlarımızın çokça yaşadığı bölgelere öğretmen atarken öğretmenlere Kürtçe bilme şartı koşmayacağınızın garantisi var mı?

Kürtçe yayın yapan kanal açma fikri hanginizden çıktı? Yoksa dışarıdan birileri mi kulağınıza fısıldadı?

Şimdi de üniversitelere Kürt Dili ve Edebiyatı bölümü açmak için YÖK harekete geçmiş. Siz kendinizde misiniz? Bütün bunlar şaka mı? Kürt dili mi var ki edebiyatı olacak? Kürtçe diye bir dil olduğu iddiasını ilk olarak yabancıların attığını bilmiyor musunuz? Bu tezgâha ortak olurken yarın bir gün millet huzurunda yargılanacağınızın farkında değil misiniz? Bütün bu yaptıklarınızın hesabını nasıl vereceksiniz? Türk milletinin gözünün içine baka baka ihanete ortak olurken hiç vicdanınız sızlamıyor mu?

300’den fazla milletvekilisiniz. Aranızda bir taneniz de yok mu “Ben bu ihanete ortak olamam.” diyen? Hepiniz başkanınızın kulu, kölesi mi oldunuz? Sizleri kendisine hizmet edin diye seçti bu millet. Siz kime hizmet ediyorsunuz?

Allah aşkına… Şu 300’den fazla milletvekili… Sizlere soruyorum: Kendinizi adamdan sayıyor musunuz? Bu kadar milletvekili içerisinde Kürtçe yayına karşı çıkan bir sürü milletvekili olduğunu düşünüyorum. Niye sesiniz çıkmıyor? Sesiniz çıkmadığı zaman ihanete ortak oluyorsunuz. İhanet ettiğiniz milletin oyuyla karnınızı doyurduğunuzu bilmiyor musunuz? Gece yastığa başınızı koyduğunuzda içiniz rahat bir şekilde uyuyabiliyor musunuz?

NAZIM HAYRANLIĞI

Yoldaş Nazım kimmiş, hatırlayalım.

Moskova’ya kaçıp, “Beni Stalin yarattı.” diyen; oradaki radyolardan Türkiye’ye hakaretler yağdıran; bir şiirinde ******’ten “Burjuva Kemal” diye bahseden; Varşova’dayken yanına gelen oğlu ve eşinin yüzüne bile bakmayan; bilmem kaçıncı karısı Vera’yı haftada bir defa da eski kocasına gönderen; Kore’ye savaş için giden askerlerimize “Teslim ol Ahmet/Ya def olup gideceksiniz/Ya denize dökecekler sizi/Teslim ol Türk halkı adına!..” diyebilen; 19 yaşından beri yalnızca kalbi ve kafasıyla değil geçmişiyle de Sovyetler Birliği’ne bağlı olduğunu söyleyen bir vatandaşımızdır(!).

Yahu AKP’liler! Sizin, özellikle başkanınızın eşinin, Nazım Hikmetof’a bu kadar hayran olduğunuzu bilmiyorduk. Meğer dindar görünümlerinizin altında ne komünist duygular gizliymiş. Biz; bu vatan komünizm belasına uğramasın diye şehitler verirken, sizleri tarafsız bir şekilde evlerinizde oturuyorsunuz sanıyorduk. Meğer gizliden gizliye sola meyilliymişsiniz.

Nazım Hikmetof; ne iyi bir şairdir, ne iyi bir vatandaştır, ne iyi bir babadır, ne de iyi bir vatanseverdir… Nazım Hikmetof kucaktan kucağa oturan bir komünisttir. Nerden esti bu Nazım hayranlığı hâlâ anlayabilmiş değilim. İnanmıyorum hepinizin bu yasaya rıza gösterdiğine. 300’den fazla adamsınız. Bir kişi de mi cesaret edemiyor başkanınızın sözlerine muhalefet etmeye? Yazık yahu… Adamlığından utanır insan.

Bu kaçıncı yasa içeriğini bile bilmediğiniz, bilen bazılarınızın da içine sinmeyen ama altına imza atmaktan çekinmediğiniz? Sizi bu millet oraya kös kös oturasınız diye mi gönderdi? Milletvekilliği tıkır tıkır maaş alıp, devletin her türlü imkânlarından faydalanmaksa DTP’liler de yapabiliyor bunu. Biraz farklı olmanız gerekmez mi?

ERGENEKON VE DURUŞUMUZ

Yine gözaltı furyası başladı, hayırlı olsun. Aylardır süren bir soruşturma zinciri... Ama hiç kimse Ergenekon’un ne olduğunu bilmiyor. Gözaltına öyle insanlar alınıyor ki insanın ağzı açık kalıyor. “Ergenekon denilen örgüt şudur” diyemiyoruz. At izinin, it izine karıştığı bir durumla karşı karşıyayız.

At ve it izleri var görünen manzarada. Fakat bir tane bozkurt izi yok. Ülkücüler olarak bir tane bile bozkurt izi olmayan bir yola girmemeliyiz. Toplum içerisinde bu konuyla ilgili konuşmalarımıza dikkat etmeliyiz. Ülkücüler olarak Ergenekon davasının avukatlığına soyunmamalıyız. Zira gözaltına alınan insanlar arasında bir tanesinin bile Ülkücü Hareket’e hayrı dokunmamıştır. Liderimiz bile engin tecrübesine ve bilgisine rağmen Ergenekon konusunda sürecin devamını bekleyip net bir tavır takınmazken, taraf belirtmek ülkücü olan kimsenin haddine düşmez.

Bazı ülküdaşlarımızda az da olsa “Birileri darbe yapsa da AKP yıkılsa” anlayışı var. Darbelerin bu ülkeye ve bu millete ne kadar zarar verdiğini, yaşayanlar biliyorlar; biz de yaşayanlardan öğreniyoruz. Kaldı ki birileri darbe yapsa, bundan zarar gören grupların arasında yine Ülkücü Hareket olur. Yusufiyeli büyüklerimizden duyuyoruz. 80 darbesinde “Asker yönetime el koydu” haberini duyduklarındaki hissettikleriyle sonraki süreçte hissettikleri çok farklı ve birbirine zıt duygularmış. Biz ordumuzu severiz, "ordu" adı altında hep seveceğiz, sevmeme gibi bir lüksümüz yoktur. Ama darbe davetinde bulunurken onların bizi ne kadar sevdiğini de sorgulamak lazım. Bunu yaparken idam sehpalarındaki Ahmet Kerse'yi, Halil Esendağ'ı, Selçuk Duracık'ı hatırımıza getirelim.

Bizler bir reaksiyon teşkilatı değiliz, aksiyon teşkilatıyız. Hareket noktamız AKP’ye karşı durma psikolojisi olmamalıdır. O zaman CHP’den farkımız kalmaz. Duruşumuzun temelini millî ve manevî değerlerimiz oluşturur. Tarafımız milletimizden yanadır. Bir konuda tavır sergilerken reaksiyon yerine aksiyon teşkilatı olduğumuzu ispatlamalıyız.

SON SÖZ

Bu hükümet milletin bağrında açtığı yaraların hesabını elbette verecek. Tabi önce milletimizin bu yaraları fark etmesi lazım. AKP’yi alternatifsiz gibi sunan basına karşı milletimize tek çarenin Milliyetçi Hareket Partisi olduğunu anlatmamız gerekiyor.

Gün birlik günüdür, Milliyetçi Hareket’e omuz verme günüdür.

Arslan KURTALP

Misafir

KÜRTLERE ÖZEL KANAL AÇILIYORSA BENDE BİR LAZ OLARAK TEPKİMİ KOYDUM BENDE LAZCA TELEVİZYON İSTİYORUM BUDA BENİM EN DOĞAL HAKKIM...

MADEM KURTLERE ÖZGURLUK VAR EH OZAMAN LAZLAR CERKEZLER ONLARADA BİRER KANAL ACDA GÖRELİM EY MUHTEREM ZAT

Konu: Geri: TRT 6, NAZIM HİKMETOF, ERGENEKON Perş. 19 Mart 2009 - 11:46

sagolsun başbakanımız bir açıklama daha yaptı dtp nin oylarını kırmak için kürtlere ilk önce kanal sonra radyo sıra ermenilere kanal ve radyo açmada vay senin başbakanlığına.............

» ARiF NAZIM CiFTCi?!
» Ergenekon Destani
» ERGENEKON VE NURCULUK . . .
» ERGENEKON ZAMANI
» Ülkücüler ve Ergenekon