UlkuGulu.Hareket-Forum.Net ÜLKÜGÜLÜ | UlkuGulu.com | facebook.com/UlkuGuluyuz |
|
| YOLLARIN SONU | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: YOLLARIN SONU Çarş. 6 Mayıs 2009 - 8:27 | |
| Hâtıralar
Bir anda uzun yıllar aşar hâtıralarla; İnsan ona derler ki yaşar hâtıralarla, Mâzideki kanlar, düşünüşler ve sadâlar İnsan denilen fertleri birbirine bağlar! Geçmişle bütün bağları çözmek ne ağırdır, Hayvanların ancak, dünü, mâzisi sağırdır.
Mâziyi unutsak bile mâzi kökümüzdür, En tatlı gülen yüz bize mâzideki yüzdür. Geçmişte yatar şanlı zaferler, nice haklar! Tuğrul Beğ'i, Alp Arslan'ı mâzi bize saklar! Mâzideki bir şanlı fasıldır Kılıç Arslan! Kâfirlere bir sor ki nasıldır Kılıç Arslan! İnsanları yüksekte tutan: Hâtıralardır! Can verdiğimiz şanlı vatan: Hâtıralardır! Bilmezsen eğer geçmişi, toprakları git, kaz; Otlarla böceklerde dünün yâdı bulunmaz, İnsansa bütü yâdı aşar hâtıralarla. İnsan ona derler ki yaşar hâtıralarla... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: YOLLARIN SONU Çarş. 6 Mayıs 2009 - 8:28 | |
| AYRILIK
Sevdiğim, kemençede titretiyorken yayı, Bülbül sustu, unuttu o eski ağlamayı. Öyle sandım ki gökte kızıllık sardı ayı, Sevdiğim, kemençede inletiyorken yayı...
Ağaçların dalları saygılarla eğildi, İçimden çarpıntıyı, gözümden yaşı sildi, Böceklerin sesleri birdenbire kesildi, Sevdiğim, kemençede söyletiyorken yayı... Ayın on dördü gökte yavaşça yükselince, Bir bağlama başladı önceden ince ince ...
Birdenbire gürleşip kemençeye karıştı, Biri coşkun bir öfke, biri bir yalvarıştı. Birini inletirken bir kadının elleri, Birinde bir erkeğin kırılmış emelleri... Sonra kemençe sustu... Yalnız kaldı bağlama, Çalkalanarak diyor ki: "Boşunadır, ağlama!" Kemençen, bağlamam ve ... Gönüllerimiz kırıktır; Her tatlı sevişmenin sonu bir ayrılıktır...
Gök onun kadar derin , o gök kadar berraktı, Biraz sonra nazik ay bizi yalnız bıraktı... Bu ayrılık çağının hicranını bir düşün, Beni hala yakıyor tadı en son öpüşün!?..
Hazin hıçkırıkları bırakılmış bir kızın, Hatırlattı bütün o eski ayrılıkları. Söndürür neşesini gönlümüzdeki hızın, Bırakılmış bir kızın hazin hıçkırıkları...
1932 |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: YOLLARIN SONU Çarş. 6 Mayıs 2009 - 8:28 | |
| AY YÜZLÜ GÜZEL KONÇUY
Mestim bugün aşkınla ay yüzlü güzel konçuy, Gönlümde esip çınla, ay yüzlü güzel konçuy.
Şevkinle serab ettin, aşkınla harab ettin, Payında türab ettin,ay yüzlü güzel konçuy.
Sensiz yaşamak boştur, birlikte ölüm hoştur, Coştum, daha çok coştur, ay yüzlü konçuy.
Sevginle geçip serden, bildim yaralar nerden; Eyvah kara gözlerden, ay yüzlü güzel konçuy.
Zulmetteki mahımsın, gönlümdeki ahımsın, Ömrümde günahımsın, ay yüzlü güzel konçuy.
Lebler sücü, bir tas ver; hem neş`e ve hem yas ver; Hançer mi o kirpikler, ay yüzlü güzel konçuy.
Almış beni albızlar, gönlümde yaran sızlar, Kurban sana Atsızlar, ay yüzlü güzel konçuy...
12 Mayıs1945 |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: YOLLARIN SONU Çarş. 6 Mayıs 2009 - 8:28 | |
| GERİ GELEN MEKTUP
Ruhun mu ateş,yoksa o gözler mi alevden? Bilmem,bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan,kendini gizler mi alevden? Sen istedin,ondan bu gönül zorla tutuştu..
Gün senden ışık alsa da bir renge bürünse; Ay secde edip çehrene,yerlerde sürünse; Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan, Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse...
Ey sen ki,kul ettin beni onmaz yakışınla, Ey sen ki,gönüller tutuşur her bakışınla! Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince
Gönlümdeki azgın devi rüzgarlara attım; Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım. Gözler ki,birer parçasıdır senden ilah'ın, Gözler ki,senin en katı zulmün ve silahın,
Vur şanlı silahınla,gönül mülkü düzelsin; Sen öldürüyorken de,vururken de güzelsin! Bir başka füsun fışkırıyor sankı yüzünden, Bir yüz ki,yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana,ey yirmi yılın taze baharı, Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı. Dinmez!Gönülün,tapmanın,aşkın sesidir bu! Dinmez!Ebedi özleyişin bestesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek kolaydı, Görmek seni ukbadan eğer mümkün olaydı.. Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler, Tek bendeki volkanları söndürse denizler!
Hala yaşıyor gizlenerek ruhuma "Kaabil", İmkanı bulunsaydi,bütün ömre mukabil Sırretmeye elden seni,bir perde olurdum. Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur, En hisli şiirden de örülmez bu güzellik. Yaklaşması güç,senden uzaklaşması zordur; Kalbin işidir,gözle görülmez bu güzellik... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: YOLLARIN SONU Çarş. 6 Mayıs 2009 - 8:29 | |
| YAŞAYAN TÜRKÇÜLERE AĞIT
Bir mahşere binlerce kader tutsağı gelmiş, Titrek ve metin cümle adımlar ona doğru... Gitmekte bütün kafile, meçhule yönelmiş, Nerden gelerek hangi karanlık sona doğru?
Her şey kopuyor istemeden kendi yerinden; Herkes geliyor, sonra da herkes gidecektir, Milyonla asır geçse de arzın üzerinden, Bir kerre giden bir daha ses vermeyecektir.
Meçhul kaderin çizdiği yoldan gideceksin; Bilmem ki bu meçhulleri hep Tann mı yazmış?
Öyleyse bırak, ruh bütün işkenceyi çeksin, Bin bir kere ölmeksizin insan yaşamazmış...
Cuma, 16 Eylül 1955 Süleymaniye |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: YOLLARIN SONU Çarş. 6 Mayıs 2009 - 8:29 | |
| DÖRTLÜKLER
Üç ömre bedel kırk yedi yıl gün gibi geçti, Dünyadaki her zevke dedim: Yok kadar azmış. Bir başka hayat, başka cihan özlüyorum ben, Bildim ki ölümden öte gerçek olamazmış...
(12 Ocak 1952)
Yürür gün doğmadan yollarda her gün Sakat, sessiz ve aksak bir hayalet. İçerden: Bir ziyan olmuş ömürdür, Dışardan: Neymiş artık var, hayal et.
(26 Aralık 1953)
Kimi sessiz yaşayıp öyle göçer; Kimi teşyi olunur kollarda... Biri vardır: yaşamış fırtınalı; Kalacaktır tükenip yollarda...
(24 Haziran 1954)
Ne güzeldir anarak Tunga Er efsanesini Yürümek... Ruh olup, ordu olup Tanrıdağ'ın çevresini Bürümek...
(1 Kasım 1954)
Beşeriyet denilen fertlerde Var mıdır olmayan ahmak ve alık? Bu cihan sanki salaş bir sahne Ve piyes maskaralık, maskaralık...
(8 Aralık 1954)
Darmadağınık ve perişan aklım, Beni sersem ediyor bunca acı. Çare yok: Yazdı ezelden Yaradan, Çare yok: Sade ölümdür ilacı...
(28 Temmuz 1955) |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: YOLLARIN SONU Çarş. 6 Mayıs 2009 - 8:30 | |
| KADER
Dünyada gerçi olmadı bir şeyde kârımız Ukbâda belki olsa gerek itibârımız. Ağyâr gül kopardı dikenden demet demet, Hâr oldu bağrımızda çiçek yüzlü yârımız. Yükseldi arşa neşvesi dünun, esâfilin; Toprakta gizli kaldı bizim âh ü zârımız. Baş eğmedik edâniye ikbâl ü câh için; Mâziye, ırka, sancağadır iftihârımız. Şâd olmamak olur mu, Kızıl Elma semtine Bir gün dönerse râyet-i âli-tebârımız. Hiçbir emel gönülde karâr etmiyor bugün, Ermektedir, şitâya hazin sonbahârımız. Hakanların dikilmeli Altay’da tuğları, Varsın cihanda olmayagörsün mezârımız.
(1952) |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: YOLLARIN SONU Çarş. 6 Mayıs 2009 - 8:30 | |
| AFŞIN’A AĞIT
Ne ümitlerle gelip dünyaya En güzel ismi takındın: Afşın! Böyle erken bırakıp gitme neden? Kaç bahar, kaç yılı doldurdu yaşın? Kaldı senden bize bir gamlı seda... Bir vedadır o seda, sade veda
1960
SONA DOĞRU
Bilsin cihan ki ben bu cihanın nesindeyim: Bir ülkünün mehabetinin zirvesindeyim. Dünya denen mezellete dalsın her isteyen; Ben ırkımın şeref taşan efsanesindeyim. Herkese bir özleyişle yaşar... Ben de öylece Altaylar'ın ve Tanrıdağ'ın çevresindeyim. Merdanelikle şöyle bakıp ayrılıklara Son menzilin hüzün dolu kaşanesindeyim. Artık veda zamanına pek fazla kalmadı; Yorgun ve kimsesiz ölümün bahçesindeyim... |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: YOLLARIN SONU Çarş. 6 Mayıs 2009 - 8:31 | |
| ATSIZ ATAMIZIN YOLLARIN SONU ADLI BU GÜZEL ESERİNİ BAŞTAN SONA EKLEMİŞ BULUNMAKTAYIM.BİR TÜRKÇÜ OLARAK TÜM ÜLKÜDAŞLARIMA GURURLA SUNARIM |
| | | | YOLLARIN SONU | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|