UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Ülkü Gülü Forum Sitesine Hoşgeldiniz

Sitemize üye olarak sizlerde paylaşım yapabilir, sitemizin sosyal faaliyetlerinden haber alabilirsiniz.

Üye iseniz Lütfen Üye Adınızla giriş yapınız
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

UlkuGulu.Hareket-Forum.Net

ÜLKÜGÜLÜ | UlkuGulu.com | facebook.com/UlkuGuluyuz
 
Kocasına itiraz eden hanımın sonu Anasay11AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Kocasına itiraz eden hanımın sonu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
polathan
BalaKurt
BalaKurt
polathan


Erkek
Mesaj Sayısı Mesaj Sayısı : 65
Doğum Tarihi Doğum Tarihi : 24/05/81
Yaş Yaş : 42
Nerden Nerden : bursa
İş-Meslek İş-Meslek : otomotiv
Kayıt tarihi Kayıt tarihi : 08/02/09

Kocasına itiraz eden hanımın sonu Empty
MesajKonu: Kocasına itiraz eden hanımın sonu   Kocasına itiraz eden hanımın sonu Icon_minitimeC.tesi 21 Mart 2009 - 6:12

Mutlu bir aileydiler. Bey kendine göre bir çevre edinmiş, mazbut dostlarıyla sık sık görüşüyor, onları zaman zaman da evine davet edip İslâmî konularda seviyeli sohbetlerde bulunuyorlardı.

Ne var ki, hanım bu davetlerdeki hizmetinden memnun değildi. Nihayet bir gün son sözünü söylemekten çekinmedi:

– Artık ben misafir falan istemiyorum. Senin dostlarının çayını hazırlamaya da mecbur değilim!

Sakin ve edebli bey, her zamanki gibi sesini çıkarmadan düşünmeye başladı. Kendi kendine söyleniyordu:

– Benim dostlarım kahve dostu değil ki. Her biri İslâm’a hizmetten başka derdi, meselesi olmayan kültürlü insanlar. Bunlarla bir araya gelmek, şöyle bir çay sohbetinde meselelerimizi konuşmak bir eğlence değil, bir hizmettir. Ne var ki bu hanımın hizmetle, misafire ikramın sevabıyla hiç alâkası yoktur. Rabbim bana sabırlar ihsan eyle!..

Biricik kızı Mümine ise babasının hüznünü yüzünden okuyordu. Hemen atıldı:

– Babacığım, neden üzülüyorsun? Anneme bakma sen. Misafir ağabeyleri her zaman çağırabilirsin. Senin bütün hizmetlerini tek başına ben görebilirim. Çayını da, hattâ gerekirse sofranı da ben hazırlayabilirim!

Baba, çok etkilenmişti. Zaten çok sevdiği biricik kızını, daha da çok sevmeye başladı. Artık misâfirlerini rahatça davette bulunabiliyor, anneye rağmen küçük hanımın üzerine düşen hizmette hiç de kusur etmediği görülüyordu. Zamanında gelen berrak çaylarını yudumlarken de hizmetlerini konuşabiliyorlardı. Ne var ki Anne malum tutumunu yine devam ettiriyordu:

– Senin misafirlerinden de bıktım! Sana ne falan öğrencinin perişan oluşundan, filanların hizmete muhtaç halde bulunuşundan. Çivisi çıkmış dünyayı sen mi ıslah edeceksin? Sen kendine bak, kendi işinle, gücünle meşgul ol!

Hep sabır içinde şükreden bey, bir gün Eskişehir’den İstanbul’a gitmek zorunda kalmıştı. Arabasına hanımı ile kızı da bindiler. Yolda Cumayı münasip bir yerde edâ etmeyi düşünüyordu. Ne var ki, hanım yine itiraz etti:

– Cumayı yolda kılmaya mecbur değilsin. Hızlı git, İstanbul’da kıl!

Bu yüzden hızla yol alırken ansızın önlerine çıkan bir demir kasalı kamyonun altına girmezler mi! Tabii her şey bitmiş, her üçünün de hayatları sona ermişti. Haber duyulduğunda dostları koşuşmuş, ama ilahî takdiri kimse değiştirememişti.

Her üçünü de defnettikten sonra masum bir yakınları bunları rüyada gördü. Öyle bir rüya ki, tesirinden bir türlü kurtulamayıp bir maneviyat büyüğüne şöyle anlattı:

– Bey, hanımı ve kızı ile hacca gidiyorlardı. Sınır kapısına vardıklarında pasaport kontrolü başladı. Bey ile kızının bütün muameleleri gözden geçirildi. Eksik yoktu. Geçin, dediler. Hanımınkini kontrol ettiklerinde:

– Bu hanım bu pasaportla hacca gidemez! Geri çevirin! dediler. Hanım feryadı bastı:

– Ne münasebet! Biz bir aileyiz. Muâmelemiz aynı. İşte bu, beyim, bu da kızım. Bizi ayıramazsınız!

Cevap kesindi:

– Hayır! Senin muamelen onlarınkinden ayrı yapılmış. Sen giremezsin, çekil geriye bakayım.

– Bu rüyanın tevili ne ki? diye sorulduğunda maneviyat büyüğünün cevabı şundan ibaret oldu:

– Evladım, bunun tevile ihtiyacı yok ki, rüya açık!

O günden bu yana bu olay ürperti ile anlatılıyor, ibretle dinleniyor. Bilmem size de bir şey söylüyor mu?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kocasına itiraz eden hanımın sonu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» YOLLARIN SONU
» ...Yolun Sonu Görünüyor...
» AKP’den istifa eden 23 kişi MHP'ye geçti
» Nefsini Terbiye Eden, Dertleri İle Yüzleşmesini Bilir.
» BAŞBUĞUMUZUN TÜRK MİLLETİNİ ÜLKÜYE DAVET EDEN SÖZLERİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
UlkuGulu.Hareket-Forum.Net :: Dinimiz İslamiyet :: İslamiyet, Dini Konular-
Buraya geçin: